Bebek Servisi / Broker / Beulokeo
KORE EDA HİROKAZU’DAN İKİNCİ BİR “KARMA AİLE” ÖYKÜSÜ
Yönetmenin “La Verité”den sonra kariyerinde Japonya dışında çevirdiği 2. film olan “Broker”, terkedilmiş bebekleri toplamayı amaçlayan bir G.Kore uyarlamasını konu ediyor. Bir papazın inisiyatifiyle hayata geçen bu uygulamada terkedilmiş bebekler yetimhanede büyüyor. Cannes film festivalinde G.Koreli efsane aktör Song Kang Ho, bu filmdeki rolü ile En İyi Erkek Oyuncu Ödülüne layık görüldü.
Ailede kan bağları dışında başka bağların, alışkanlık yaratmanın, birbirine sarılmanın, kader birliği etmenin önemini vurgulayan Kore Eda, “Bebek Servisi / Broker”da yine bir “karma aile” öyküsü anlatıyor. Film insanların istenmeyen bebeklerini isimsiz olarak kutulara bırakılarak terkedildiğ bir dünyada, yolları kesişen bir grup insanı takip ediyor. Hirokazu toplum dışı bir aile üzerinden düzen ve sosyal hayat üzerine sorular soruyor. Komediyle dramı ustalıkla harmanlayan senaryosu, çocukluk, evlat edinme, kimlik, fedakarlık, özveri, yazgı ve kararsızlık duygusu temalarının hakkını veriyor.
Aynı filmde türler arasında dolaşmada, dramdan komediye geçmedeki ustalığı bilinen Hirokazu “Bebek Servisi / Broker”da da insanların doğduğu ailede değil, kendi seçtikleri ailede daha mutlu olduğu gerçeğini doğrulamayı sürdürüyor. Örnek olarak terkedilmiş bir çocuk olarak yetimhanede büyüyen 10 yaşlarındaki sevimli bir çocuk, aile olarak bebek hırsızı olduğunu bildiği 2 insana sığınarak bir aile yaşamı özlemini gideriyor.
Küçük çaptaki dolandırıcılıklar, dışlanmış insanlar arasında oluşan dayanışma ve dostluk bağları üzerinden, Hirokazu “aile”ye yeni bir bakış açısı getiriyor. Karakterlerinin bir özelliği de göründükleri gibi olmadıklarıdır. Hiç bir kan bağı taşımadan aynı çatı altında “Arakçılar”ın (2018) hırsızlıkla geçinen karakterleri, terkedilmiş bir kız çocuğunu sokaktan toplayıp bağırlarına basarlar. “Bebek Servisi / Broker”deki bebek tacirleri bebeğin annesini ve 2 kadın polisi şaşırtan fedakar ve özverili davranışlarda bulunurlar. Benzer konuları işlese de Japon usta kendini tekrarlamıyor. Kore Eda Hirokazu 2011’de Japonyadaki tsunami felaketinden sonra “aile bağlarının önemini vurgulayan” filmlere yöneldiğini söylüyor. Hirokazu, Bu konuda “Broker”de aile ilişkilerinin doğasını keşfetmek için suça bulaşmış insanların bir aile kurma çabalarını araştırmayı hedefledim” diyor.
Ken Loach’ın filmlerini akla getiren, proleteryanın sorunlarına eğilen sinemasıyla, Hirokazu’nun senaryolarında lüzumsuz diyaloglara raslanmaz. Yetişkin kahramanların tümü çocukları sever, kendi çocukları olmasa da. François Truffaut hayranı Japon yönetmen çocukları sanatının kalbine yerleştirir. “Arakçılar”da olduğu gibi, dünyaya terkedilmiş bir küçük kızın gözünden bakar. Kan bağları olmasa da ailedeki çocuk sevgisine şaşmaz şekilde inandığını filmlerinde sergiler.
Busan’da geçen konusuyla film, istenmeyen yeni doğmuş bebeklerin isimsiz bırakılabileceği bir yer olan “bebek kutuları”ndan birine bir genç kadının (Ji-eun Lee) bir bebeği terketmesiyle başlıyor. Bu bebekleri toplayan yetimhane çalışanı (Dong-Won Gang) ve işbirlikçisi terzi (Song Kang-Ho) bebeği satmak üzere çalarlar. Fahişe olduğunu ve bebeğin babasını öldürdüğünü öğrendiğimiz annenin bebeğini geri istemesiyle durumlar karışır. Üstelik peşlerinde suçüstü yapmaya azmetmiş iki deneyimli kadın polis vardır. Uzlaşan üçlü bebeğin talipleriyle buluşmaya giderler. Konu ilerledikçe , bu bu dağınık karakterler arasındaki bağlar güçlendikçe, senarist Hirakuzu yeni bir aile kurma olasığını yeniden inşa ediyor.
İstenmeyen bebekler için yapılan terketme kutuları G.Kore’de olduğu gibi Japonya’da da polemik konusu. Senaryo filmdeki kadın polis şefini kamuoyunun temsilcisi olarak konumlamış. Zira filmin iyi düşünülmüş finalinde, şaşırtıcı ama çok önemli bir rol üstlendiğini görüyoruz. Film “Broker” başlığını bebekleri satışa çıkaran “aracılar”dan alıyor. (Türkiye’de vizyona girecek olan filmin afiş ismini neden ”Bebek Servisi” olarak koydular anlayabilmiş değilim doğrusu.) Bebeğin satış süreci, hayatın sillesini yemiş kahramanlarımızı Busan ile Seul arasında minibüsle, trenle yapılan yolculukları, Hirokazu’nun hassas ve duygusal sinemasıyla, bir “yol filmi” formatında anlatıyor.
Bir otel odasında tüm karakterlerin doğdukları için birbirlerine teşekkür ettikleri, iyimser ve duygu yüklü sekans çok etkileyici. Uyumlu oyuncu kadrosunda G.Kore’nin en ünlü aktörü Song Kang Ho (Parazit), dolandırıcı rolünde bile güler yüzü ve karizmasıyla sevimli olmayı beceriyor. Ortağı yetimhane çalışanını ,yine ülkesinin en ünlülerinden yakışıklı Dong-Won Gang canlandırıyor. Bebeğini terketmek zorunda kalan kader kurbanı anneyi, Japonyanın ünlü şarkıcı-oyuncu Ji-eun Lee canlandırıyor.
Yönetmen / Senaryo / Kurgu : Hirokazu Kore-eda
Görüntü Yönetmeni : Hong Kyung-Pyo
Müzik : Jung Jae-il
Oyuncular : Song Kang-Ho, Dong-Won Gang, Doona Bae, Ji-eun Lee, Lee Joo-young, Kang Gil-woo, Park Hae-joon, Seung-soo Im
Güney Kore / Dram / 129 Dk.