Superman

Süper bir Süpermen filmi

James Gunn’ın yazıp yönettiği Supermen, Türkiye’de de ABD ile aynı tarihte sinemalarda, bu da aynı siyasal sonuçları paylaştığımız için pek uygun düşüyor! Filmin hazırlık ve çekim aşamaları iki yıldan fazla sürmüş. 255 milyon dolarlık net bütçeyle çekilen filmin oyuncu kadrosunun belirlenmesi bir yıl sürmüş, çekimler de bir yıl! Yani iki saatlik bir film için koskoca bir ekip ve milyon dolarlık bir bütçeyle iki yıl çalışıyor, bundan kötü bir şey çıkar mı, kılı kırk yarmışlar!

OrtaKoltuk Puanı:

 

Başta çocuklar, sonra yetişkinler de dahil olmak üzere herkes, bir süper kahramana inanmak istiyor. Dünyada o kadar çok kötü, o kadar çok kötülük var ki, onlarla kendi başımıza mücadele edemeyeceğimizi düşündüğümüz için, şöyle bir süper kahraman olsa, vurdu mu devirse, koşmasa, uçsa, olağanüstü gücü ve sezgileri olsa, bütün kötüleri yense ve sadece iyilik yapsa, ne güzel olur?

Sinema, bir hayal kutusu. Mutlu sonla biten aşklar, süper kahramanlar, her zaman ilgi gördü. Yaşadığımız karmaşık ve kötü dünyadan, bir iki saatliğine kopsak ve serin karanlığın içinde, sevdiğimizin de elini tutarak, dalıp gitsek beyaz perdeye diye koşturmuyor muyuz sinemaya?

İşte ilk Süpermen de bir çizgi roman karakteriyken 2013 yılında beyaz perdeye zıplayıvermiş bir Amerikan kültür ikonu. Malum, Amerikan toplumu saf bir çocuk gibidir, böyle hikayeleri sever. Supermen de mavi pelerinli bir yakışıklı adam olarak günümüzde bile özlendiği için ilkinin başarısı unutulmadığından, uzun ön hazırlıklar sonrası yenisi, üstelik de çok daha mükemmel teknolojik katkılarla, çekiliverdi. Doğrusu, bu tür bir masalı, içinde yaşadığımız kapkara siyasi gelişmeler ve içinden nasıl çıkarız karamsarlığı içinde olmasam, izlemeye değer bulmazdım ama iyi ki de gitmişim, hoşuma gitti! Özgür Özel’e bir pelerinli kıyafet giydirmeye bile gerek yok, vurdukça ses getiriyor bütün o kötülere ve üstün güçlerine!

Supermen’in tam da zamanı

Neyse, bu bir sinema yazısı, gerçi sinema da içinde oluşturulduğu toplumsal ve kültürel yapıdan ayrı düşünülemez, adı konulmamış bir 3. Dünya Savaşı yaşadığımız ve bu savaşta, her türlü üstün teknolojik silahın kullanıldığı, hatta denendiği düşünülürse Supermen’in de tam zamanı, bütün ülkelerin başında olan çılgın üstün güçlüleri düşündükçe!

James Gunn’ın yazıp yönettiği Supermen, Türkiye’de de ABD ile aynı tarihte sinemalarda, bu da aynı siyasal sonuçları paylaştığımız için pek uygun düşüyor! Filmin hazırlık ve çekim aşamaları iki yıldan fazla sürmüş. 255 milyon dolarlık net bütçeyle çekilen filmin oyuncu kadrosunun belirlenmesi bir yıl sürmüş, çekimler de bir yıl! Yani iki saatlik bir film için koskoca bir ekip ve milyon dolarlık bir bütçeyle iki yıl çalışıyor, bundan kötü bir şey çıkar mı, kılı kırk yarmışlar!

Bilimsel kurgular baş döndürüyor

Filmde en çok hoşlandığım konu, teknolojik bilgi edinme faslı oldu; neler neler, elbette kuantum fiziğinden, cep evrenlerinden, fantastik yaratıklardan ve daha birçok şeyden anlayan bir mühendisi çok daha fazla ilgilendirecektir, ama 10’lu yaşlardaki çocuklar da Supermen’in köpeği Krypto’dan çok etkilenecektir! Herkese çikolata var filmde. Ergenler bütün o patırtının içindeki küçük aşk sahnelerinden, erkekler müthiş teknolojilerle gerçekleşen robotlu savaşlardan hoşlanmayacak da ne yapacak?

Başladı ve bitti!

Nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir 2 buçuk saate yakın zaman! Kötüler çok fazla. Çok kötülük yapıyorlar. Hatta birlikte yaşadığımız kötülere de zaman zaman göndermeler var ki beni çok güldürdü, bolt hesapların devreye sokulması ve siyasi algı operasyonları yapması mesela?

Konuya gelirsek, ortada uluslararası etki hesapları var; ajanlar, casuslar, kandırmacalar. Bazılarını adı başka olsa da hemen tanıyıvereceğiniz yabancı ülkeler ve hainlikleri, ele geçirilmek istenen az gelişmiş ülkelerin toprakları. Siyasi ve ekonomik çıkar çatışmaları. Yetersiz başkanlar ve manipülasyonları ve beceriksizlikleri, kandırılmaları. Tabii çok güçlü bir ekonomik şirket ve kötü niyetleri. Saç biçimi ve konuşma stili! Kimi hatırlatıyor acaba? Ustaca sokuşturulan espriler ve hatta küçük göndermeler? Bir Süpermen filminden beklemeyeceğim siyasi hicivler?

Oyuncular elbette başarılı!

Onun dışında ne anlatayım, gidin seyredin işte. Supermen, uçuyor, koşuyor, sadece ve sadece iyilik yapıyor. Başına gelmedik kalmıyor, dayak yiyor, ciğerleri parçalanıyor filan ama malzeme iyi, yine de toparlanıyor. Nasıl oluyor bu, insan değil mi? Değil, uzaylı! Yaşadığı evren yok olmak üzereyken yaşasın diye dünyaya, kendi halindeki bir çiftçi ailesine bebek olarak yollanmış ve misyon olarak da sadece iyi insan olması ve herkese yardım etmesi verilmiş. O aile içinde büyüyüp yaşayan ve gazeteci kimliğinde yaşarken gerekli olduğunda da Supermen oluveriyor, Clark Kent. Bir tür Timur Soykan! Köpeği Krypto ile olduğu sahneler de çok çarpıcı.

Çok çarpıcı başka sahneler de filmin ikinci ana karakteri, şirket sahibi kötü adam: LUTHOR! Bir tür Cengiz İnşaat gibi, sadece kötülük etmek için büyük teknolojik imkanlar ve zeki ama zekasını kötüye kullanan elemanlarla çalışıyor ve tabii ki en büyük düşman Supermen. Çok çarpıcı bulduğum başka sahneler dediğim de Luthor’un gökdelenlerden oluşan büyük bir kenti, bir tür legoland gibi nasıl da tarımar ettiği ve o koca koca kulelerin nasıl da birbiri üzerine yıkıldığı, insanların bir 11 Eylül uçak saldırılarından çok daha fazlasını nasıl da paldır küldür yaşadığı. Ölümler gösterilmediği, sadece kentin yaratılan büyük afetlerle yıkılışını izlediğimiz için, günümüzün iklim değişikliği, kuraklık, orman yangınları gibi felaketlerine de sanki anımsatma yapılıyor.

David Packard Coronswet, sanki superman olmak için doğmuş. Oyunculuğuna diyecek yok, insanın içini ısıtıyor. Rachel Brosnahan, Superman’ın sevgilisi gazeteci Kate rolünde işini yapıyor. Olağanüstü bir rolü ve başarısı yok. Luthor rolünde Nicolas Hoult ise çok başarılı. Uzun lafın kısası, Superman, sıcak yaz günlerinde en iyi çözüm diye düşündüğüm sinema için iyi bir seçenek. İki saatlik bir görsel şov! Gişesi de dünyada yüksek olacaktır, bizde ise bu bilet fiyatları ile bilemiuorum.

Yönetmen / Senaryo : James Gunn

Görüntü Yönetmeni : Henry Braham

Kurgu : Craig Alpert, Jason Ballantine, William Hoy

Müzik : John Murphy

Oyuncular : David Corenswet, Rachel Brosnahan, Nicholas Hoult, Anthony Carrigan, Nathan Fillion, Isabela Merced, Skyler Gisondo, Sara Sampaio, María Gabriela de Faría, Wendell Pierce, Alan Tudyk, Pruitt Taylor Vince, Neva Howell 

ABD / Aksiyon-Macera-Bilimkurgu / 129 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz