LCV (Lütfen Cevap Veriniz)
Diyaloglarda ki edebi hava ve mekânsal tercih
İşlediği konusu itibariyle ve de günah çıkartma metodunu sonuna kadar kullanmasındaki içeriği itibariyle sorunlu bir meseleye el atan, sinemamızda çok görülmeyen bir çalışma. Ancak bir sinema eserinden ziyade, diyaloglarındaki edebi havası ve mekânsal tercihi ile tiyatro oyunu olmaya daha elverişli olduğunu söylemem gerek.
Bazı yönleri ile deneysel bir çalışma olarak görülebilecek, ayrıksı yönleri ile yeni bir dil tutturmaya çalışan ve bunda kısmen de başarılı olan yapımı festivallerde kaçıranlar şimdi Blu TV’de izleyebilirler.
Süre Doluyor : Herkes Eteğindeki Taşı Döksün…
Yönetmenliğini İsmet Kurtuluş ve Kaan Arıcı’nın üstlendikleri “LCV-Lütfen Cevap Veriniz”, 2022 yılı Antalya Film Festivalinde başrol oyuncularından Cem Yiğit Üzümoğlu’na En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırmıştı. Yapımın geciken sinema salonlarına girişini beklerken İzmir Karaca Sinemasındaki özel gösteriminde filmi geçenlerde izleme fırsatım oldu. Maalesef sinemalarda belki bazı özel gösterimleri dışında artık izleme imkânı bulamayacağımız filmi artık Blu TV platformunda izleyebileceğiz.
Düğün davetiyelerindeki katılımcıların sayısını belirlemek için alta yazılan LCV isminden de anlaşılacağı üzere düğün ve evlilik ile bağlantılı bir yapım var karşımızda. Lüks bir otelde gerçekleşecek düğüne yalnızca bir saat kala ve taraflar arasında 70 dakikalık süre içinde tek bir mekânda geçen filmde herkes bir bakıma antik dönemlerin katharsis yöntemine benzer şekilde içindeki birikenleri ya da eteklerindeki her taşı dökmeye başlıyorlar.
Her Şey Yolunda mı?
Uçak şirketinde kabin görevlisi olarak aynı işte çalışan Ceren (Melisa Şenolsun) ile Semih (Ushan Çakır) evlilik heyecanı içerisinde, evliliğe giden yolun bu son dakikaları için bekleme odasında artık son hazırlıklarını yapmaktadırlar. Odada bu çiftin dışında başka biri daha vardır. Bu baştan çıkarıcı kişi her ikisinin yine aynı iş yerinde arkadaşları ve aynı zamanda da nikâh şahidi olan Mert (Cem Yiğit Üzümoğlu)’tir. Mert, evlenecek çift ile ilgili diyaloglarını arttırdıkça geçmiş bir kısım ilişkiler su yüzüne çıkmaya başlar. Ve gittikçe taraflar arasında bu sırlar üçlü arasında gerginlik olarak izleyene yansır.
Başlangıçta mizahi ton ve gerilim daha dengeli giderken, finale doğru özellikle evlenecek çift Ceren ve Semih’in ailelerini, toplumsal tepkileri gözeten yaklaşımları bunu keskin bir uzlaşmaya götürür. Geçmiş ilişkilerini ailevi ve toplumsal reaksiyon nedeni ile massederek en azından düğün merasiminin kazasız ve belasız atlatılması telaşına düşerler. Tüm büyüyü bozan Mert ise daha radikal görünümdedir. O, kişilerin özellikle cinsel eğilimlerinin nasıl olursa olsun korkusuz serilmesinden yana bir pozisyona sahiptir.
Daha çok tiyatro çalışmaları ile tanınan Erdi Işık’ın senaryosunu hazırladığı LCV de aslında bir tiyatro eseri olarak hazırlanan bir metin. Sonrasında zorlu bir işe soyunularak tek mekânda ve üçlü ile sınırlı bir sinema filmi formatında önümüze çıkıyor. Ancak filmin içeriğindeki “sorunu”, imasız anlatımındaki netlikle görmemiz özellikle finalde kayboluyor. Konuşmalar oldukça teatral ve gerçeklikten uzak görünümde. Kabin görevlilerinin ekonomik durumu göz önüne alınınca bu derece lüks bir otelin düğün için kiralanmasındaki mantıki hata öncelikle kafamızın bir yerinde hep duruyor.
Bunun yanında Ceren ile Semih arasındaki onlar açısından sırlarını açık edecek oldukça tehlikeli bir arkadaşlarını nikâh şahidi yapmaları ya da onun da en özel alan olan hazırlık odasında bulunması sanırım kahramanların geçmişine dair net bilgiye sahip olmadığımızdan olsa gerek bana çok tuhaf geldi. Ayrıca her üçünün sırlarının bu denli fazlalığı, bir anda hepsinin kusulurcasına dökülmesi de açıkçası bana çok sahici gelmedi. Filmde ayrıca ağızdan düşürülmeyen küfürler de sanırım bazı izleyenler için rahatsız edici bulunacaktır.
Filmin başındaki tonun gittikçe kaybolarak mizahın aradan çıkartılması ve belki de katı gerçekçiliğin izleyene verilmesi kaygısıyla final kısmının yapının bütünündeki hava ile çok uyumlu olmadığı da gözden kaçmıyor. Ayrıca kamera yönetiminde de özellikle bütünü ve ahengi bozan sahne değişimleri var. Buna da bence dikkat edilmeliydi.
Tek Mekân, Az Oyuncu…
Tek mekânda gerçekleşen yapımlarda oyunculara çok iş düşüyor. Fransız oyun yazarı Yasmina Reza’nın tiyatroya da uyarlanan Roman Polanski’nin çektiği “Acımasız Tanrı” ya da 1948 yılı Alfred Hitchoock’un yönettiği “Rope” filmi de tek mekânda çekilmişti ancak özellikle bu mekânsal anlatımlara çeşitli fiziki sahnelerle destek verilerek oldukça zenginleştirilmişti. LCV ağırlıklı olarak söze dayalı bir anlatımı tercih etmiş. Ancak fiziki unsurlar az olsa da buna rağmen 70 dakikalık süresi içinde biz izleyenler çok sıkılmıyoruz. Bu da az bir başarı değil.
Oyunculuklarda özellikle Özcan Alper’in “Karanlık Gece” filminde de yine başarılı bir performans sergileyen Mert karakteri ile Cem Yiğit Üzümoğlu filmi önemli oranda taşıyor. Oyuncu, başlangıçtaki küstah tavırlı Mert’i sonrasında duygu değişimine uğratarak ağlak bir havaya büründürmüş. Bu değişimlerdeki oyunculuklar çok başarılı. Ceren rolü ile de Melisa Şenolsun da fena değil. Ancak aynı şeyi Semih karakteri ile Ushan Çakır için söylemem çok zor. Çakır’ın bu ikilinin kıvrak ve uyumlu oyunculuğuna yetişemediğini özellikle bazı sahnelerde görmek çok da zor olmadı.
Bu haftadan itibaren Blu Tv ekranlarında görücüye çıkan “LCV-Lütfen Cevap Veriniz”, işlediği konusu itibariyle ve de günah çıkartma metodunu sonuna kadar kullanmasındaki içeriği itibariyle sorunlu bir meseleye el atan, sinemamızda çok görülmeyen bir çalışma olmuş. Ancak bir sinema eserinden ziyade, diyaloglarındaki edebi havası ve mekânsal tercihi ile tiyatro oyunu olmaya daha elverişli olduğunu söylemem gerek. Bazı yönleri ile deneysel bir çalışma olarak görülebilecek, ayrıksı yönleri ile yeni bir dil tutturmaya çalışan ve bunda kısmen de başarılı olan yapımı festivallerde kaçıranlar şimdi Blu TV’de izleyebilirler.
Yönetmen : İsmet Kurtuluş, Kaan Arıcı
Senaryo : Erdi Işık
Görüntü Yönetmeni : Alp Korfalı
Kurgu : Mert Bakım, Barbaros Gökdemir, Ahmet Temel, Torben Tikøbsen
Oyuncular : Cem Yiğit Üzümoğlu, Ushan Çakır, Melisa Şenolsun
Türkiye / Dram / 70 Dk.
