ADAM ZATEN ŞEYTAN, NE TÜYÜ?
Şeytan Tüyü, Armağan Tunaboylu’nun üç kitaplık roman serisinin ilk kitabı olan ”Yıldız Cinayetleri”nden sinemaya uyarlanmış bir polisiye komedi. Yönetmen koltuğuna Murat Şenöy’ün oturduğu filmde, kadın satıcısı Metin Çakır’ın hikayesi anlatılıyor. Metin’in çevresindeki tanıdığı hayat kadınları birer birer öldürülmeye başlayınca polis, Metin’den şüphelenir. Metin’de suçsuzluğunu kanıtlamak için katili aramaya başlar. Konu kısaca bu.
BİR FİLMİN ÖNCELİĞİ KÜFÜR MÜ OLMALI?
Öncelikle belirtmeliyim ki, yakası açılmadık küfürler nedeni ile ailece izlenecek bir komedi değil Şeytan Tüyü. Yönetmenin bu tür filmi çekmesi de büyük cesaret doğrusu. Bu nedenle kendisini kutluyorum. Filmde Türk toplumuna ters düşen her türlü melanet mevcut. Her türlü pisliği üzerinde barındıran kadın satıcısını, filmin masum kahramanı olarak göstermekte yanlış bence. Yalan söyleyen, içen, kumar oynayan, her türlü ahlaksızlığı, üçkağıtçılığı, pisliği üzerinde barındıran karakteri, ne ararsan var ama ”sadece adam öldürmüyor” diyerek onu filmde kahraman yapmak, ne kadar doğru sizce? Şeytan Tüyü’nün son zamanlarda üst üste vizyona giren ve sonunu rahatlıkla tahmin edebileceğiniz yetersiz komedilerden de hiç bir farkı yok. Mustafa Üstündağ’ın bir türlü sivrilemeyen, kalıplarının dışına çıkamayan oyunculuğu ve Güven Kıraç’ın üzerine koyamadığı, bildiğimiz, artık itici gelen mimiklerle yaptığı oyunculuğu oldukça tatsız. Haldun Dormen’in benim ne işim var burada kabilinden çıkarttığı oyunculukta keyif vermeyince film sıkıcı bir hale bürünüyor. Oyuncu kadrosu içerisinde beğendiğim tek oyuncu, transeksüel Süleyman rolünü canlandıran Ayşe Melike Çerçi oldu. Sözün özü: Şeytan Tüyü, hafta sonunu sinemada komedi izleyerek değerlendirmek isteyen aileler ve çocukları için uygun bir film değil. O nedenle çocuklarınızı bu filmden uzak tutunuz. İyi seyirler.