Yaşanmış olaylardan esinlenilen DİRİLİŞ, Amerika sınırında destansı bir hayatta kalma ve dönüşüm hikayesi. Hugh Glass (Leonardo DiCaprio) adındaki efsanevi bir kaşif, boz bir ayı tarafından ölümcül biçimde yaralandıktan sonra, kendi ekibi tarafından terk edilir. Yalnız ve ölmek üzere olmasına rağmen Glass, ölümü reddeder. İradesi ve Amerikan yerlisi karısına duyduğu sevgi sayesinde hayatta kalmaya çalışan Glass, sert bir kışı atlatmalı ve ona ihanet eden adamdan intikamını almalıdır: John Fitzgerald (Tom Hardy). Acımasız bir intikam arayışı, eve dönüş ve kurtuluş yolunda bir kahramanlık destanına dönüşür. DİRİLİŞ’in yönetmenliğini ve yapımcılığını Alejandro G. Iñárritu yapıyor.
PRODÜKSİYON HAKKINDA
Oscar ödüllü yönetmen Alejandro G. Iñárritu efsanevi Hugh Glass’i Diriliş ile beyaz perdeye getiriyor. 19. Yüzyıl Amerika sınırında yaşanan destansı hayatta kalma mücadelesini konu alan Diriliş, seyirciyi 1823 Amerika’sının benzersiz güzelliğine, gizemine ve tehlikesine çekiyor. Film sadece hayatın değil, onurun, adaletin, inancın, yuvanın ve ailenin içgüdüsünü keşfediyor.
21 Gram, Babil ve En iyi film dalında Oscar sahibi Birdman filmleriyle tanınan Iñárritu’nun ilk tarihi filmi Diriliş. Iñárritu eşsiz görsel kesinliğini ve duygusal yakınlığını kullanarak seyirciyi daha önce tecrübe etmedikleri bir zaman, mekan değişimine sürüklüyor.
Filmin vahşi alan temelli prodüksiyonu, Glass ve arkadaşlarının yaşadığı 1800’lü yılların sert şartları düşünülerek seçilmiş. Iñárritu ve tüm ekibi, 19.yüzyıl tuzakçılarını tamamen anlayabilmek ve tecrübe edebilmek için, çekimleri tüm zorluklara rağmen Kanada ve Arjantin’de gerçekleştirirler.
Iñárritu, Altın Küre sahibi ve Oscar adayı aktör Leonardo DiCaprio ile fiziksel olarak olduğu kadar duygusal olarak da şiddetli olan rol için büyük bir iş birliği yapmışlar. Iñárritu, BAFTA ödüllü Tom Hardy, ünlü aktör Domhall Gleeson ve Will Poulter’ı, uluslar arası çeşitli ve Amerikan yerlisi oyuncular ile birlikte görülmemiş geçmişe götürüyor. Iñárritu ile bir araya gelen, Oscar ödüllü sinematograf Emmanuel “Chivo” Lubezki, eşsiz dış mekan çekimlerini seyircinin beğenisine sunuyor.
Glass’ın hikayesi 1823’de, Amerikan ekonomisinde yeni bir güç olan, kürk ticareti yapan binlercesinin arasına katılması ile başlıyor. O zamanlar, çoğunluğun, vahşi doğayı çelikle terbiye etmeyi düşündüğü zamanlardı. Sadece macera için değil, kazanç sağlamak için, sık sık yerli Amerikalıların da bulunduğu bilinmeze doğru yola çıkarlar.
İsmi bilinmeyen birçok adam başaramasa da, Glass hayatta kalmayı başararak Amerikan tarihine geçiyor. Efsanesi, batının en korkulan tehlikesi olan boz ayı ile yüzleşmesi ile başlar. En tecrübeli sınırda yaşayan kişinin bile sonu olabilecek bu yüzleşme, Glass için farklı sonlanır. Iñárritu’nun hikayesinde hayata tutunmaya çalışan Glass, uğradığı ihanet sonrası, inatla, ne pahasına olursa olsun devam eder. Muazzam kaybına rağmen Glass, bilinmeyen tehlikelerden ve yabancı kültürlerin arasından sıyrılarak, kendisini erken bir mezardan kurtarır. Yaşama dürtüsü sayesinde yıkımdan kurtulan Glass, sınırın kargaşasında yolculuğuna devam eder. “Diriliş” yaşayarak adeta ölümden geri döner.
“Glass’ın hikayesi şu soruyu soruyor: Her şeyden tamamen sıyrıldığımızda biz kimiz? Neyden yapıldık ve neleri başarabiliriz?” diyor Iñárritu.
“Diriliş, keşfedilmemiş Amerika’nın zorlu topraklarındaki inanılmaz bir yolculuk. Bu insanın ruhunun gücü ile ilgili. Hugh Glass’ın hikayesi, efsanevi kamp ateşi hikayelerinden ancak Alejandro tarihi kullanarak, insanın nelere dayanabileceğini ve dayandığında neler olduğunu keşfediyor.” diye ekliyor Leonardo DiCaprio.
Iñárritu için Diriliş, Birdman’den çok farklı bir iç dünyaya sahip. Iñárritu, şimdiki zamandan, vahşet ve nezaketin, hırs ve huzurun bir arada olduğu Amerika tarihine geçiş yapıyor.
“Yaklaşık beş yıldır bu proje benim hayalimdi.” diyor Iñárritu. “Bu tuzakçıların ruhsal ve fiziksel olarak acı çektikleri şiddetli ve duygusal bir hikaye. Her ne kadar Glass’ın hikayesinin kesin kaynağı olmasa da, biz o günkü insanların bu gelişmemiş bölgelerde yaşadıklarına sadık kalmaya çalıştık. Bu inanılmaz maceranın, en samimi duygularını beyaz perdeye taşımak için birçok zorlu fiziksel ve teknik koşullardan geçtik.”
Iñárritu’yu büyüleyen şey, yaşanılan tehlikeli anların, insana ölümlülüğünü hatırlattığında, belki de hiç açılmayacak kapıları açması olmuş. Dağcı Reinhold Messner’in vahşi doğadaki tehlike ile ilgili dediği gibi: “Ne kadar büyük olduğumuzu öğrenmiyoruz. Ne kadar kırılgan, zayıf ve korku ile dolu olduğumuzu öğreniyoruz. Bunu sadece çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunda hissedebilirsin.” Kostüm tasarımcısı Jacqueline West; “Glass ölüme dokunan birisi ve bu çok güçlü bir şey” diye ekliyor.
“Diriliş çok sert bir hayatta kalma hikayesi ve aynı zamanda bir ilham kaynağı.” diyor Iñárritu. “ Benim için bu maceranın iletilmesi gereken, önemli kısmı, doğanın ve insan doğasının keşfi.”
