Pasajlar / Passages
Post-Modern Aşk Üçgeni
Passages yani Pasajlar, anlattıkları, hissettirdikleri, karakter oluşumu, kameranın hareketleri, akıcı diyalogları, oyuncu seçimi ve cesur sahneleriyle 2023’ün iyi filmlerinden biri olarak sinema sahnesindeki yerini alıyor.
Cesur yatak sahneleri
Ira Sachs’ın izleyici tarafından uzun zamandır beklediği Pasajlar nihayet MUBI’de izlenebilir durumda. Film dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yaptı. Franz Rogowski, Ben Whishaw ve Adèle Exarchopoulos’un başrollerinde olduğu film 2023 yılının dikkat çeken yapımlarından biri diyebiliriz. Kuir filmler söz konusu olduğunda adını sıkça duyduğumuz Ira Sachs, Amerikan Bağımsız Sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olarak görülüyor.
Ira Sachs, Pasajlar filminde, modern aşk üçgenine yenilikçi dokunuşlar ekleyerek ortaya post-modern bir anlatı koymayı başarmış. Filmde; Tomas (Franz Rogowski) ve Martin’in (Ben Whishaw) evliliği rutin bir hal almışken, yönetmen olan Tomas’ın filmini bitirmesi nedeniyle yaptığı kutlamada tanıştığı Agathe’la (Adèle Exarchopoulos) yakınlaşması sonrasında yaşananları izliyoruz. Tomas’ın, eşi Martin’den beklediği ilgiyi Agathe’da bulması kafasını karıştırıyor. Martin’e, Agathe’la arasında geçenleri anlatırken, ona karşı hissettiklerinden bahsediyor. Martin duygularını Tomas kadar yukarılarda yaşamayan, daha sade bir karakter olarak çizilmiş; ancak Tomas’ın ihanetini kabullenmiyor ve hayatına başkasını dahil ediyor. Tüm bu ilişki karmaşası içinde Tomas, Martin’i kaybettiğini fark edince ilgisi tekrar eski kocasına kayıyor. Bu sırada hamile kalan Agathe yaşanan karmaşa içinden sıyrılmak için hamileliğini sonlandırıyor.
Filmin kamera kullanımı seyirciyi hikâyenin içinde tutmayı başarıyor. Film, sanki tüm yaşananlar bizlerin tanıklığında geçmiş gibi hissettiriyor. Cesur yatak sahneleri ve oyuncuların role adanmışlıkları sayesinde zaten ekran süresi 1 saat 30 dakika olan filmin daha hızlı akmasına sebep oluyor.
Her Şey Aşk İçin
Paris’in orta yerinde bir aşk üçgeni… Hayatın tatlarından oldukça zevk alan, kendisi için her şeyi isteyen bir adam Tomas. Yeni bir şeyler denemek uğruna eskiyi hiçe sayan, ama yeninin heyecanı durulduğunda sahip olduğunu da elinden kaçırmamak için çabalayan biri. Tomas; narsist denecek kadar kendi isteklerine takıntılı, kendisini dünyanın merkezinde sayan, bencil bir profil sunuyor. Hayatına giren insanları bir birey olarak görmediği gibi, onları kendi hayatında yan rol yapıyor; ancak bir insan bunu sadece belli bir süre için yapabilir. Nihayetinde bu durumdan zarar gören insanlar Tomas’ı hayatlarından çıkarıp yollarına onsuz devam edeceklerdir.
Tomas’ın böyle biri olmasının altında yatan nedenlerden filmde hiç bahsedilmiyor. Biri tarafından terk edilince diğerine koşması, aslında yalnız kalmaktan çok korktuğuna işaret ediyor.
Pasajlar filmi, ismini Tomas’ın çektiği filmden alıyor. Tomas’ın egoist kişiliği daha filmin başında izleyiciye gösteriliyor. Tomas, Martin ve Agathe post-modern bir aşk portresi çiziyor gibi görünse de aslında yaşanan zorluklar, ilişki çıkmazları, kalp kırıklıkları hep eski zamanlara ait. Modern hikâyeler de nihayetinde eskinin yargılamalarıyla son buluyor. Zaman yeni, aşk çok eski bir hikâye…
Tomas’ın hikâyenin merkezinde konumlanması tam olarak karakteriyle özdeşleşen bir durum sayılabilir. Özellikle Agathe’ın anne ve babasıyla tanışıp yemek yedikleri sahnedeki toksik tavrı, hemen arkasından gelen sahnedeki aksi söylemleriyle desteklenince kusursuz bir yalancı olduğunu da anlıyoruz. İnsanları manipüle edip, kendisini mağdur konuma getirip, haksızlığa uğrayan kendisiymiş gibi davranması onu başa çıkması zor, kurtulması imkânsız hastalıklı biri yapıyor.
Final sekansı Tomas’ın hak ettiğini bulduğunu düşündürtüyor; ancak modern hikâyelerde mutlu ya da mutsuz sonlar yoktur. Tomas gibi insanlar pes etmez ya da ders çıkarmazlar, sadece yeni kurbanlar bulmak için fırsat kollarlar.
Passages yani Pasajlar, anlattıkları, hissettirdikleri, karakter oluşumu, kameranın hareketleri, akıcı diyalogları, oyuncu seçimi ve cesur sahneleriyle 2023’ün iyi filmlerinden biri olarak sinema sahnesindeki yerini alıyor.
Yönetmen : İra Sachs
Senaryo : İra Sachs, Maurício Zacharias
Görüntü Yönetmeni : Josée Deshaies
Oyuncular : Franz Rogowski, Ben Whishaw, Erwan Kepoa Falé, Adèle Exarchopoulos, Arcadi Radeff, Thibaut Carterot, Théo Cholbi, William Nadylam, Tony Daoud, Sarah Lisbonis, Caroline Chaniolleau, Léa Boublil
