Aladdin
Sevimli ve eğlenceli Cin, benimle dans eder misin?
Filmin yönetmen koltuğuna 1968 İngiltere doğumlu ”Kapışma (2000), Sherlock Holmes serisi (2009-2011), Kod Adı U.N.C.L.E.(2015), Kral Arthur: Kılıç Efsanesi (2017)” filmlerinden tanıdığımız Guy Ritchie oturmuş. Guy, genellikle suç-polisiye-macera-kara film dediğimiz türde ki yapımları ile ünlenip adını duyuran bir yönetmen. Bu sefer tarzı oldukça farklı bir kulvara kaymış. Bana göre başarılı olduğu sürece no problem. Zaten sinemada, herkes tek bir kulvarda koşacak diye kuralda yok.
İçinizde Aladdin ve sihirli lambasını bilmeyen var mı? Bana göre Aladdin, masalları tüm dünyada anlatılan bilindik bir halk kahramanı. Ya sihirli lambası ve uçan halı’sı? onlarsız Aladdin olur mu? Bu muhteşem üçlünün hikayeleri hemen hemen her ülke tarafından değişik versiyonlarla çekilerek beyaz perdede sinema severlerin beğenisine sunuldu. Bu hafta vizyona giren filmdede Aladdin’in fantastik bir macerası anlatılıyor ama bu sefer lambanın Cin’i, uçan halı’sı ve şempanzesi öne çıkarılarak.
Aladdin (Mena Massoud), Agrabah isimli şehirde doğmuş büyümüş, geçimini pazarlardan yiyecek çalarak sağlayan bir gençtir. Birgün yine şempanzesiyle pazardan yiyecek çalarken yakalanır ve o yakalama kaçma sahnesinde prenses Jasmine (Naomi Scott) ile tanışır. Ülkenin kralı ise erkek çocuğu olmadığı için kızı Jasmine’i evlendirip ülkenin yönetimini damadına bırakmak istemektedir. Bunu bilen veziri Jafar (Marwan Kenzari) Jasmine ile evlenip ülkeye kral olmayı düşler ve bu uğurda her şeyi göze alır. Ancak, karşısında planını bozmaya kararlı Aladdin, Cin (Will Smith), uçan halı ve şempanze vardır..
Filmin konusundan da anlaşılacağı üzere hikaye oldukça bilindik ve basit. Ancak, kurgulanış tarzı farklı. Hikayede Cin’i, bir hayli eğlenceli, komik ve yer yer öne çıkarılan insancıl bir karakter, uçan halı ve şempanzeyi aklı ile hareket eden eşya ve hayvan olarak resmedince hikaye farklılaşıyor. Hele birde Hint danslarına ve müziklerine benzeyen koreografiler, filmin muhtelif yerlerine serpiştirilince seyri kolay, eğlenceli bir yapım çıkıyor ortaya.
Filmin senaryosuna da imza atan yönetmen Guy Ritchie, hem büyüklerin hem küçüklerin sıkılmadan izleyip zevk alacağı 7’den 70’e her kesime hitab eden renkli, eğlenceli, müzikli, enerji yüklü bir ”Aladdin” filmi çıkarmış ortaya. Bu düşüncesi ve çabası nedeniyle kendisini kutluyorum. Film, 1992 yılında vizyona giren animasyon türünde ki Aladdin filmi ile birebir benzerlik taşısa da gerçek oyuncuların yer aldığı ”Aladdin” filmi ile kıyaslamak yanlış olur düşüncesindeyim.
Senaryo ve kurgu da bir sıkıntı göremedim, iyiydi. Filmin dönem atmosferi ve kostümleri oldukça başarılı. Bilgisayar hileleri, görsel efektler, müzikler yerinde ve tadında kullanılmış. Aladdin’i canlandıran Mena Massoud, oyunculuk olarak biraz zayıf görünsede fizik olarak rolüne cuk oturmuş. Will Smith‘in rolünü severek oynadığı her halinden belli, iyi iş çıkarmış. Prenses Jasmine rolünü üstlenen Naomi Scott‘da gayet iyiydi. Vezir Jafar rolünü üstlenen Marwan Kenzari‘yi ise bana göre oldukça sönük bir kötü adam profili çizmiş. Kralın sözünden çıkmayan sadık adamı Hakim rolünü üstlenen Türk oyuncu Numan Acar ise rolünün hakkını veren oyunculardan. Kendisini başarısı nedeniyle kutluyorum.
Bu hafta bir planınız yoksa, televizyonlardaki dizilerden ve siyasi ortamdan sıkıldıysanız buyurunuz eğlenmeye, stres atmaya. 7. Sanat sizi bekliyor.
