Ip Man 3 filminin yönetmenliğini 1963 Hong Kong doğumlu Wilson Yip üstlenmiş. Wilson Yip, daha önce ”Müthiş Takım (2001), Kıll Zone (2005), Adaletin Sembolü (2006), Hedef Noktası (2007), İp Man:Büyük Ustanın Hikayesi (2008), İp Man 2:Büyük Usta (2010) ve Hoi Sam Mo Fa (2011)” filmlerini yönetti.
HANGİ DÖVÜŞ TEKNİĞİ DAHA İYİ?
Ip Man 3 filminde, Kung Fu dövüş tekniği ”Wing Chun”un büyük ustası Ip Man’ın 1950 yılında yaşadıklarından bir kesit sunuluyor. Daha önceki serilerde ustanın savaş döneminde yaşadıklarına, evliliğine, çocuğunun doğuşuna ve ailece çektikleri acılara tanık olmuştuk. Bu son filmde de yine Ip Man’ın başka bir aile dramına şahit oluyoruz. Ip Man 3, diğer kung fu ve dövüş filmlerine benzemiyor. Diğer filmlerde bir iyi, bir de kötü vardır. İyi, kötü ile mücadele eder ve sonunda kazanan taraf olur. Bu hikayede iyinin, kötüleri dövüş tekniği ustalığı ve yüreğindeki insanlığı ile ikna edişi sinema için kayda değer bir durum. Önce filmin özetini geçelim sonra sohbetimize devam edelim.
YÜREKTEKİ İYİLİK VE BİLEKTEKİ GÜÇ, KÖTÜLÜĞÜ YENEBİLİR Mİ?
Ip Man’in 8 yaşındaki oğlu arkadaşı ile okulda kavga eder. Öğretmen her iki çocuğun babasını okula çağırır. Ipman, bu vesile ile kendisi gibi Wing Chun ile ilgilenen Cheung Tin Chi ile tanışır. Bu arada iş yerlerini genişletmek isteyen Sang isimli çete, iş yerinin bitişiğindeki okulu ve diğer mülkleri zorla satın almaya kalkar. Bu duruma, Ip Man ve öğrencileri karşı çıkarak okulu koruma altına alır. Bu duruma, çetenin ABD’li patronu Frank (Mike Tyson) çok sinirlenir ve bütün adamlarını Ip Man’ın üzerine salar. Çete, Ip Man’in oğlunu ve Cheung’in oğlunu kaçırır. İkili, el ele vererek çetenin elinden oğullarını kurtarır. Çete lideri Frank, bu sefer Ip Man’ın üzerine king box şampiyonunu gönderir. O da baş edemeyince bu sefer kendisi Ip Man ile kapışır. Kavga sonunda Ip Man, dövüş tekniği ile Frank’ın saygısını kazanır ve okulu kurtarır. Bu karmaşada eşini ihmal eden usta, eşinin kanser olduğunu öğrenir ve ona daha fazla zaman ayırmaya başlar. Bu boşlukta Cheung Tin Chi, Wing Chun’un tek ustasının kendisinin olduğunu iddia eder ve basını da arkasına alarak Ip Man’ı dövüşe davet eder. Ancak Ip Man, eşi ile ilgilendiği için dövüşe gitmez. Sonra…
ÖNCE İŞ Mİ, AİLE Mİ?
Arkadaşlık, dostluk, kardeşlik, insan, evlat ve eş sevgisi, Ip Man 3’ün ana temasını oluştururken adeta beyninize mıh çakar gibi, kare kare insanlık dersi veriliyor. Bazı sahneler var ki, içiniz burkuluyor ve gözünüzden süzülen yaşlara engel olamıyorsunuz. Ayrıca, filmin içinde karakterlere söyletilen etkili deyişlere de kayıtsız kalamıyor ”-evet, çok doğru, ne kadar haklı” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bir önceki seride çocuk olarak gözüken, Ip Man 3’de ünlü dövüş ustası Bruce Lee’nin gençlik yıllarının canlandırılması da filme ayrı bir tat katmış. Bruce Lee, yine Ip Man’den kendisini eğitmesini istiyor. Bruce Lee’yi bir iki testle deneyen usta kapıyı açarak, benim sana öğreteceğim bir şeyim yok senin yolun zaten açık demeye getiriyor ama Bruce Lee yanlış anlayıp gidiyor. Filmdeki en ilginç sahne ise, Ip Man’in dans salonuna eşi için dans öğrenmeye gittiğinde karşısında kıçını sallayarak dans eden Bruce Lee’yi görmesi ve sonrasında Ip Man’e dans hocalığı yapması.
MİKE TYSON NE İŞ YAPAR?
Filmin, oyunculukları da Mike Tyson dışında fena değildi. O da onun suçu değil, adam, oyuncu değil boksör. Bana sorsanız, filminizde Mike Tyson’ı oynatır mısınız diye hiç düşünmeden hayır derdim. Çünkü, isminin dışında filme hiçbir katkısı yok Tyson’ın. Belli ki yönetmen de bunun farkında ama Tyson’ın isminden yararlanarak seyirciyi sinema salonuna çekmek istemiş. Filmin, dram ve aksiyon ağırlıklı müzikleri de fena değildi.
Sözün özü: İnsani değerlerin ön plana çıkarıldığı filmi dövüş filmi olarak değil dram filmi olarak değerlendirmek daha doğru olur kanaatindeyim. 1950’li yıllara damga vuran büyük ustanın hayatını anlatan Ip Man 3 kaçırılmaması gereken bir yapım. İyi seyirler.
