MERKEZİ İSTİHBARAT
Merkezi İstihbarat filminin yönetmen koltuğuna, 1975 Kaliforniya/ABD doğumlu ”Yakar Top (2004), Pittsburgh Sırları (2009) ve Bu Nasıl Aile (2013)” filmleri ile adını duyuran ve aynı zamanda filmin senaryosuna da imza atan Rawson Marshall Thurber oturmuş. Komedi yönetmeni olarak tanıdığımız Thurber, bu son filmi aksiyon-komedi ağırlıklı ”Merkezi İstihbarat” ile hayli iyi iş çıkarmış doğrusu. Ben filmi izlerken çok eğlendim. Birkaç gereksiz dialoglar içeren sahne hariç, aksiyon ve komediyi birbirine bağlayan sahneleri başarılı buldum. Filmi bu kadar izlenebilir, eğlenceli kılan ise ilk sahneden aldığınız elektriğin, temposu bozulmadan sona kadar devam etmesi. Filmin aksiyon yükünü Dwayne Johnson üstlenirken, komedi Kevin Hart’ın omuzlarına bırakılmış. Peki, bu ikili yükün altından kalkabilmiş mi? Bence evet.
Filmin, kısa bir özetini geçip sohbetimize devam edelim. Bob Stone(Dwayne Johnson) ve Calvin liseden mezun olmak üzere olan iki öğrencidir. Bob, hayli kilolu ve vasat bir öğrenci iken geleceğin dahi iş adamı olarak görülen Calvin, nam-ı diğer ”Altın Jet” okulun her konuda birincisidir. Mezuniyet günü Calvin, okul birincisi olarak konuşma yaparken Bob, arkadaşlarının hain planlarına kurban gider ve çırılçıplak salonun ortasına atılır. Aradan 20 yıl geçer. Geçmişin başarılı öğrencisi Calvin, sıradan bir muhasebeci olmuş ve sevdiği kızla evlenmiştir. Birgün Facebook üzerinden eski okul arkadaşı olduğunu belirten mesaj alır. Bu mesaj Bob’a aittir. İki arkadaş buluşurlar. Okul yıllarından beri Calvin (Altın Jet) hayranı olan Bob, müthiş bir değişime uğramıştır. Yapılı, kaslı bir CİA ajanı olmuştur ve gizli bir görevin peşindedir. Küresel güvenliği tehdit edebilecek çalıntı şifreleme kodlarını çalan Kara Porsuk’u bulmak için istemeden de olsa okul arkadaşı Calvin’i maceranın içine sürükler..
Merkezi İstihbarat’ın alt metininde, çocukken nasıl bir öğrenci olursanız olun yaşama atıldığınızda roller ve hayat şartları değişebilir, farklı yerlerde olabilirsiniz deniliyor. İki üç sahnede Hollywood yapımlarından ve ünlü artistlerin isimlerinden bahsedilerek onlara selam gönderilmiş ve seyircinin o filmlerle bağ kurması hedeflenmiş. Filmin kamerası, kurgusu ve oyunculukları ise tadındaydı. Sonda gösterilen bir hayli eğlenceli kamera arkası görüntüleri de çok lezzetli olmuş. Bu görüntülerden anlaşılıyor ki film ekibi ve oyuncular çok keyifli bir çalışma ortamı yaşamışlar.
Sözün özü: Haftanın oldukça keyifli ve seyri sıkıcı olmayan, sabun köpüğü kıvamında ki filminin her kesimden izleyici tarafından beğenileceğini düşünüyor ve bu nedenle kaçırmamanızı tavsiye ediyorum. İyi seyirler.