X

Yazar:

17 Haziran 2022

2206

Slasher Filmlere Saygı Duruşu…

Yönetmenliğini “Ruhlar Oteli”, “Şeytanın Evi”, “V/H/S” gibi kalburüstü korku filmleriyle ses getiren Amerikalı Ti West’in üstlendiği “X”, bu haftanın Joaquin Phoenix’in başrolde olduğu “C’mon C’mon” ve Ferit Karahan’ın bol ödüllü “Okul Tıraşı” filmleriyle birlikte en ilgiye değer çalışmalarından birisi.

Aslında tipik psikopat takibi şeklinde gelişen Amerikan slasher türü filmlerine bir saygı duruşu ile çokça denenen bir yöntemi izleyene sunmak başta yenilik sayılamayabilir. Ancak “X” filmi finalindeki kimi absürd yönleri bir tarafa bırakılırsa başarılı bir retro yapım.

Oldukça izbe ve tekin olmayan bir yerde yaşlı karı kocalar Howard (Stephen Ure) ve Pearl’un (Mıa Goth) Teksas eyaletinde bulunan evlerini altı sinema meraklısı genç müstehcen içerikli ancak kendilerince sanatsal yönünü de ıskalamayan yapımları çekip Hollywood’a açılma hayallerini gerçekleştirmek adına kiralarlar. Wayne (Martın Henderson) yönetmendir. Maxine (Mia Goth), Lynne (Brittany Snow) Jackson’un (Kid Cudi) birer porno oyuncusu olarak sürekli partner değiştirdikleri sahneler yaşlı ev sahiplerinden gizlice çekilir.

Lorraine (Jenna Ortega) ise teknik işleri takiple birlikte bu türden filmlerin sevgililer önünde çekilmesini ilk başta yadırgar. Hatta aralarında sevgi eksenli bir konuşmada geçecektir. Ancak sonrasında kendisi de bu yapımda oyuncu olmayı kabul eder. Yaşlı Howard ile Pearl ise gizemli bu gençlerin kendilerinden saklanan bu yapımlarının farkındadırlar. Finale yakın kısımlarda bu farkındalığın da etkisi ile bir dizi cinayetler işlenmeye başlar…

1970’lerde Bir Gün…

“X”, henüz başlarında, çoğu slasher gibi aslında sürpriz barındırmayan, bolca şiddet içeren bir yapım. Film gerek erotizmi gerekse de şiddeti sonuna kadar kullanıyor. Zaten bu yönüyle de sinemalarda “+18” yaş kısıtlamasıyla gösterimde. Yapımın başarısı bence slasher filmlerini birer mizah ya da karikatür unsuru olan gören yapımlardan ayrılmasında gösteriyor.

Video kasetlerde çokça izlenen bu yapımları oldukça ciddiye alan ve bunu gerçekten de bize 1979 tarihinin o ölülerle dolu evinin bir gün öncesini tam da dönemin ruhuyla yansıtmadaki başarısında göstermesiyle de pekiştiriyor. Gerek sekans kaymaları, atlamaları; gerekse de kıyafetler, müzikler bize tam da o seksen öncesi ruhu her yönüyle veriyor. Bu atmosfer yaratmadaki başarıyı kutlamak gerek.

Müziklerde Tyler Bates ve Chelsea Wolfe ikilisi iyi iş kotarmışlar. Karakterlerin müstehcen yapıma inanmışlıkları, kendilerini adamaları ile gençliği kötüleyen din adamı figürünün TV’deki siyah beyaz görüntülerinin bir arada, zaman zaman paralel bir anlatım yolu ile sunulması da başarılı.

Film içinde film diyebileceğimiz sahnelerdeki kamera kullanımı da tipik bir nostaljik öge olarak duruyor. Ayrıca yaşlı iki karakterin geçmiş yaşanmamışlık temelli travmalarının izlerini porno çeken gençlere yöneltme şeklindeki alt metin de bence kurgudaki yine eş anlatımla akıp gidiyor. Ancak yine de bir yerden sonra konunun basitliği, slasher filmlerin klişeleri ve doğal olarak da sonucun bilinmesi bazı izleyicilerde bıkkınlık yaratabilir…

Son dönem cinli/perili kötü yerli korku filmleri yerine, geçmiş göndermeli bir filmi izlemek bana doğrusu sıkıcı gelmedi. Özellikle hem yaşlı Pearl’ü hem de genç Maxine karakterlerini canlandıran Mia Goth’un etkileyici oyunculuğu ve dönemin atmosferini yaratmadaki becerisi ile izlenmeye değer bir yapım olan “X” haftanın iyi bir tercihi olabilir… Bu hafta sinemalarda…