Derûn
Hiç de Derûn Değil
Müge Uğurlar’ın uzun sekanslarıyla arthouse bir hava katmaya çalıştığı bu ilk uzun metrajlı filmi, eminim ki benim gibi birçok kişiye sinemada sürekli saate baktırıp bir an önce filmin bitmesini diletecek. Filmin adından hareketle “derûn” bir film bekleyenlere iyi haberlerim yok maalesef.
Zorlama Senaryo, Durağan Sekanslar
Derûn “iç, gönül” gibi kavramlara denk geliyor. Bu bir de film ismi olursa o yapımın katmanlı, kolay anlaşılmayan ama kökleri derine giren bir yapıda olduğu akla gelir. Ben de bu beklentiyle sinemaya gittim. Gerçi öncesinde çekincelerim yok değildi. Mevlana, sufizm, içe dönüş ya da inzivaya çekilme gibi dış dünyadan yalıtık ya da kopuk birey yaşantılarına dair genel itibariyle çokça olumsuz film örnekleri görmüştüm. İlk uzun metrajlı çalışması Derûn olan, bu sene ise ikinci filmi “Aşk ve Yemek‘i de görücüye çıkaran yönetmen Müge Uğurlar’ın bu hafta vizyona giren yapımı oldukça durağan diliyle dikkatleri çekiyor.
Bir Oğul ve Bir Cenaze
Aslında konusu çok basit : Yağmurun hiç eksik olmadığı Trabzon’da güzelliğiyle nam salmış Marife isimli kıza tutulan İlyas, aslında fiziki güzelliğe önem vermektedir. İlyas’ın kıskanç arkadaşının zehirli bir madde vermesi ile Marife’nin yüzünde irinler çıkar. Bu nedenle İlyas Marife’den kaçar. Ne hikmetse yıllar sonra oğlu Ateş’e vasiyette bulunarak öldükten sonra kendisini Marife’nin köydeki bahçesine gömmesini ister. Ancak Marife’nin yıllar geçse de kini geçmemiştir. Bu konu etrafında yönetmen sahneleri bir sakız gibi uzatmış da uzatmış. Açıkçası o özenti uzun sahnelerden o kadar sıkıldım ki alışkanlığım olmamasına rağmen bir an önce filmin bitmesini bekledim.
Filmin ilk sekanslarındaki kasvetli atmosfer ve başarılı kamera kullanımı senaryo zaafı yüzünden etkisini hızlıca kaybediyor. Oyunculuklar senaryo inandırıcı ve samimi olmadığından oldukça kötü. Hele hele Hatice Aslan, Güven Kıraç gibi nitelikli oyuncular bile sanırım senaryoya çok güvenmediklerinden bize de duyguyu geçirmede zorlanıyorlar. Ayrıca hem Ateş’i hem de babası İlyas’ı oynayan Furkan Andıç’ın geçmişe dönük sahnelerde aynı fiziki haliyle çıkması izleyici için karakterlerle samimi bir ilişki kurmayı zorlamakta.
Müzikleri Mercan Dede’ye ait olan Derûn maalesef senaryonun basit, yapay, inandırıcılıktan uzak haliyle çok uzun yazı yazmayı bile gerektirmeyen, benim için senenin -rahatlıkla söyleyebilirim ki-en kötü yerli yapımlarından.
Yönetmen : Müge Uğurlu
Senaryo : Makbule Kosif, Gülsev Karagöz
Görüntü Yönetmeni : Sami Saydan
Kurgu : Gökmen Tosun
Müzik : Mercan Dede
Oyuncular : Furkan Andıç, Hatice Aslan, Güven Kıraç, Esra Erdemir, Furkan Kalabalık, Şükrü Üçüncü
Türkiye / Dram / 95 Dk.







