Altın Peşinde / Brigands : The Quest for Gold

İzlenimci bir bakış açısı

6 bölümden oluşan dizi bizleri bu insanlık durumlarıyla yüzleştirirken toplum özgürlüğü ve refahı mı yoksa kişi refahı mı ikileminde her iki kanatta olanların da karakterlerini gözlemlemize olanak sağlıyor. Dizi, Valhalla ve Barbarians tarzında çekilmiş. İzlenimci bir bakış açısı sergiliyor. Seyirci  kendini o dönemin içinde tam  hissedemiyor. Bunun yanında dizi,  müziğiyle ve doğa görüntüleriyle çerçeveyi daha süslü hale getiriyor.

Her dilde altın hakkında söylenmiş özdeyişler,  atasözleri ve deyimler vardır. Bazıları olumlu anlamda, bazıları olumsuz anlamda kullanılır. Diziye uygun olan bir sözle başlayalım o halde : 17. yüzyılın İngiliz şairi Abraham Cowley altın için şöyle demiştir : “Altın; kardeşlerden nefret eder, dostluğu ayırır, aileleri tartıştırır. Altın iç savaş çıkarır…”

İnsan altına değer kattığından bu yana uğruna savaşlar çıkmış, sayısız insan ölmüş, çok büyük bedeller ödenmiş… Ve bu alçak macera devam ediyor, galiba insan nesli yok olana kadar da devam edecek… Daha dün kendi topraklarımızda İliç altın madenindeki dokuz insanı kaybettiğimiz o vahim olayı yaşamadık mı? Çevrenin kuruyup çöle dönmesi de cabası…. Madem altın meselesine girdik, ben de kendimce bir özdeyiş oluşturayım.

“Altın, insan karakterini ortaya çıkaran en parlak aynadır” 

Tabii altın ile ilgili sayısız film ve diziler yapılmış. Bunların en önemlisi sinema tarihine geçmiş olan Charlie Chaplin’in 1925 yılında yönetmenliğini, senaristliğini, yapımcılığını üstlendiği “Altına Hücum” filmidir. Filmi yeniden izlemeye karar verdim.

İTALYAN TARİHİNE KISA  BİR BAKIŞ

Bourbon Hanedanlığı Avrupa’nın en önemli kraliyet ailesindendir. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde monarşi düzeninin temsilcileri olmuşlardır. Bu ülkeler arasında Fransa, İspanya, Parma, sicilya da dahildi. 1815 yılında Viyana Kongresi kararı  ile Sicilya ve Napoli Krallığı birleştirilerek Sicilyateyn Krallığı oluşturuldu, başına da İspanya Bourbon Hanedanlığından 1. Fernando getirildi.

Hanedan 1860’a kadar krallığı yönetti fakat İtalya’yı birleştirmek isteyen yurtsever General Garibaldi (bu dizi sayesinde Garibaldi’yi daha iyi tanımak için ilginç ve zengin hikayesini de Bilim ve Ütopya”  dergisinde okudum, iyi bir biyografi  yazısıydı, öneririm.) “Kızıl Gömlekliler” adını verdiği  bin kişilik  (işçiler, öğrenciler, aydınlardan) oluşan  gönüllüler ordusuyla  Sicilyateyn Krallığına son verip  Sardunya Krallığının hükmüne verdiler.

“ALTIN PEŞİNDE” ÇETE SAVAŞININ WESTERN TARZI 

İtalya’dan bugünlerde güzel diziler geliyor. Gözyaşı Ustası” dönem dizisinden  sonra  bir başka dizi “Altın Peşinde” Netflix’te 23 Nisan’da gösterime girdi. Dizi 1. Sezon, 45’er dakikalık 6 bölümden oluşuyor.

Yönetmenliğini Vikings : Valhalla ve Barbarians dizilerini (iki diziyi de izlemiştim) çeken Steve Saint Leger ve Nicola Sorcinelli üstlendi. Steve Saint Leger’in üçüncü tarihi dizisi, belli ki tarihle oynamayı seviyor, gerçek bir dönem üzerine kurgusunu oturtuyor ve gerçek kahramanlarla kurgusal kahramanlarını buluşturuyor. 

Senaryo Giacomo Mazzariol’a ait.

Oyuncular : 

Michelina : Matilda anna İngrid Lutz

Filomena : Michela de Rossi 

Schiavone (Atmaca) : Marlon Joubert 

Salvatore : Guiseppelo Piccolo 

Muto : Lorenzo de Moor 

Jurillo : Federico Lelapi 

Dizi, şahane bir intro müziği ile açılıyor. İnsanın kanını harekete geçiren bir özgürlük halk şarkısıyla… Sene 1862, yani kısaca bahsettiğim tarihsel süreçten hemen sonraki dönem. Kırmızı Gömlekliler (tarihte Kızıl Gömlekliler olarak geçiyor) zafer kazanmış, savaşın masrafları için Palermo Bankasının kasasını boşaltmışlar, sonra altınlar kaybolmuş ve arkada altınların yerini gösteren harita kalmıştır. Atmaca’nın  anlatımıyla başlayan hikayede kendisinin de önce Kırmızı Gömleklilerle yan yana çarpışıp daha sonra onların attığı kazık dolayısıyla yolunu ayırmış, ödül avcılığı işine girmiştir. Yani başına ödül konulmuş aranan kişiyi bulup ilgili yere teslim etmektedir ve karşılığında para, altın ödülünü almaktadır. Atmaca da haritanın peşindedir. 

Atmaca yine aranan bir adamı karargaha getirir, ve haritanın yerini öğrenmek ister. Karargah komutanı aradığı kişinin çiftlik sahibi Clemente Degli Orti olduğunu söyler. Clemente,  yoksul köylü genç güzel bir kadın olan filemena ile evlidir. Kocası Clemente civardaki karakol komutanına haritadan bahsederken Filomena içeriye girer ve böyle bir haritanın varlığından haberi olur. Harita evlerindeki gömme kasasında kilitlidir. Ertesi gün Filomena yoksul köylü ailesine yardım ederken kocası tarafından yakalanır, kocası gözlerinin önünde kardeşinin hanımını öldürür, karısını da su kuyusuna atar ( Çiftlikte köylülere  su bile verilmemektedir, Filomena kardeşinin hanımına gizliden su verirken yakalanmıştır zaten) kuyudan sağ kurtulmayı başaran filomena eve döner ve kocasını öldürür, bu arada altının peşinde olan atmaca gizlice çiftlik evine girer ve cinayete şahit olur… Bundan sonraki hayatlarında yolları kesişecektir ve kendilerini Monaco çetesinin  içinde bulacaklardır…

Çevrede topraklarından edildiğini düşünen çeteler vardır. Bunların en önemlisi de lideri Michelina Di Cesare adında  genç bir kadının çetesidir. Michelina tarihte yer almış gerçek bir karakter olduğunu söylemeliyim, onun da  hakkında epeyce bilgi topladım. Aslında ölen kocasının yerine geçmiş kadın liderdir ve çetesinde iki kadın daha vardır… Filomena’nın daha sonra onlarla da yolu kesişecektir. Filomena’nın elindeki koz haritanın yerini bilmiş olmasıdır. Yaşamak için bu bilgiyi kullanmak zorundadır çünkü artık herkes altının peşindedir. Kimisi örgütünü güçlendirmek için kimisi de kişisel hırslarına yenildiği için. İşte dizi bu karakterlerle ön plana çıkıyor…

İNSAN MAYASI ALTIN İLE SINANIYOR

Her kurumda, her toplulukta hatta toplumun çekirdeği ailelerin içinde kardeşler arasında bile insan mayası çürük olanlar vardır. Bu mayası bozuklar bağlı oldukları topluluğa ihanet etmekten sakınmazlar; muhbirlik, satış özünü oluşturur. karşılığında en yakınlarını kaybedecek olsalar bile para hırsı gözlerini kör eder. Dizi bütün bu karakterlere ışık tutuyor. Öyle ki uğruna savaştığın köylüler bile seni bir öküz karşılığında kolaylıkla ihbar edebiliyor. Tarih tüm bu ihanetlerle doludur…

Bunun yanında özü çok sağlam ve dirençli olanlar da vardır. Örneğin Garibaldi için İtalya’nın Atatürk’ü diyorlar. Onun savaşçı ruhu sadece ülkesi için değil dünyanın bütün ezilmiş halkları için savaşmaya hazırdır. Dünyanın farklı  yerlerinde mücadele etmiştir; hatta İstanbul’da (1928-1931) bulunduğu 3 yıl içinde İtalyan İşçi Birliğinin kurucu başkanlığını yapmıştır. Bir bakıma Che Guevara’nın ruhunu taşımaktadır. Kendisine yapılan bütün parlak teklifleri elinin tersiyle itmiş, mütevazi bir yaşamı tercih etmiştir. 

Diziye dönecek olursak Monaco çetesinin lideri de çetesinin varlığını her şeyin üzerinde tutmasına rağmen grup içinde hiç beklenilmeyen kişi tarafından ihanete uğrar. Ayrıca dizideki kadın kahramanlar erkeklerden daha tutarlı daha dirençli bir duruş sergiliyorlar.. Atmaca’nın karakteri ise kendi çıkarlarını düşünen birisi gibi görünse de gelecek sezon bölümlerinde bu yargımız değişecekmiş gibi hissettirdi bana…

Özetle 6 bölümden oluşan dizi bizleri bu insanlık durumlarıyla yüzleştirirken toplum özgürlüğü ve refahı mı yoksa kişi refahı mı ikileminde her iki kanatta olanların da karakterlerini gözlemlemize olanak sağlıyor. Dizi, Valhalla ve Barbarians tarzında çekilmiş. İzlenimci bir bakış açısı sergiliyor. Seyirci  kendini o dönemin içinde tam  hissedemiyor. Bunun yanında dizi,  müziğiyle ve doğa görüntüleriyle çerçeveyi daha süslü hale getiriyor. Ben, 2. sezonu merakla bekleyeceğim.

İyi seyirler…

Yönetmen : Antonio Le Fosse, Steve Saint Leger, Nicola Sorcinelli

Senaryo : Giacomo Mazzariol

Görüntü Yönetmeni : Benjamin Maier

Kurgu : Consuelo Catucci, Ian Degrassi, Ilenia Galasso

Müzik : Michele Braga

Oyuncular : Matilda anna İngrid Lutz, Michela de Rossi, Marlon Joubert, Guiseppelo Piccolo, Lorenzo de Moor, Federico Lelapi 

İtalya / Aksiyon-Macera-Dram / 6 Bölüm 45 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz