MARVEL’İN KAHRAMANLARI MI GÜÇLÜ, DC COMİCS’İN KAHRAMANLARI MI?
Batman v Superman : Adaletin Şafağı filminin yönetmen koltuğuna 1966 ABD doğumlu ”Ölülerin Şafağı(2004),300 Spartalı(2006),Watchman(2009),Baykuş Krallığı Efsanesi(2010),Sucker Punch(2011) ve Çelik Adam(2013)” filmlerinden tanıdığımız Zack Snyder oturmuş. DC Comics’in süper kahramanları Superman ve Batman Adalet Birliği olarak, Marvel’in süper kahramanları Yenilmezler’den sonra bu kez aynı aynı filmde boy gösteriyorlar. Hiç şüphe yok ki, DC Comics’in kahramanları Marvel’in kahramanlarından daha ünlü ve daha güçlü. Ancak, bu filmde de vurgulandığı gibi Yenilmezler, kötülere karşı savaşırken Superman kadar çevreye zarar vermiyor. Adaletin Şafağı filminde bu durum üstüne basa basa vurgulanıyor. Peki, bu dünyadan olmayan ama insanların iyiliği için kötülere karşı savaşan Superman’mi daha iyi yoksa sonradan olma Batman mi? Buna siz karar vereceksiniz.
Her filmde, insanlardan kazık yediği için kötü olan yada para hırsı nedeniyle kötü olan karakterler var. Ve bu kötülere karşı savaşan süper kahramanlar. Peki, gerçekte amaç sadece para ve intikam mı? İntikam peşinde koşmayı anlayabilirim ama bence amaç, egoyu tatmin etmek ve daha güçlü olmak. Yoksa dünyanın en zengini oldun yada dünyayı ele geçirip insanları yok ettin. Sonra ne yapacaksın? Kiminle savaşacaksın? Bundan önceki Çelik Adam filminde olaylara ve gelişmelere Superman’in gözünden bakmıştık.Bu filmde ise Batman’in gözünden izliyoruz gelişmeleri ve olayları. İşin ilginç tarafı, iki süperin bu savaşından faydalanan ve araya sürekli fit sokan Lex Luther ve General Zod’un daha mantıklı olması. Mesela, tüm teknolojiye sahip süper kahraman Batman, başkasının doldurmasıyla neden bu kadar çabuk gaza geliyor? Beş kez düşünüp, mantığı ile hareket etmesi gerekmiyor mu? Sonunda birlik oluyorlar ama kime karşı? Bir canavar! Bu canavar hikayesi de sıkıyor artık:) Sıkıştı mı canavarlara sarılıyor senaristler nedense.
Man Of Steel(Çelik Adam), filminin devamı niteliğinde olan Adaletin Şafağı bence çok zayıf bir öyküye sahip. Ben şahsen, iki süperin bir araya getirildiği filmde daha sağlam bir öykü bekliyordum. Kötülere karşı savaş veren iki süper kahramanı birbirine düşürmek de neyin nesi? Batman’ın Superman’e sen yanlış yapıyorsun bu işler böyle olmaz demesi pek inandırıcı durmamış doğrusu. Sonra zaten ikisinin koruduğu şehirler farklı. Birisi Metropolis diğeri Gotham. Niye aynı yerde buluştular ki? Filmin diğer bir kahramanı ise, çizgi roman kahramanı olarak ilk kez 1941 yılında boy gösteren Wonder Woman. Filmde derinlikli bir öyküye sahip olmayan Wonder Woman, önümüzdeki senelerde tek başına dolu bir içerikle beyaz perdede arz-ı endam edecektir mutlaka. Bu bir Wonder Woman’ın reklamı sadece.
Ben, bu yeni Batman v Superman’ı ne konu olarak nede oyuncuları olarak sevmedim. Bana göre, Batman rolünü canlandıran Ben Affleck ve Superman’ı canlandıran Henry Cavill rollerine oturmamış. Ben, hala konuşurken gözlerinin içi gülen, esprili, çekingen, gerektiğinde sert olan eski superman’ı canlandıran 2004 yılında vefat eden Christopher Reeve’yi arıyorum. Kimse onun gibi superman olamadı henüz. Henry Cavill,mimiklerden uzak soğuk bir yüze sahip ve oyunculuk yönünden zayıf. Ben Affleck, iyi bir oyuncu ama Batman olacak karizmada değil. Buda oyunculuğuna kötü yönde etki yapmış maalesef. Genç Lex Luther karakteri de iyi oyuncu olduğuna inandığım Jesse Eisenberg’in zorlamasına rağmen olmamış gibi geldi bana. Bilgisayar hileleri ve görsel efektlerine söz söyleyemeyeceğim filmin, olay örgüsüne yakışan incelikte bestelenmiş müziklerini de beğendim.
Sözün özü: Eski Batman ve Superman filmlerine aşina bir kuşağın, konu ve karakter olarak çok seveceği bir film değil Adaletin Şafağı. Ancak, süper kahramanlarla yeni tanışan gençleri mutlu edebilir. Yinede tüm eksikliklerine ve aksayan yanlarına rağmen, teknolojinin bütün olanaklarını para sayesinde görsel şova dönüştüren ”Batman v Superman : Adaletin Şafağı”, görülmeyi hakeden bir yapım. İyi seyirler.