Bağlantı Hatası
Akran zorbalığı, Sosyal medya ve telefon bağımlılığı
Filmin yönetmeni Gökçen Usta, temiz bir iş çıkarmış; Belçin Bilgim’e biraz torpil geçmiş ama çoluk çocuğu gayet iyi yönetmiş. Okul sahneleri hiç de kolay olmasa gerek. Filmin galası bile okul kantini kadar sivilceli genç doluydu!
Filmde beni en çok ilgilendiren konu, gençlerin arasındaki akran zorbalığından çok, telefon, internet ve sosyal medya bağımlılığıydı. Çağımızın demeyeceğim, çünkü onun yerine belki başka bir şey gelir, cep telefonu bağımlılığı, lise öğrencilerinden bebeklere geçti bile.
Rayhan Asena Keskinci’nin bence baş rolde olduğu, ama daha tanınmış oldukları için annesi ve babasını oynayan Onur Tuna ve Belçim Bilgin’in adıyla lanse edilen, ergen gençlerin sorunlarının kaynağını ailede arayamaya çalışan bir film diye özetleyelim önce; Bağlantı Hatası’nı. Filmin senaryosu, bir iki didaktik söylem dışında bence başarılı. Özellikle gençlerin dünyasına, diline, jargonuna, kullandıkları teknolojiye hakim bir senaryo. Bilmiyorum belki de benim yabancı olduğum bir dünya diye bana iyi etüt edilmiş geliyor, belki de gençler hadi canım, biz böyle değiliz diyebilirler?
Akran Zorbalığı
Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri : akran zorbalığı. Her çağda, her ülkede vardır: çocuklar, gençler, birbirlerine karşı acımasız olabiliyor. Aynı sınıfta, aynı okulda okudukları arkadaşlarına karşı daha popüler, daha güçlü olanların, daha çaresiz, daha silik, daha güçsüz çocuklara psikolojik, fiziki ve her türlü baskı ve şiddet uyguladıkları yabancısı olduğumuz bir konu değil. Ama bu şiddet artık cinayete kadar gidiyor. Hatta okul dışında sürüyor, kızlar kızları tekme tokat dövüyor! Bu şiddetin kaynağı, filmin iddiasına göre, aile içi ilişkilerdeki bozukluk, ebeveynlerin yanlış ve şiddet eğilimli davranışları. Ya da ilgisizlik, gencin farkında olmamak, kendi sorunlarına, işine gücüne fazla boğulmuş anne baba. Hele bir de boşanma ya da kayıp varsa, ergen çocuk iyice boşlukta yüzüyor.
Okul mu Otel mi?
Senaryo bu motto üzerine kurulmuş ve gelir düzeyi orta üstü olan ailelerin çocuklarının iyi eğitim alsınlar diye yollandıkları, şık ama içi boş, velilerin bile okul mu otel mi diye eleştirdikleri bir eğitim kurumunda kopan fırtınaları anlatıyor. Senarist Ali Kobanbay, teorisinden o kadar emin ki ilgisiz aileleri yerin dibine gömerken çocukları yanlış davranan bir başka aileyi ise çocuğuna yaklaşımıyla rol model olarak kullanıyor : çocuk ne hata yaparsa yapsın, yanında duruluyor, anlayışlı davranılıyor, ceza verilmiyor, suçu affediliyor, hatta sevgiyle kuşatılıp neredeyse ödüllendiriliyor. Çünkü ebeveynler biz nerede hata yaptık diye kıvranıyor.
Çocuğun hiç mi suçu yok?
Oysa çocukların her hatasının nedeni anne babada değildir ve çocuk, hele hırsızlık gibi önemli bir suçu taammüden işlemiş ve o parayla har vurup harman savurmuşsa o kadar da hoşgörülü davranmak gerekmez!
Neyse, kendimi birden film eleştirisi yazmaktan çıkarıp anne yerinde bulunca yazının tonu değişti!
Gençleri yönetmek zor ama başarılmış
Filmin yönetmeni Gökçen Usta, temiz bir iş çıkarmış; Belçin Bilgim’e biraz torpil geçmiş ama çoluk çocuğu gayet iyi yönetmiş. Okul sahneleri hiç de kolay olmasa gerek. Filmin galası bile okul kantini kadar sivilceli genç doluydu!
Filmde beni en çok ilgilendiren konu, gençlerin arasındaki akran zorbalığından çok, telefon, internet ve sosyal medya bağımlılığıydı. Çağımızın demeyeceğim, çünkü onun yerine belki başka bir şey gelir, cep telefonu bağımlılığı, lise öğrencilerinden bebeklere geçti bile. Arabasında bağırıp duran bebeği susturmak için eline telefon tutuşturuluyor bebelerin ve onlar büyük bir ciddiyetle sevdikleri çizgi filmi bulup izliyor. Hatta çok daha fazlasını yapıyor. Ergenlerin ise derdi instagrama poz poz fotoğraf koyup like almak. Birbirlerini izlemek, mesajlaşmak. O mesajlar, likelar, özenmeler, vb derken hayatlar kayıyor, çünkü bunu sağlamak için her yol geçerli! İşte filmin özeti bu.
Başarılı
Uzun lafın kısası, ben filmi sevdim, beğendim. Türk sinemasının bu yeni sorunlara, gençlere eğilmesinin önemli ve değerli olduğunu düşünüyorum. Anne babalara fazla yüklenilmiş diye düşünmemin nedeni de eğitimde biraz daha disiplin yanlısı olmamdan, belki de eski kuşak olmamdan? Biz hiç bu kadar el bebek gül bebek büyütülmedik, her istediğimiz yapılmadı ve disiplin önemliydi, belki de bunun için başarılı olduk? Bunları da tartıştırdığına göre film amacına ulaşmış demek ki!
Yönetmen : Gökçen Usta
Senaryo : Ali Kobanbey
Görüntü Yönetmeni : Can Altun
Kurgu : Nurhan Bilek
Müzik : Mert Tünay
Oyuncular : Onur Tuna, Belçim Bilgin, Timur Acar, Kubilay Tunçer, Çağdaş Onur Öztürk, Rayhan Asena Keskinci, Utku Coşkun
Türkiye / Aile-Dram / 120 Dk.









