Hain
Usta oyuncu kadrosu şahane
Hain, büyük prodüksiyonlu ve geniş bütçeli bir film. Ses getirmesi istendiği ve beklendiği için de piar çalışmalarını önemseyen. Yerli sinemamız adına, dijitalliği ve tekniği bir üst aşamaya taşıyarak denenmemişi deneyen. Sırf bu açıdan dahi, belirli bir alkışı hak eden ve usta oyuncu kadrosunun göz dolduran oyunculuğu ile seyircisine bir seyir zevki vaat eden. Tempoyu taşıyabilmek adına filmin geneline yayılan yüksek tonlu müziği yer yer rahatsız etse ve hikâyesindeki bazı boşlukları doldurmada yetersiz kalsa da izlenmeye değer.
Hikâye
Oyunculuğu ile ekranlarda ve perdede görmeye alışık olduğumuz Berke Üzrek’in yönetmenlik koltuğunu ve senaristliği ilk kez deneyimlediği “Hain” filminin görkemli galası 11 Aralık Çarşamba akşamı Uniq İstanbul’da yapıldı. Filmin kadrosu, genç ve çiçeği burnunda yönetmen Üzrek’in şansına, “Devler Ligi” olarak tariflenebilecek, Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Yurdaer Okur, Ali Düşenkalkar, Engin Benli ve Itır Esen gibi birçok usta oyuncunun bileşeninden oluşuyor. Bu isimler arasında en çok göze çarpanı ise hepimizin tahmin edeceği üzere, ülkemizin tiyatro ve sinema dünyasına oldukça emeği geçen ve tam da bu hafta Cemal Reşit Rey Salonu’nda sanatta 70. Yılının kutlaması gerçekleştirilen büyük üstat Haldun Dormen. Dormen’in içinde yer aldığı bir projeyi izleyebilecek olmanın heyecanı ile gala salonu tıklım tıklım dolarken, yerli sinemamızda benzerine çokça rastlamadığımız türde konuları kapsayan filmin içeriği herkes adına bir merak yaratıyordu.
Filmin hikayesi, kendilerini özel / dokunulmaz gören, sonsuz güç / servet sahibi ve erkeklerden oluşan bir grup gizli örgüt insanının entrikalarla dolu hayatına odaklanıyor. Söz konusu gizli örgütün bağlantısı uluslararası bir yapıya uzanırken, örgütü hedefi haline getiren istihbarat teşkilatının geçmişi eşsiz başarılarla dolu amir ve çalışanlarının yetenekleri sayesinde, yenilmez görünümlü bu seçkin ve özel örgüt grubunun yaşamı karmaşıklaşmaya başlıyor. Örgütü alt etmenin yolunun gizlice örgütün içine sızmak olduğunu düşünen istihbarat teşkilatı, uzun süredir örgütün bu şubesine baş hizmetkâr atanmaması gerekçesi ile Zürih’ten gelen müfettişin yerine geçme fırsatını kaçırmıyor ve bilinmeze giden filmin yolculuğunun temelleri bu adımla atılıyor.
Biraz “Godfather”, Biraz “Eyes Wide Shut”
Gizli örgüt, başkan (Haldun Dormen) ve üyelerden (Mustafa Alabora, Erkan Petekkaya, Yurdaer Okur, Ali Düşenkalkar, Ümit Çırak, Engin Benli) meydana gelmekte iken, örgütün vizyon ve misyonunun ne olduğunu tam anlamadan, örgüt üyelerinin kısa bir tanıtımından sonra, hizmetkarlarla ve gizliliğin sürdürülmesine yardımcı olan çeşitli donanım teknolojisiyle çevrili örgüt toplantılarının içine dahil oluyoruz. Başkanın bir süre sonra koltuğunu bırakacak olma ihtimali, örgüt üyelerinin başkanlık koltuğunu arzulama eğilimlerinin artmasına yol açarken, istihbarat teşkilatının örgütün içerisinde bir hain bulunduğuna yönelik ortaya attığı sav, üyeler arasındaki güvenli ilişkilerin bulanıklaşmasına ve kaos ortamının belirginleşmesine sebebiyet veriyor.
Filmin ortalarına değin, örgüt üyelerinin birbirlerine karşı beslediği kinci duyguların, kurulan işbirliklerinin ve çıkar çatışmalarının şahidi oluyoruz. Teşkilatça ortaya konulan ve aslı olmayan “örgütte bir hainin bulunduğu” savı zaman içerisinde gerçeğe evriliyor ve hainlerin türemesine meydan veriyor. Başkanlık koltuğunun üyelerce bu denli arzu nesnesine dönüşmesi ve başkanın etrafında olup biten herşeyi soğukkanlılığını koruyarak bulunduğu koltuktan seyretmesi, filmde “Godfather” serisindeki baba figürünün bir yansıması olarak kabul edilebilir.
Beraberinde, örgütün buluşma evinde çalışan hizmetkârların film için önemli bir yer kapladığı izleyici tarafından kavransa da, hizmetçilerin varlıklarının kavramsal açıdan nerede konumlandığını anlamakta güçlük yaşıyoruz. Hizmetkârlar, hem örgütün güvenliğinin ve gizliliğinin devamlılığından hem de evin servis işlerinin sağlanmasından sorumlu olarak görülüyorlar. İzleyicilere verilmeyen bazı sahnelerde ise, örgütün ritüellerinin bir parçası haline gelebiliyorlar. Erkeklerden oluşan örgüt üyeleri ve kadınlardan oluşan örgüt hizmetkarları, görülmeyen ritüel sahneleri ile birlikte değerlendirildiğinde, Stanley Kubrick’in 1999 yapımı “Eyes Wide Shut” filminin ufak bir güzellemesi şeklinde ele alınabilir.
Azmin Altındaki Kişisel Öyküler
Filmin ortalarına yaklaştıkça, teşkilatın bu örgütü hedefi haline getirmesinin altında yatan motivasyonun teşkilat amirinin anne ve babasının örgüt üyeleri tarafından öldürülmesiyle ilgili kişisel bir yaşam öyküsüne dayandığının farkına varıyoruz. Filmde mühim sayılabilecek bu detay, fazla detaylandırılmadan kısa bir sahne ile geçiştiriliyor denebilir. Bu geçiştirici mod, filmin dram ögesinden sıyrılarak aksiyon filmi olarak kalmasına yardımcı olsa da, besleyici addedilebilecek bir kanaldan filmin mahrum kalmasına göz yumuyor. Amirin, örgütün parçalanması için görevlendirdiği teşkilat çalışanından kişisel yaşam öyküsünü saklaması, giderek tehlikeli bir biçime bürünen bu görevde teşkilat çalışanı için pahalıya mal oluyor ve kullanılmışlık duygusu ile çalışanın güveninin sarsılmasına neden oluyor. Teşkilat çalışanının koruma maksadı ile amiri tarafından saf dışı bırakıldığını sonradan öğrenme imkanı bulmamıza rağmen, görevi için kendisini riske atan ve emek sarf eden bu kadın çalışanın hazin sonunu sindirebilmek bizler için zor oluyor.
Çok Katmanlı Yapı ve İç İçe Geçmiş “Hainler” Sistemi
Filmin aksiyon merceği, daha evvel sözü edildiği üzere, etrafında dönüp durduğu “hain” kavramına yoğunlaşıyor. Tekil bir hainden ziyade bir hainler zinciri mekanizmasının işlediğinin atlanması ise filmin karakterlerinin içinde kaybolduğu bir yanılgı olarak görünüyor. Karakterlerin haini aradığı ve hainle mücadele ettiği bahanesiyle hareket ettiği yerde, herkesin sırayla hainlik mertebesine erişme yolculuğu mevzu bahis oluyor. Bu açıdan bakıldığında, kişisel gerekçelerin hepimizi bir haine dönüştürebilecek potansiyele sahip olduğu şeklinde filmin politik bir mesajının bulunduğunu söylemek yerinde görülebilir. Çünkü, çalışanına şeffaf davranmayan amir, örgütünden kimliğini gizleyen başkan, başkanlık koltuğu için birbirini yok etmekten imtina etmeyen üyeler, teşkilatın içine sızan örgüt üyesi, örgütün içine sızan teşkilat üyesi ve yerel şubesinden bağımsız örgütün merkezine sadık kalmaya çalışan üyeler hesaba katıldığında, çok katmanlı bir yapı ile karşı karşıya olunduğunu ve bu yapının dişlerinin iç içe geçtiğini anlamaktan başka çare kalmıyor. Çarkın dişleri aynalama yöntemi ile çalışıyor ve her bir dişin işlerliği diğerininkine bağlı. Kim kim olduğunun anlaşılamadığı bu düzen, Tunç Şahin’in 2020 yapımı “İnsanlar İkiye Ayrılır” filmindeki şu repliği aklıma getiriyor : “Evet insanlar ikiye ayrılır, ama kimin kim olduğunu anlamak mümkün değildir!”..
Durumsal Aksiyon-Mizah
Evet film bir aksiyon filmi, fakat fiziksel dövüş sahnelerinden çok zihinsel dövüş sahnelerinin hâkim olduğu. Aksiyonunu hareketli bir çatışmadan değil, durumsal bir akılcılıktan alıyor. Kameranın akışını takip etmek suretiyle seyircisinin gözünü yoran filmlerin zıddına, zihinsel oyunlarının bulmacasına sürükleyerek seyircisinin aklını yoran filmler daha çok ilgimi çekiyor. Üstelik bu sadece filmin aksiyon yönü için geçerli değil. Filmde, mizah adına herhangi bir sahne ya da diyaloga denk gelmesek de, karakterlerin ustalıklı oyunculuğu sayesinde tüm filme gizil bir mizahın ruhu sinmiş durumda. Mizahını sakarlıktan ya da argodan edinen mizah filmleri düşünüldüğünde, mizahı hedeflemeden mizahi olmak başlı başına kıymetli ve filmin artı yönlerinden.
Filme Dair
Hain, büyük prodüksiyonlu ve geniş bütçeli bir film. Ses getirmesi istendiği ve beklendiği için de piar çalışmalarını önemseyen. Yerli sinemamız adına, dijitalliği ve tekniği bir üst aşamaya taşıyarak denenmemişi deneyen. Sırf bu açıdan dahi, belirli bir alkışı hak eden ve usta oyuncu kadrosunun göz dolduran oyunculuğu ile seyircisine bir seyir zevki vaat eden. Tempoyu taşıyabilmek adına filmin geneline yayılan yüksek tonlu müziği yer yer rahatsız etse ve hikâyesindeki bazı boşlukları doldurmada yetersiz kalsa da izlenmeye değer. Bugünden itibaren vizyonda ve bir seri filmi olacağa benziyor. Şimdiden herkese iyi seyirler
Yönetmen / Senaryo : Berke Üzrek
Görüntü Yönetmeni : Uğur Kul
Kurgu : Erhan Özen
Oyuncular : Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Erkan Petekkaya, Yurdaer Okur, Engin Benli, Ümit Çırak, Ali Düşenkalkar, Meltem Beydilli
Türkiye / Aksiyon /