Aşk Sadece Bir An
Sevgililer Günü İçin Başka Film Alternatiflerine
“Çakal” namlı Emirhan Çakal’ın oldukça amatöre kaçan kötü oyunculuğu partneri Berfin Nilsu Aktaş’a yazık olmuş dedirtiyor. Filmde başka birçok önemli ve deneyimli isim için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Ancak filmin bu denli kötü olmasının tüm kusurunu Çakal’a atmak da haksızlık olur. Konusu, kurgusu, müzik kullanımı, mantıki hataları ile de yapım her bakımdan facia. “Aşk Sadece Bir An”, son dönem teenager duygulara hitap eden kötü romanların sinema versiyonu olarak tam da sevgililer gününde vizyonda.
Kadro İyi Film Kötü
14 Şubat tarihinin tam da cumaya yani yeni filmlerin gösterim gününe denk gelmesi, aşk temalı filmlerin sinema salonlarına geleceğini önceden bize haber veriyordu. Böyle de oldu. Bu hafta gerek Mustafa Kotan’ın “Aşk Sadece Bir An” filmi ile yine gerek ortakoltuk’ta her zaman yazılarını zevkle okuduğum Yazgülü Aldoğan’ın yazdığı “Bridget Jones Onun İçin Çıldırıyor” yapımı vizyona girdi.
Polat Yağcı’nın yapımcılığını üstlendiği, galasına birçok ünlünün katıldığı “Aşk Sadece Bir An”, tam anlamıyla son dönem çok satan gençlik roman furyasının sinema versiyonu gibi. En son İzmir Kitap Fuarında imza gününde inanılmaz imza sıralarına denk gelmiştim. Çoğunlukla genç kızların rağbet ettiği bu sıranın başına zorlukla ulaştığımda ismini daha öncesinde duymadığım, prenses kıyafetini giyerek iyice havaya bürünen, isimleri de tuhaf bazı yazarlara denk gelmiştim. Ne diyeyim; Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Muzaffer İzgü gibi nitelikli yazarların kitaplarının olduğu fuarda onların kitaplarını okumayıp, tuğla gibi saçma sapan aşk romanları için sıraya girmek ayrı bir tartışma konusu. İşte senaryosunu daha önce kimi romantik filmlerin senaryosuna da imzasını atan Aslı Zengin’in üstlendiği film tam anlamıyla ilk gençlik duygularına hitap ederek, araya çok sayıda kulağa tanıdık gelen şarkıları da duygusal atmosfer yaratmak adına kullanan kötü bir yapım olmuş. Doğrusu son dönemlerde çok kötü yapımlara denk geldim. Ama bu denli kötüsünü uzun süredir izlememiştim.
Önce biraz konudan bahsedeyim. İlk sahneler bir gözaltı odası ile açılıyor. Vücudunun nerede ise her yeri dövmeli Rüzgâr (Emirhan Çakal), barmenlik yaptığı barda kavgaya karıştığı için gözaltına alınır. Ancak karşı tarafın şikâyeti bulunmadığından serbest bırakılır. Arkadaşı Fatih ile birlikte bar patronunun Teoman’ın olduğu bara gittiğinde kovulduğu söylense de, bir süre sonra yine barmenliğe devam eder. Rüzgar, bir ara geçici taksicilik yapar. Tam bu sırada yağmurlu bir günde Hayal (Berfin Nilsu Aktaş) ile tanışır. Önce tartışmalı şekilde başlayan ilişki, bir süre sonra aşka evrilir. Hayal, kendisinin şarkıcı olma hayalleri olmasına rağmen, babası Avukat Erdinç’in (Emre) baskısı ile hukuk fakültesini okumak durumunda kalır. Hayal’in ailesi her iki kızına karşı kendi korumacı duyguları ile hareket ederek istedikleri okulda değil de, hayata dair daha garantili gördükleri bölümlerde okumaları yönünde baskı yaparlar. Hayal ile Rüzgar’ın ilişkilerini öğrenen ailesi bu ilişkiyi kesinlikle tasvip etmezler. Ve Rüzgar’a kızlarından ayrılmaları için baskıya başlarlar. Bu sırada film boyunca eş bir anlatımla Rüzgar’ın geçmişine de gitmekteyiz. Bir aile faciasının sonucu kendisini çok etkilemiştir. Bu gizli bilgiye ulaşan Hayal’in babası bunu bir nevi kızından ayrılması için Rüzgar’a yönelik şantaj kozu olarak kullanır. Bu sırada finale doğru Hayal’in de gizli bir durumunu öğreneceğiz.
Yeşilçam’dan Esinlenmeler
Yapım tıpkı galaya katılım gibi, oyuncuları itibariyle de çok sayıda ünlü ismi barındırıyor. Filmde Rüzgar’ı canlandıran Emirhan Çakal, ya da bilinen sahne ismi ile Çakal 2001 doğumlu olup, Rap tarzı şarkıları ile tanınıyor. Kendisinin bildiğim kadarı ile daha önce sinema ya da dizi tecrübesi bulunmamakta. Zaten bunu anlamak çok zor değil. Filmin kötü olmasında Çakal’ın rolü çok büyük. Esas oğlanı canlandıran bir kişinin bu denli kötü bir oyuncu olması akıl alır gibi değil. Filmin yapımcıları, yönetmeni ya da başka kimse karar vericisi demediler mi, duyguyu aktarmakta bu denli zorlanan birisini bir aşk hikâyesinin baş aktörü olarak nasıl seyircinin karşısına çıkartırız. Ama sanırım çok sayıda duygusal şarkı ile bu boşluğu doldururuz diye düşünmüş de olabilirler.
Hayal’i canlandıran Berfin Nilsu Aktaş ise, daha önce bazı dizilerde kendisine denk geldiğim, oyunculuk başarısı ile 2022 yılında Altın Kelebek Ödüllerinde “Yıldızı Parlayanlar” kategorisinde ödül alacak kadar başarılı biri. Bu filmde de iyi bir oyunculuk görüyoruz. Gerçekten kendisinin kariyeri için bu yapım şanssızlık olmuş. Çünkü filmin senaryosu, kurgusu o kadar inandırıcılıktan yoksun ki. İlişkinin başından sonuna kadar iki karakterin uyumsuzluğu o kadar belli ki. Ve her ikisinin trajedileri de yine mantık hataları ile dolu. Filmde bazı karakterlerin ise neden yer aldığı belli değil. Örneğin Tuba Ünsal’ın oynadığı karakter. Ya da bar sahibi olan Teoman’ın kötü bir oyunculuk sergilediği karakteri gibi.
Film, Yeşilçam’ın naif duygularının bir kısmını da çalmış. Zengin kız, fakir oğlan. Ya da bir takım sırlara vakıf ebeveynlerin ilişkiyi bozmak adına yaptıkları kötülükler. Hastalıklar ve daha çoğu Yeşilçam melodramlarının kötü bir kopyası gibi. Ama beni en çok rahatsız eden, her ilişkiyi yansıtan sekanslarda birden bir sevilen parçanın araya sıkıştırılması oldu. Gerçekten hiç de samimi olmayan taktikler bunlar. “Size belki duyguyu tam veremedik ama alın işte, bu şarkıyla bakın bir de” der gibiler. Kimler yok ki şarkılarda? Madrigal’dan “Seni Dert Etmeler”, Dedublüman’dan “Gamzedeyim Deva Bulmam”, Teoman’dan “Çoban Yıldızı”, Hande Yener’den “An Meselesi” ile Canozan’dan “Ağlama Ben Ağlarım”.
Tam anlamıyla ilk gençlik kesimine yönelik çekilen, sevgililer gününde vizyona giren “Aşk Sadece Bir An”; birçok dramatik konuyu, duygusal şarkıların da gücü ile izleyiciye vermeye çalışan ancak kesinlikle bunda başarılı olamayan zayıf bir yapım olmuş. Konudan konuya atlayarak, bağlantıları zayıflatan kurgusu ile de başarısız. Kadrosuna Emre Kınay, Burcu Kara, Gonca Vuslateri, Gürgen Öz, Teoman, Atilla Olgaç gibi deneyimli ve tanınır isimleri alsa da, bu durum yapımı iyi bir hale sokamıyor maalesef. Bu nedenle sevgililer günü haftasında film izlemek isteyenler için başka çokça alternatif bulunmakta. Tamamen genç seyircinin duygularını tavlamaya yönelse de, dizi estetiğinden alınan güç ve berbat kimi gençlik romanlarının gördüğü ilgi karşısında izleyicilerce “Aşk Sadece Bir An” nasıl değerlendirilecek, doğrusu bunu tam kestiremiyorum. Ancak benim için tahtaya kalkan başarısız bir öğrenciye söylenen replik kıvamında olmuş bu film : Otur : 0
Yönetmen : Mustafa Kotan
Senaryo : Aslı Zengin
Görüntü Yönetmeni : Oktay Başpınar
Kurgu : Çağrı Ece Jr.
Müzik : Ceyhun Çelikten
Oyuncular : Berfin Nilsu Aktaş, Emirhan Çakal, Gonca Vuslateri, Emre Kınay, Teoman, Tuba Ünsal, Diren Polatoğulları, Burcu Kara, Gürgen Öz, Cihan Şimşek, Recep Usta, Caner Topçu, Atakan Hoşgören, Tuana Naz Tiryaki
Türkiye / Dram-Romantik / 110 Dk.