Bir Demet Menekşe

Selim İleri’nin Senaryosundan Bir Yeşilçam Melodramı.

Edebiyata yeni adım atan genç Selim İleri’nin senaryosundan hareketle çekilen “Bir Demet Menekşe”, zengin ve fakir iki aşığın hayatını klasik Yeşilçam melodram havasından sıyırarak; ev, iş ve mahalle baskısının tepesine bindiği mutsuz bir genç kızın dramını iliklerimize kadar hissettiriyor. Zeki Ökten ve Selim İleri buluşmasının ürünü “Bir Demet Yasemin”in bu denli sevilmesinde senaryosunun etkisi ve ilk kez geniş kitlelere adını duyuran Zeki Ökten’in başarılı rejisi kadar Mikis Theodorakis’in dram tonunu iyice arttıran müziği ile özellikle hayata boş vermiş, melankolik Nesrin performansı ile Hale Soygazi’nin payını da unutmamak gerek…

OrtaKoltuk Puanı:

 

Selim İleri’nin Sinemayla Buluştuğu Film

Yeni bir sene ve yılın henüz ilk günlerinde yine yürek yakan kayıplar. Elinde on marifet bulunan, kişiliği ile çevresinde çok beğenilen Selim İleri’nin kaybı birçok kişi için büyük üzüntü nedeni oldu. Selim İleri’nin özellikle TÜYAP’taki konferanslarına defalarca katılmış birisi olarak kendisini hep bir yerinde sızısı olan, hisli, çocuksu haliyle hatırlayacağım. Aslında çevresinde sevgi halesi oluştuğu için yalnız olmayan ama içine attığı bir burukluk ile çokça da yalnız olan bir kişilik Selim İleri. Ve tutkuyla, biraz Abdülhak Şinasi Hisar (1887-1963) benzeri geçmişin sisli dumanlarından başını uzatan bir çocuk edasıyla eserlerini kaleme alan bir kişilik. Ve de Yeşilçam tutkunu. Sürekli değişen İstanbul’a bir ağıt yakıcısı. Yiten gidenlere, sevgililere, aileye uzanan bir derin özlem melankolisi. Benim de çok sevdiğim özellikle 1973 yılında yazdığı, ismini yine çok sevdiği yazarlardan Attila İlhan’ın koyduğu “Her Gece Bodrum” kitabının yazarı.

Selim İleri’nin çok yönlülüğüne değindim. Onun iflah olmaz bir Yeşilçam tutkunu olmasına da kısmen. Ama Selim İleri bizler gibi sadece izlemekle yetinmeyip bunu kuramsal olarak inceleyip aynı zamanda romanlarına, hikâyelerine arka fon olarak koymaktan da çekinmemiş Yeşilçam’ı. Hatta Türkan Şoray’a senaryo yazacak kadar da onlara, Yeşilçam starlarına tutkun. Ve film de yönetmiş. 1989 tarihli senaryosunda kendisinin de katkısının olduğu, başrolünde Hülya Koçyiğit ve Murat İlker’in rol aldığı “Hiçbir Gece” filminde kamera arkasında Selim İleri’yi görüyoruz. “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu” ile “Afife Jale” filmlerinde ise kısa rollerde bu kez oyuncu olarak kendisini görürüz.

Yazımda bahsedeceğim “Bir Demet Menekşe”, Selim İleri’nin sinema ile resmi olarak buluştuğu ilk yapım. Senaryosu kendisine ait. İleri, 1949 doğumlu olduğuna göre senaryonun filme aktarılması sırasında henüz 24 yaşında bir genç. Başrollerini Hale Soygazi ve Kartal Tibet’in paylaştığı film, özellikle Mikis Theodorakis’in “Paola, 11099”unu tema müziği olarak belirlemesiyle de dikkat çekmişti. Ve aslında yine zengin erkek ve fakir kız çelişkisini bir aşk hikâyesi olarak sunması ile bilindik bir konuyu ele alsa da, Zeki Ökten’in usta işi becerisinin de büyük katkısı ile Yeşilçam sinemasında ayrı yeri olarak kabul gören filmlerinden.

Nesrin Tam Mutluluğu Bulmuşken…

Gelelim konuya : Film, Kuyumcu Yakup’un (Nubar Terziyan) dükkânına üzgün bir kız olan Nesrin’in (Hale Soygazi) annesine ait yüzüğü satmak için gelmesi ile başlıyor. İstediği rakamı alamayan Nesrin’in imdadına o sıra dükkânda bulunan Kenan (Kartal Tibet) yetişir. Yüklü bir para ile yüzüğü alır. Biz, bu aşamaya kadar Nesrin’in başına ne geldiğini bilmemekteyiz. Sonrasında Nesrin’in Kenan’a anlatacağı üzere Nesrin’in başından nişan bozulmasına kadar giden kırık bir aşk hikâyesi geçmiştir. Nesrin, özelikle komşuları Fatma’nın (Mualla Sürer) diline düşer. Kendisi artık mahallece kısmeti kapalı, ayıplı, kötü birisi olarak görülür. Bu durum Nesrin’i, annesi Aliye’yi (Muazzez Kurdoğlu) ve hiç evlenmeyen teyzesini de çok üzer. İşte Nesrin, gerek mahallede gerekse çalıştığı terzihanedeki bu baskılardan ötürü annesinin altın yüzüğünü satarak Almanya’ya gitmek ister.

Bu arada Kenan’ın da Nesrin’den sakladığı bir sırrını öğreniriz. Oldukça fettan, asla çocuk istemeyen Banu (Lale Belkıs) ile evlidir. Günler geçer ve Nesrin ile Kenan arasında aşk başlar. Öte yandan mahalleye gelen bu delikanlının kim olduğuna dair gerek mahalleli gerekse Nesrin’in kötücül özellikleri bulunan iş arkadaşlarının merakları ve de dedikoduları artar. Ta ki Nesrin’in Kenan’a dair acı gerçeği öğrenmesine kadar aslında her şey yolundadır. Final hızlı geçse de unutulmazdır. Ve annenin final sahnesindeki unutulmaz repliği: “Çile ocağına sığınınlar geri çevrilmez kızım” sözü gibi.

Filmin, sinemamızda ayrıksı olmasının nedenleri arasında mekân olarak özellikle Taksim, Nişantaşı, Gümüşsuyu civarlarında kameranın etkili kullanımını da belirtmek gerek. Özellikle araç içi sahneler dönemine göre ileri seviyede. Ve yakın çekim planlar Nesrin’in ruh halini serimlemesi bakımından çok iyi işlev görmüş. Nesrin’in ev hayatı ve iş yaşamındaki zorluklar gerçekçi sunulmuş. Ayrıca Mikis Theodorakis’in bestesiyle, henüz o tarihlerde yeni gösterime giren “Baba” filmi gibi müzikler de drama tonunu özellikle Nesrin’ın sürekli kalpten yaralandığı, artık hayatı boş verdiği sahnelerde oldukça arttırmış.

Hale Soygazi’nin mutsuz bir kızı oldukça gerçekçi sunan performansı ile ona eşlik eden Kartal Tibet’in tipik, şımarık ve bir kavga ile başlayan aşkları anlatan klişe klasik melodram tiplemesinden uzak kompozisyonunun da etkisi büyük filmin başarısında. Nesrin’in doğum gününde çalan Orhan Gencebay şarkısı da Nesrin’in ruh dünyasını sunmada başarılı bir bölüm olmuş. Hale Soygazi ve Kartal Tibet dışında özellikle Lale Belkıs hesapçı bir vamp kadın performansı ile etkileyici bir oyunculuk sergiliyor. Onun dışında filmin kadrosunda tanımakta zorluk çektiğimiz genç bir Güler Ökten ile Nubar Terziyan ve ufak bir rolü ile Şener Şen de bulunmakta.

Selim İleri’nin “Kırık Bir Aşk Hikâyesi” ile birlikte en sevdiği filmleri arasında saydığı “Bir Demet Menekşe”, erken dönem Yeşilçam yapımları arasında tipik bir konuyu farklı bir perspektiften sunması ile edebiyat/sinema kesişmesinin başarılı bir örneği olarak tarihteki yerini aldı. Selim İleri ile özellikle Hale Soygazi’nin canlandırdığı Nesrin arasında belki de benzer yalnızlık ve kısmi melankolik duygular yapımın Selim İleri tarafından bu denli sevilmenin nedenleri arasında olabilir. Henüz izlemeyen varsa kaçırmasın…

Yönetmen : Zeki Ökten

Senaryo : Selim İleri

Görüntü Yönetmeni : Ali Yaver

Kurgu : Özdemir Arıtan

Oyuncular : Kartal Tibet, Hale Soygazi, Lale Belkıs, Muazzez Kurdoğlu, Mualla Sürer, Kayhan Yıldızoğlu, Nubar Terziyan, Muammer Gözalan, Şener Şen, Yeşim Tan, Meral Kurtuluş, Günfer Feray, Güler Ökten, Gülten Ceylan, Reha Kral

Türkiye / Dram-Gerilim / 74 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz