Lady Bird / Uğur Böceği

!f İstanbul 2018 Açılış Filmi ”Lady Bird”

17 yıl önce bir gençlik hevesi olarak başlayan !f istabul, aradan geçen süre içinde hem kendi evrimini tamamlamış, hem de zamanla Uluslararası İstanbul Film Festivali’ni etkileyerek onun da gelişim ve değişimine katkıda bulunmuştur. Artık başa baş giden kentimizin bu en önemli iki festivali, bir terazinin iki kefesi gibi bazen birbirine yaklaşan, bazen de taban tabana zıt gösterimlerle birbirini dengeleyen, tamamlayan iki oluşum hâline gelmiş durumda.

!f istabul’un birkaç belirgin özelliği var. Birincisi, adında da var olan, bağımsız sinemaya öncelik vermesi. Galalardan bütün diğer bölümlere, seçkilerin oluşmasında ana kriter “Bağımsız Film” kavramı. İkincisi yıllardır nerelerden bulduklarını şaşkınlıkla sorguladığım benzersiz belgeseller. Ve de yıllardır en heyecan verici bölüm olan, çok sayıda yeni dehayı ve emsalsiz filmlerini ilk kez izleme fırsatı bulduğumuz “keşif”.

Bugünden itibaren yaklaşık iki hafta süreyle yazılarımda !f istabul’da izlediğim filmlere odaklanacağım. Festivalin açılış filmi, galalar bölümünden. Galalar tahmin edebileceğiniz gibi, dünya festivallerinin en çok konuşulan ve merakla beklenen, büyük olasılıkla tamamı yakın tarihte vizyona girecek filmlerden oluşmuş bir seçki.

İlk Gala filmimiz, Greta Gerwig’in yazıp yönettiği, çok sayıda Oscar adaylığı da olan “Lady Bird

1983 doğumlu Amerikalı oyuncu, yönetmen, senarist , oyun yazarı, Greta Celeste Gerwig, oyun yazarlığında kariyer yapmaya hazırlanırken, bağımsız sinema yönetmeni Joe Swanberg ile tanışıp oyunculuğa başlar ve 2007’de Swanberg ile birlikte yönetip başrollerini paylaştığı “Nights and Weekends” ile yönetmenliğe adım atar. Zamanla ünlü yönetmenlerin dikkatini çekerek, Woody Allen,Whit Stillman ve özellikle Noah Baumbach’ın filmlerinde rol alır.

Şimdiye kadar Altın Küre’de Komedi veya Müzikal Dalında En İyi Kadın Oyuncu (Saoirse Ronan) ve En İyi Film Senaryosu (Greta Gewig) dahil, 70 kadar ödül almış olan, tek başına yönettiği ve senaryosunu yazdığı “Lady Bird” (2017), 2000’li yılların başında geçen, aile, yuva ve kişilik kavramlarına sevecen bir bakış açısıyla eğilen bir büyüme, yeni yetmelikten genç kızlığa geçme öyküsü.

Filmin, 18 yaşına girmek üzere olan, kendine Lady Bird adını yakıştıran baş kişisi Christine gibi Sacramento’da doğan, Katolik lisesinde okuyan, annesi hemşire olan Greta Gerwig, bu kısmen otobiyografik çalışmasında, senaryolarına katkıda bulunduğu “Frances Ha” ve “Mistress America”daki kadın karakterlerinin ilk gençliklerine de değinir gibidir.

Gerwig, müthiş anlayışlı babası (Tracy Letts), huysuz, dediğim dedik annesi (Laurie Metcalf), üvey erkek kardeşi ve kardeşinin sevgilisiyle Sacramento’nun dış mahallelerindeki evde yaşayan, kentin standartlarına göre fukara sayılacak yaşamı, tombul kankası, birbiriyle taban tabana zıt iki erkek arkadaşı (Lucas Hedges & Timothée Chalamet) arasında bocalayan, sanatsal eğilimlerinin peşinde koşmak için çaba gösteren Christine’in öyküsünün merkezine farklı bir anne-kız çatışması oturtuyor.

Ancak filmin omurgasını oluşturan bu mücadeleyi finalde bağırgan bir hesaplaşmayla değil, nefis ve yumuşacık bir uzlaşmayla sonlandırıyor.

Duyarlı, zeki, samimi, iyi yazılmış, iyi yönetilmiş, iyi oynanmış bir film. En büyük kozu, zaman zaman filmi bir başına götüren Saoirse Roman’ın çok başarılı oyunculuğu. Daime hareket halinde, devamlı bir şeyler yapmaya çalışan Christine’i müthiş bir inandırıcılıkla yorumluyor. “Manchester By the Sea” ve “3 Billboards …”dan çok farklı bir karakteri canlandıran Lucas Hedge ile “Call Me By Your Name”in Elio’suyla taban tabana zıt bir rolde Timothée Chalamet, filmin hoş sürprizleri.

Ama bence filmin asıl yıldızı Laurie Metcalf. Bizde pek tanınmasa da ABD’nin ünlü televizyon yıldızlarından Metcalf’ın minimal tonlardaki anne kompozisyonu kanımca En Iyi Yardımcı Kadın Oscar ödülünü fersah fersah hak ediyor. Ama olasıdır ki gösterişli performansları pek seven Akademinin ödülünü, “I Tonya”da başka bir cadı anneyi daha dışa vurumcu bir bakışla canlandıran Allison Janey kapacak.

Hem izleyicileri, hem eleştirmenleri tatmin eden az sayıda filmden biri..

OrtaKoltuk Puanı:

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz