Türkan

Biz sinemanın Sultanını çok sevdik!

Türkan Şoray, Yeşilçam Sinemasının sultanıdır. 15 yaşında gittiği bir film setinde göze çarpıp beğenilir ve ilk filmini çeker, hem de başrol! Sonrası gelmez. Annesi onu kolundan tutup şarkıcı olması için Çatı’ya götürür. O yıllarda Şişli’de sinemanın üzerindeki Çatı’da İlham Gencer piyanoda şarkı söylemekte, Fecri Ebcioğlu, yabancı şarkılara Türkçe müzik yazmakta, Ajda Pekkan, şarkı söylemeyi öğrenmektedir.

Türkan Şoray da şarkıcı olmaya çalışır ama ikinci başrol teklifini alınca sinemaya döner. Dönüş, o dönüş. 220 filmde başrol oynar; 5 filmi de yönetir! Türk kadının bütün hallerini canlandırır beyaz perdede. Şımarık zengin kızdan, kötü yola düşen kasabalıya, terk edilen köylü kadınına, işçisine, şarkıcısına, pavyon gülüne, balıkçısına. Kah ağlatır, kah güldürür, sever sevilmez, sevilir sevmez. Ama ne çok koşar…

Belgrad Ormanı’nın ağaçlarının dili olsa da anlatsa; oradan oraya koşuşur durur güzel Türkan. Gözleri, bakışları, kalpleri deler geçer. Dudakları titrer, vücut dili mükemmeldir ama kuralları ve yasakları vardır : Şoray kanunları. Öpüşmez, sevişmez. En fazla sarılır, kardeşçe. Çünkü hamisi ve hayat arkadaşı, Rüçhan Adlı, onu kollarının altına almış, aslında sevdiği kadını korumuş, arkasında durmuş, onun hem sinemaya olan sevgisine engel olmamış, hem de kurtlar sofrasında yem olmasına engel olmuştur.

TÜRKAN ŞORAY

Cihan Ünal

Türkan Şoray, yıllarca süren bu ilişkisini bir filmle gelen aşkla yıkacak, rol arkadaşı Cihan Ünal’la evlenecek ve Yağmur’u doğurarak anne olacaktır. Artık sadece filmlerde eline tutuşturulan bebekleri değil, hakiki bir bebeği vardır ki, o doğum yaparken hayranları hastaneyi basmış, kalabalıktan diğer hastalara bakılamamıştır.

Türkan Sultan, yıllarca Türkiye’nin bütün kadınlarının farklı sorunlarını dile getirdiği için olsa gerek, bütün kadınlar tarafından çok sevildi. Sayısız ödül aldı. Hep mütevazi, hep gürültüsüz patırtısız yaşadı. Cihan Ünal’dan ayrıldıktan sonra da kimseyle adı anılmadı. Çünkü zaten o herkesin sevgilisiydi!

TÜRKAN ŞORAY

Yaşarken anılmak

İşte bu güzel sultanın yaşarken anılması çok hoş. Yapımcı Cemalettin Kömürcü ve hepsiburada katkılarıyla Türkan Şoray’ın Sonsuz Senfonisi, pazartesi gecesi AKM Tiyatro Salonu’nda Neyzen Özsarı’nın yönettiği NETSANAT Orkestrası tarafından çalınan film müzikleri ve filmlerinden derlenen barkovizyon gösterisiyle hayata geçti. Melis Kızılaslan, Zeynep Burcu Altınel ve Hande Everes’in seslendirdikleri dışında vokalsiz parçalarla senfonik orkestra bir müzik şöleni yaşattı.

En sevilen filmleri

Mavi Eşarp, Dila Hanım, Yılanı Öldürseler, Bodrum Hakimi, Devlerin Aşkı, Hasretinle Yandı Gönlüm, Dert Bende, Artık Sevmeyeceğim; Selvi Boylum, Al Yazmalım; Sevemedim Kara Gözlüm, gibi şarkıların çalındığı sahneye Türkan Sultan da iki kez çıktı: Siyah bir tuvalet giymiş, saçlarını açık bırakmıştı ve her sanatçı gibi dinmek bilmeyen alkışlardan çok mutluydu. Selvi Boylum Al Yazmalım’ın müziğiyle çıktığı sahneden indi ve gösteriyi izledi. Sonunda üç solistin arasına katıldı ve mutluluğunu paylaştı. Hatta şarkı da söyledi. Çoğunlukla kadınlardan oluşan hayranları, bir döneme damgasını vurmuş ve şehirli, köylü, kasabalı kadının sorunlarını beyaz perdeye yansıtmış bu dev sanatçıyı çok sevmişti, sevgisini göstermeye geldi.

Türkan Şoray, en çok da Kadir İnanır’la oynamış. Erkeklerin bıyıkları günün modasına ve yaşadıkları çevreye göre ya kaleme çizilmiş gibi incecik, ya da pos bıyık. Ben onun en çok iki filmini severim : biri Cengiz Aytmatov’un Kırmızı Yemeni adlı hikayesinden uyarlanan Selvi Boylum, Al Yazmalım ve Ahmet Mekin’in muhteşem oyunculuğuyla “Sevgi emektir” diye biten final… Bir de Cüneyt Arkın’la çevirdikleri ve her seyrettiğimde kahkahadan kırıldığım o muhteşem komedi; Arım Balım Peteğim! Cüneyt Arkın çok zengindir, çapkındır ve etrafında sürekli dolaşan ve müzik yapan üç kişilik bir müzisyen grubu vardır! Türkan’la yatar kalkar ve sabah sizli bizli konuşurlar, Türkan’ın makyajı bozulmamış, Cüneyt’in sakalı çıkmamıştır. Hele Cüneyt’in bir hamam sahnesi vardır ki üç müzisyen smokinlerle müzik yapar. Absürd sinemanın bütün örnekleri çok naif bir biçimde işlenmiştir o filmde. Bir de babası rolünde Münir Özkul! Hangi birini sayayım, 200 küsur filmi kim çekmiş kim oynamış! Türkan Sultan, menejeri Bircan Usallı, bu güzel projeyi hayata geçiren herkese sonsuz teşekkürler!

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz