Kötü Kedi Şerafettin filminin, yönetmen koltuğunu Mehmet Kurtuluş ve Ayşe Ünal birlikte paylaşmış. Kötü Kedi Şerafettin, karikatürist Bülent Üstün tarafından çizgi karakter olarak ilk kez 1996 yılında L-Manyak dergisinde yayınlandı. Bülent, evinde beslediği ve 1996 yılında kaybettiği kedisinden esinlenerek bu karakteri ortaya çıkarmış. Şerafettin’in bu kadar sevilip beyaz perdede ete kemiğe bürünmesinin nedeni, insanların onda kendinden bir şeyler bulması, dışa yansıtamadığı sert davranışları ve argo sözleri açık açık söylemesi olsa gerek. Filmde, argo, küfür, cinsellik kokan karakterler ve temalar işlenmesi nedeniyle sinemalarda +13 seyirci uygulaması getirilmiş. Bu animasyon maalesef çocuklara uygun bir yapım değil. Keşke küçüklerde izleyebilseydi diyeceğim ama adı üzerinde Kötü Kedi Şerafettin. Argo replikleri ve küfürleri çıkarınca da Şerafettin’in özelliği kalmıyor ve sıradan naif bir karaktere dönüşüyor. Filmi kısaca özetleyip sohbetimize kaldığımız yerden devam edelim.
BEN SENİN OĞLUNUM…
Şerafettin, yakın arkadaşları Fare Rıza ve Martı Rıfkı ile birlikte akşam mangal yapmak ister. Görev paylaşımı yapıp dağılırlar. Bu arada babası Tonguç, Şerafettin’i evden kovar. Sokak arkadaşı Kedi Cemil, Şero’ya yan tarafa yeni bir manita taşındığını ballandıra ballandıra anlatır. Beraberce kızı görmeye giderler ama yanlışlık ve aksilikler sonucunda kızın ve sahibinin ölümüne neden olurlar. Ölen manitanın sahibi sağlık görevlileri tarafından verilen elektrikli şok nedeniyle zombiye dönüşür ve Şero’nun peşine düşer. Şero, bu arada Misket isminde beyaz bir Siyam dişisi ile tanışır ve aşık olur. Bunlar yaşanırken Şero’nun karşısına senin oğlunum diyen Tacettin de çıkınca işler arap saçına döner ve müthiş bir kaçıp kovalamaca başlar..
USTA TİYATROCULAR SESLERİ İLE FİLME RENK KATMIŞ.
Kısa özetten sonra bilmeyenler için biraz da Şerafettin’in nasıl dünyaya geldiğinden bahsedelim isterseniz. Müzisyen Tonguç’un bir şehvet anında ortaya saçılan menilerine dişi bir kedi gelir oturur ve hamile kalır. Bir süre sonra Şerafettin dünyaya gelir. İnsan menisinden dünyaya gelmesi nedeniyle insan davranışlarına ve konuşma özelliğine sahip olan Şerafettin’in bu ayrıcalıklı özellikleri, mahallede yaşayan diğer hayvanlarda da mevcuttur.
Film, benim hoşuma gitti ve sıkılmadan izledim. Şero ve arkadaşlarının yaşadıkları maceradaki esprilerine çok güldüm. Bunda, karakterleri seslendiren usta isimlerin katkısı da oldukça fazla tabiki. Şerafettin’i Uğur Yücel, fare Rıza’yı Güvenç Kıraç, Misket’i Demet Evgar, bakkal Şemistan’ı Cezmi Baskın, çizer zombi Adnan’ı Okan Yalabık, yaşlı kadın Hasene’yi Ayşen Gruda, Şero’nun babası Tonguç’u Ahmet Mümtaz Taylan ve kedi Cemil’i seslendiren Yekta Kopan filme ayrı bir tat katmışlar. Hepsi çok iyi ama ben, özellikle Ayşen Gruda ve Cezmi Baskın’ın seslendirmesini çok beğendim.
Sosyal içerikli göndermelerin de yapıldığı animasyonun, çekim ve görüntü kalitesini üst düzey buldum. Filmin sonunda jenerik akarken kulağa hoş gelen beste de çok lezzetliydi.
Sözün özü: Çizgi karakterin maceralarını seven, takip eden okurların ve Şerafettin ile yeni tanışacak olan izleyicilerin, aksiyon, macera ve komedi olarak çok zevk alacağı bir animasyon Kötü Kedi Şerafettin. Kaçırmamanızı tavsiye ediyor iyi seyirler diliyorum.