‘Nice’ güneşi altında yeni bir şey yok!
Fransız yönetmen Julien Leclercg, muhtemelen kendisinin de tutkun olduğu, içerik açısından tartışılır olsa da biçim, tempo ve teknik beceri açısından yüksek, ‘thriller’ olarak adlandırabileceğimiz yapımlar çıkarmaya devam ediyor. Yönetmenin çektiği ‘Sentinelle’ de bu serinin en son örneği…
Leclercq’in bu türe yoğunlaşmasına ve en azından seyir keyfi açısından yüksek filmler yönetmesine hiçbir sözümüz olamaz ama filmlerine, minimum düzeyde de olsa bir Avrupai duyarlılık katmasını, Amerikan yapımlarının şablonlarının biraz dışına taşan bir anlatım ve daha güçlü olabilecek senaryolar beklerdik… ‘Sentinelle’ ne yazık ki bütün bunlara hiç yanaşmıyor ve başrolündeki yıldız oyuncusuna dayanarak bütün zayıf yanlarını örtmeye çalışsa da bunda da başaralı olamıyor.
Klara, 33 yaşında, askerlik kariyeri yükselişte, Rus kökenli bir genç kadındır. Suriye’deki savaşta tanık olduğu insanlık dışı olaylardan sonra, ailesinin de yaşadığı Fransa’ya geri dönüp çok daha kolay bir görev yeri olan, Nice kentindeki ‘devriye’ olarak (Sentinelle ) bir operasyona katılır. Burada kendisini psikolojik olarak toparlamaya çalışan Klara, birlikte gittikleri bir gece kulübü eğlencesi sonrasında, kız kardeşi Tania’nın tecavüz edilmiş ve çok ağır bir şekilde dövülmüş olarak bulunmasıyla tekrar sert asker kimliğine dönüp failleri, intikam için aramaya başlayacaktır.
Sinir krizinin eşiğindeki kadın…
‘Sentinelle’ filmi, uzaktan (bizce müthiş’) ‘Sicario’ filminin kadın başkahramanını anımsatan bir karakterle hikayesine başlıyor. Hikayesinin sonrasında ise onu asla gözden kaybetmiyor, nerdeyse onun ‘ensesine’ yapışıyor.
Adeta cehennemi andıran bir savaş bölgesinden kendisi için çok daha rahat bir ortama dönen bir kadın askerlik süreci, hiç karşılaşmadığımız bir ‘çıkış noktası’ olmasa da belli ölçülerde başkaraktere derinlik sağlayabilecek ve ilginç sonuçlara varabilecek bir ‘başlangıç’ noktası…
Yaşamış olduğu ağır psikolojik travmaları ailesinin sevecen tavrı ve (ne yazık ki) artık bağımlısı olduğu sakinleştirici haplarla atlatmaya çalışan Klara karakteri, Olga Kurylenko’nun etkileyici performansıyla bize sakin ve sessiz görüntüsü altında kaynayan ve her an patlamaya hazır bir sertlik ve şiddet taşıyan bir kişiliği başarıyla hissettiriyor. Dolayısıyla bu kadar hassas dengede olan bir karakterin ‘kırılma noktasının’ da aynı derecede etkileyici olmasını bekliyoruz. Sonrasında yaşanan kız kardeşinin komalık olması olayı belki ölçek olarak Klara’nın bir ‘kızgınlık’ patlaması yaşamasına sağlam bir dayanak noktası oluşturuyor ama hikayenin basit bir ‘suçlu kim?’ sorusundan ilerisine gitmemesi açıkça biraz hayal kırıklığı yaratıyor.
Yönetmenin ‘tikleri’!
Bizce senaryosunun zayıflığının farkında olan yönetmen, başkarakterini gösterdiği sekanslarda biraz farklılık yaratmak için, artık kendisinin ‘refleksleri’ haline gelmiş olan oldukça hareketli bir kamera ve görüntü kalitesi düşük kadrajlar kullanıyor. Bu ‘değişik’ tutumun filmin temposuna ama asıl kadın kahramanın ‘aurasına’ katkı verdiğini de kabul etmemiz gerekir.
Ancak yine de asıl sorun filmin senaryosunun zayıflığında yatıyor. Filmin Klara’nın intikam arama sürecinde birçok sekans aceleye getirilmiş, fazla hızlı bir sonuca bağlanmış ve ‘iyi niyet’ amacıyla eklenmiş gibi duruyor. Özellikle bizce gereksiz ‘epilog’ bölümü seyirciyi ‘rahatlatmaktan’ başka bir amaç gütmüyor.
Karakterinin bütün katmanlarını göstermeye çalışan bir Olga Kurylenko’nun yanında diğer yan roller bilindik bir reçeten çıkmış, ‘klişe’ bir şekilde sunuluyor. Belki Klara’nın annesini ve kız kardeşini bu grubun dışına çıkarabiliriz ama ‘kötü’ Rus adamlar ve zalim askerler ilginç olabilecek bir hikayeyi desteklemekten aciz olan yan karakterler…
Kısaca ‘Sentinelle’ temiz ama çok fark yaratmayan yönetmenliğiyle, basit hikaye çözümlemesiyle ve basmakalıp yan karakterleriyle kusursuz bir ‘intikam meleği’ olmaya çalışan bir kadının bütün gayretini ve inandırıcı dövüş sahnelerini heba eden bir film… Belki zaman zaman heyecanlanıyoruz ama bittiği anda unutuyoruz…
Yönetmen : Julien Leclercq
Senaryo : Julien Leclercq, Matthieu Serveau
Görüntü Yönetmeni : Brecht Goyvaerts
Kurgu : Soline Guyonneau
Oyuncular : Olga Kurylenko, Marilyn Lima, Martin Swabey, Carole Weyers, Andrey Gorlenko, Gabriel Almaer, Guillaume Duhesme, Michei Biel
Fransa / Aksiyon-Macera-Gerilim-Dram / 80 Dk.
siz hayırdır yorum yapıyoruz, elestirel taraflarna bakıyoruz, bunu ona onu buna benzetiyoruz, o sahne olmamıs burası calısılmamıs diye diye neden her filmi kötülüyorsunuz 🙂 hadi siz kusursuz bir sey cekin de onu izleyelim cok bilmisler :))
Çok haklı ve yerinde bir yorum olmuş. Eline sağlık