Üç Günlük Dünya
Usta oyuncu Yılmaz GRUDA’nın anısına…
Filmin genelini incelediğimizde, keyifli ve mizahi aksiyon sahneleri, başarılı oyunculukları, dram sahneleri harici tutulduğunda iyi kurgusu ve kurduğu samimi bağla zaman ayırmaya değer bir komedi filmi olduğunu görüyoruz.
Başrollerini Bülent Emrah Parlak, Erkan Petekkaya, Erkan Çelik ve Batuhan Sert’in paylaştığı ve senaryosunu Ceren Keklik ile birlikte yazan Caner Erzincan’ın yönetmenliğini üstlendiği “Üç Günlük Dünya” isimli komedi filminin galası 1 Mayıs çarşamba akşamı Özdilek AVM’nin sinema salonlarında gerçekleşti. Vefatından kısa süre önce çekimlerinin yapıldığı bu filmin oyuncu kadrosunda usta oyuncu, yazar ve şair Yılmaz Gruda’nın da bulunması, filme duygusal bir anlam yüklenmesini sağlıyordu ve film başlangıcında da ifade edildiği üzere usta oyuncunun anısına ithaf edildi.
Şahsım adına hem ülke hem de dünya gündeminin yoruculuğu altından geçtiğimiz bu zamanlarda, sinema koltuğuna rahatça yaslanarak bir komedi filmi izleme ihtiyacım varken, “Üç Günlük Dünya” beklentileri minimize ederek salona girdiğim halde yüzümde bir gülümseme ile salondan ayrılmama sebebiyet veren filmlerden biri oldu. BKM oyuncusu olarak hayatlarımıza giren ve daha önce de komedi filmlerindeki rolleri ile sinema perdesinde sıkça gördüğümüz oyuncu Bülent Emrah Parlak’ın eski bozacı yeni tekel dükkanı işleticisi “Muhittin” karakteri ile yer aldığı film, Muhittin’in içinde bulunduğu maddi zorlukları aşmak için kendisinin formülize ettiği rakıyı üretmeye çalışmasının etrafında dönüyor.
Küçük, herkesin birbirini tanıdığı ve 90’larda içinde yaşadığımızı andıran bir mahalle ortamında geçen filmde, mahallenin tekelcisi, manavı, zücaciyesi, taksi şoförü, Nijeryalı saat satıcısı gibi karakterlere rastlıyoruz. Zaman zaman birbirleriyle çıkarcı ilişkiler kurmalarına rağmen, sıcaklık ve samimiyet içeren ilişkilerinin kokusunu almak mümkün mahallelinin.. Filmin tüm kurgusal yapısı ise üretilmeye çalışılan mavi renkli rakıya temas ediyor. Muhittin’in şu ana değin süregelen ve başta eşi Neslihan’ın artık rahatsızlık duyduğu başarısız girişimlerinden mahalle halkı haberdar. Her başarısız girişimde tekel dükkanı içerisinde patlayan, rakı düzeneği değil de Muhittin’in hayalleri sanki. Ta ki Muhittin’in yakın arkadaşı ve aynı zamanda korsan taksi şoförü olan Kısmet’in (Erkan Çelik) evinde oda kiralayan üniversite öğrencisi Furkan mahalleye taşınana kadar..
Kimya bölümü öğrencisi Furkan’ın (Batuhan Sert) mahalleye gelişiyle birlikte, özellikle dükkânının kirasını ödeyemeyen ve eşi Neslihan’a ve kız kardeşi Zehra’ya arzuladığı yaşamı sunamayan Muhittin’in ve hamile kız arkadaşını babasından isteyebilmek için takım elbise giyebildiği bir iş arayan Kısmet’in olmak kaydıyla birçok kişinin yaşamı değişiyor ve tüm umutlar rakı üretiminde bilimsel bilgisini kullanabilen Furkan’ın varlığına bağlanıyor. Ailesinin zor günler yaşayan ve İstanbul’da okuyan oğullarına harçlık göndermekte zorlanan bir aile olması, her fırsatta sadece bir defalık bu işi yaptığını vurgulayan ve bir öğrenci olduğu için başını belaya sokmak istemeyen Furkan’ın da bu işe dâhil olmasına neden olan sebeplerin başında geliyor. Günümüz orta ve alt sınıf ekonomik duruma sahip insanının minyatür bir portresinin çizildiği filmde, politik atıfların yapıldığını görmek olası.
Filmin “kötü ve zorba” karakteri ise oyuncu Erkan Petekkaya’nın canlandırdığı; zengin bir iş adamı görünümlü, her şeyin sahtesini üreten ve işgücü olarak da kaçak göçmenlerden faydalanan Çetin.. Çetin ve Muhittin arasında ucu geçmişe dayanan bir husumetin var olduğu ve Çetin’in ısrarlarına rağmen Muhittin’in dükkânında sahte içki satmaya razı olmayan duruşu filmin başlarından ortalarına kadar hafif düzeyde hissettiriliyor. Çetin ve Muhittin arasındaki ilişkinin daha derinlemesine incelemesi de filmin ortalarından itibaren başlıyor ve aralarındaki husumetin nedenlerini de ortaya koyacak biçimde sonlarına değin sürüyor. Tanışmaları çocukluk dönemine denk gelen Çetin ve Muhittin arasındaki suç ortaklığı ilişkisi, filmin bütünü bağlamında kendisini tekrar ediyor ve uzun vakittir yarım kalmış çözümlenme tekrar eden bu döngü sayesinde oluyor.
Filmin temposu ilk 1 saat 20 dk hızlı bir şekilde ilerlerken, Muhittin ve Çetin arasındaki ilişkinin irdelendiği flashback sahnelerinde tempo bir anda düşüyor ve komedi filmine dram sahneleri harmanlanmaya çalışılıyor. Temponun düştüğü ve ağır müziğin de eşlik ettiği bu sahneler filmin tamamı içerisinde ele alındığında eğreti duruyor ve güzel giden yolculuğunun kesintiye uğramasına yol açıyor. Bitişine son 20 dk kala akış yeniden hızlansa da, seyircinin omuzlarındaki ağırlığı atması zaman alıyor. Akış hızı arasındaki farklılığın bu denli yüksek olması ve Muhittin ve Çetin ikilisinin çatışmalı ilişkilerinin gerçeği için yeterli gerekçe sunulamayışı filmin dezavantajı olarak hanesine yazılıyor.
Filmin misyoner bir tutumla vermek istediği bir diğer mesaj, görünenin her zaman olanı yansıtmama ihtimalinin bulunduğu. Çetin’in kirli yol ve yöntemlerle gücü ve iktidarı elinde taşıyan bir karakter olmasına karşılık sosyal çevresinde “ahlaklı” bir aile babası izlenimi vermeyi amaçlayışı, Muhittin’in ise kendi kurduğu düzeneğinde rakı üretmekle uğraşan borç batağı içerisindeki bir tekelci karakteri olmasına karşılık ürettiği rakının patent ve ruhsatını almaya çalışması tezatlığı vurguluyor. Beraberinde, filmde sıklıkla argo kullanılsa da, kullanıldığı mahalle ortamı aynı zamanda samimiyet de barındırdığından, seyircinin argodan rahatsızlık duymasının önüne geçiyor. Diyaloglar üzerinde çalışılmamış ve köşe başında konuşan iki insan arasında kulak misafiri olabileceğimiz türden..
“Üç Günlük Dünya’nın” geneline bakıldığında, keyifli ve mizahi aksiyon sahneleri, başarılı oyunculukları, dram sahneleri harici tutulduğunda iyi kurgusu ve kurduğu samimi bağla zaman ayırmaya değer bir komedi filmi olduğunu görüyoruz. İzlemeyi düşünen herkese şimdiden iyi seyirler..
Yönetmen : Caner Erzincan
Senarist : Caner Erzincan, Ceren Keklik
Görüntü Yönetmeni : Cengizhan Durmaz, Vedat Oyan, Soner Buvan
Kurgu : Erkan Tekemen
Müzik : İlbeği Can Erzincan
Oyuncular : Bülent Emrah Parlak, Erkan Petekkaya, Erkan Çelik, Batuhan Sert, Ayhan Taş, Begüm Öner, Bülent Çolak, Burcu Gönder Parlak, Yılmaz Gruda, Sıla Korkmaz
Türkiye / Komedi / 115 Dk.