Bihter

İçi boş bir Aşk-ı Memnu uyarlaması

Film; amatörce kurgulanmış bir tiyatro oyununda oynayan, karikatürize edilmiş karakterlerle doldurulmuş, içi boş bir Aşk-ı Memnu uyarlamasından öteye geçemiyor. Hızlı ilerleyen anlatı o kadar yüzeysel kalmış ki, ne karakterlerle özdeşleşebiliyoruz ne de yaşanan aşkı hissedebiliyoruz. Bu kadar sahte bir hikaye izletmek de, dizinin böylesine fanlarının olduğu bir dönemde cesaret işi diyebiliriz. Beklentilerin altında kalacağını düşündüğümüz Bihter’i sadece yeni yüzyılın Bihter’ini görmek için izleyebilirsiniz.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Yine yeniden Bihter

Amazon Prime’da 16 Kasım itibariyle izleyiciyle buluşan Bihter’in yönetmen koltuğunda M. Caner Alper ve Mehmet Binay oturuyorlar. Bu iki ismi Bergen, Zenne ve Çekmeceler filmlerinden hatırlayacaksınızdır. Çekmeceler ve Zenne filmleriyle başarı kazanan ikili, gişe konusunda zirve yaptığı Bergen filminden sonra, izleyiciyle buluşana kadar hakkında epeyce konuştuğu Bihter filmi sayesinde tekrar radarımıza takılıyorlar. Bergen filminde başrol olarak çalıştıkları Farah Zeynep Abdullah’ı bu kez de Bihter olarak izliyoruz. Filmde oyuncuya Boran Kuzum, Osman Sonant, Hande Ataizi, Helin Kandemir, Ebru Özkan, Nezaket Erden ve Tilbe Saran gibi sevilen, başarılı oyuncular eşlik ediyor. 113 dakikalık film, bilindiği üzere Halit Ziya Uşaklıgil’in en çok bilinen eseri Aşk-ı Memnu’dan uyarlandı.

21. Yüzyılın Bihter’ine Merhaba Diyebilirsiniz!

Film; amatörce kurgulanmış bir tiyatro oyununda oynayan, karikatürize edilmiş karakterlerle doldurulmuş, içi boş bir Aşk-ı Memnu uyarlamasından öteye geçemiyor. Meşhur Aşk-ı Memnu dizisiyle kıyas götüremeyecek kadar beceriksizce çekildiğini söyleyebiliriz. Komik bir uyarlamaya bile razı olunabilirdi; ancak trajikomik bir anlatı oluşturulmuş.

Film fazlasıyla teatral olmuş, bunu yönetmenlerin fark etmemesi mümkün değil elbette. Böyle bir kurgu hayal edilmiş olmalı; ancak bu kadar sahte bir hikaye izletmek de, dizinin böylesine fanlarının olduğu bir dönemde cesaret işi diyebiliriz. Hikayenin anlatımı kitapla eşzamanlı bir tavırla anlatılıyor. Günümüze uyarlanmamış haliyle, keyifli bir dönem filmi olabilecekken seyirciyi bambaşka bir yere götürüyor. Lokantada mercimek çorbası istersiniz de önünüze közlenmiş biberli, kremalı, soslu bir mercimek çorbası gelir; ancak siz sadece klasik bir mercimek çorbası içmek istemişsinizdir. Bazen klasikten şaşmamak daha iyi sonuçlar verebilir.

Film diyalog derinliğinden uzak diyebiliriz. Sıkıcı, zekadan yoksun repliklerle dolu ve komik derecede kötü bir akışa sahip. Filmi dizisiyle kıyaslayarak izlemek film için haksızlık olabilecekken, ortada kıyaslanacak eski bir örneği olmasaydı bile bu durum filmi kötü olmaktan kurtaramazdı.

Dördüncü Duvar Yıkılıyor

Karakter betimlemeleri başarısızlıkla sonuçlanmış. Her şeyden önce oyuncu yönetimi dolayısıyla hikaye inandırıcılığını sorgulatıyor. Dördüncü duvarı yıkan bir Bihter ilginç olabilirdi, ama Bihter’in davranışları günümüz insanına daha çok benziyor.

Hızlı ilerleyen anlatı o kadar yüzeysel kalmış ki, ne karakterlerle özdeşleşebiliyoruz ne de yaşanan aşkı hissedebiliyoruz. Bihter ve Behlül (Boran Kuzum) karakterlerinden beklediğimiz tutkuyu göremiyoruz. Film seyirciye, aralarındaki aşktan ziyade, hayatına renk katmak isteyen iki kişinin kaçamağı gibi yansıyor.

Farah Zeynep Abdullah güzel ve sempatik bir kadın; ancak Bihter karakterinin alev alev yanan o çekiciliğine sahip değil. En azından o ateşi hissettiremiyor. Boran Kuzum aslında dönemi anlatan filmlere çok yakışıyor. Fiziksel olarak Yeşilçam döneminde popüler olan aktörlere benzerliğiyle de dikkat çekiyor; ama bu film o film değil. Boran Kuzum’un dönem artistliğine çok yakışan çehresi bile bu filmde sıradanlaşıyor.

Bir dönem filmi çekip, tüm mizanseni ona göre düzenleyip, kıyafetlerden saç ve bıyıklara kadar her şeyi o dönemin zamanına uydurup, üstüne Bihter karakterini Fleabag’e dönüştürmek oldukça kötü görünüyor. 2023 tavrında birini 1925’ler görünümüne sıkıştırarak kafa karıştırmayı seçerek başarısız bir filme imza atılıyor. Her ne kadar Farah Zeynep Abdullah güzel ve başarılı bir oyuncu olsa da ortaya çıkan sönük Bihter’den kurtulamıyor.

Filmin finali, filmin kendisi gibi sonuçlanıyor: Yani beklenmedik şekilde!

Beklentilerin altında kalacağını düşündüğümüz Bihter’i sadece yeni yüzyılın Bihter’ini görmek için bile izleyebilirsiniz, hikaye her ne kadar eski zamanlarda geçiyor olsa bile…

Yönetmen : M. Caner Alper, Mehmet Binay

Senaryo : Merve Göntem

Görüntü Yönetmeni : Olcay Oğuz

Kurgu : Mevlüt Taşçı, Erhan Özen

Müzik : Hasan Özsüt

Oyuncular : Farah Zeynep Abdullah, Boran Kuzum, Tilbe Saran, Osman Sonant, Hande Ataizi, Helin Kandemir, Ebru Özkan, Nezaket Erden

Türkiye / Dram / 113 Dk.

4 YORUMLAR

    • Kötü kelimesi bu film denilen ama benim kabul edemeyeceğim şeyin her unsuru için yetersiz kalıyor.
      Merhum Uşaklıgilin yasal mirasçıları bu filme eserin saygınlığına zarar verdiği iddiası ile tazminat davası açabilirler.
      Sayın Cihan,teatral film mi dediniz?????

  1. Hayatımda gördüğüm en acıklı film yorumu.
    Daha önce hiç mi teatral film duymadınız izlemediniz?
    Oldu olacak sonunu da söyleseydiniz bari.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz