Federal Almanya Cumhuriyeti, 1958 yılında yani savaştan 13 yıl sonra sadece kurtarılmamış hatta ilerlemektedir. Fakat Naziler ortada yoktur! Kamplarda kimler hayatını kaybetmiştir? Her şeyin güllük gülistanlık olduğu süt ve baldan olan bir diyarda olabilecek en iyisi gibi görünür. Almanya’daki insanları unutkanlık havası sarar. İdealist genç bir savcı olan Joham Radmann davayı araştırmaya karar verir. Radmann, şimdilerde Berlin’de öğretmenlik yapmakta olan fakat geçmişte ölüm kampı komutanı olarak görev yapan Charles Schulz’in yargılanması için çabalar. Bu durum yeni bir dönemin doğuşudur ama hiç kimse bunun farkında değildir. Fakat farkındalığa giden yol o kadar kolay olmayacaktır..
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Almanya’nın Oscar adayı seçilen film, Hitler sonrası döneme ışık tutuyor. II. Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın Auschwitz’teki soykırıma ve ne tür bir vahşet yaşandığına dair en ufak bir fikri yoktur. Toplama kamplarıyla ilgili binlerce gizli belge mevcut olsa da, Nazi otoriteleri ve kamptan kaçmayı başaran esirler sessiz kalmış veya buna zorlanmıştır. Yıllar sonra genç savcı Johann, tesadüf eseri bazı kanıtlara ulaşır ve kamptan kurtulan esirlerle kampta görev almış Nazi subaylarını tek tek sorgulamaya başlar. İdealist savcı, hem ülkesinin hem de insanlığın yüzleşmesi için bu korkunç olayları gün yüzüne çıkarmaya, sorumluları adalete teslim etmeye kararlıdır. Sorgular sırasında derinlere indikçe Auschwitz’te yaşananlara dair akıl almaz deliller elde edecek ve bu deliller, dünya tarihini sonsuza dek değiştirecektir.
