İtalyan Usulü Aşk / Little Italy
AŞK, SÖZE GEREK DUYMAZ, EYLEM GEREKTİRİR..
İtalyan Usulü Aşk filminin yönetmen koltuğuna, 1954 ABD doğumlu ”Mystic Pizza (1988), Richie Rich (1994), Bana Bir İyilik Yap (1994), Ortak (1996), Güzel Dedektif (2000), Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir (2003), Mooseport’a Hoş Geldiniz (2004), Just My Luck (2006), Aşk Rehberi (2009)” filmleri ile romantik-komedi türünde haklı bir üne sahip olan Donald Petrie oturmuş. Bu ününü boştan yere yapmadığını ‘İtalyan Usulü Aşk‘ filmi ile bir kez daha kanıtlıyor. Başka bir deyişle Donald, bu işi biliyor ve işini iyi yapıyor.
Hikaye, küçük ve ünlü bir New York City semti olan Little Italy (Küçük İtalya) da geçiyor. Çok iyi arkadaş olan Sal (Adam Ferrara) ve Pince, (Gary Basaraba) iki ayrı pizza dükkanına sahiptir. Sal’ın kızı Nikki (Emma Roberts) ve Pince’in oğlu Leo (Hayden Christensen) birbirlerine küçüklükten beri aşıktır. Sonra, bilinmeyen bir nedenle iki arkadaşın arası bozulur ve acımasız bir rekabetin içine girerler. Yıllar sonra, Sal’ın Londra’da şeflik eğitimi alan kızı iyi bir iş teklifi alır ve küçük pürüzleri halletmek için ailesinin yanına döner. Burada, çocukluk aşkı Leo ile karşılaşır ve aşkları dahada ilerler. Ancak, babaları bu aşka karşıdır. İki babanın neden küstüğü, iki aile arasında yeşeren diğer aşklar filmin sonuna doğru birer birer çözülür..
İtalyan Usulü Aşk, 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başlarında gösterime giren ”10 Şey (1999), Herkes İçin (2001), Acemi Prenses (2001), Kendini Benim Yerime Koy (2003), Kötü Kızlar (2004)” gibi filmleri hatırlatarak izleyiciye nostalji yaşatıyor. İtalyan Usulü Aşk, sizi sıkmayan, yüzünüzde gülücükler açtıran, yer yer kahkahalar attıran, sabun köpüğü kıvamında sıcak bir komedi. Ben, filmi sevdim ve izlerken hayli keyif aldım. İki ailenin çekişmeleri ve aile büyüklerinin (dede ve ninenin) kaçamakları beni çok güldürdü ve duygulandırdı. Filmi izlerseniz eğer, bu iki yaşlı insanın bulunduğu gülme garantili sahnelerini dikkatli izlemenizi tavsiye ederim.
Aşkın yaşı başı, büyüğü küçüğü yoktur. Aşk hikayeleri, ”Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Romeo ve Juliet v.b.” gibi bilinen kahramanlardan esinlenip sinemada hep var olacak ve aşkları için daima savaşacaktır. Bu filmimizde de kural değişmiyor. Seven gençler, ailelerinin inadına rağmen aşkları için her türlü zorluğa göğüs geriyor.
Filmin kamerasını ve oyuncu yönetimini beğendim. Oyunculuklar ve kurguda da kayda değer bir sıkıntı yok. Müzikleri ise kulak tırmalamıyor, yumuşak ama akılda kalıcı değil. Romantik komedi dalında iddialı olan filmin müzikleri, bence daha iddialı olmalıydı diye düşünüyorum. En son ”Daha Yeni Başladık” filminde izlediğim 68 Yaşına merdiven dayayan Jane Seymour‘u, perdede yeniden görmek beni mutlu etti. Filme, rol aldığı sahnelerle renk katan ünlü aktris, güzelliğinden ve oyun gücünden hiçbir şey kaybetmeyen nadir oyunculardan..
Sözün özü : İtalyan Usulü Aşk, romantik komedi türünü seven ve ailece izlemeyi düşünenler için ideal bir film. Gönül rahatlığı ile biletinizi alın, gülüp eğlenin, hoşça vakit geçirin. İyi seyirler.
