Bir Skandalın Peşinde
Kocaya mı ihanet, toplumun değer yargılarına mı, yasalarına mı?
Bir film çekimine hazırlanma hikayesi
Oyunculuklar süper. Amerikan aile yapısı, mezuniyet törenine verilen önemden tutun da çocukların evden ayrılmasının yarattığı hüzne kadar, her şey dantel gibi işlenmiş. Hayat bir yandan da eğlenceli, partiler, törenler, buluşmalar, kıyafet seçimleri, hepsi vazgeçilmez. Türk izleyicisi, bu eşler arasındaki yaş farkını daha çok kız çocuk, yaşlı erkek örneğinde yaşıyor. Fransızlar, başta başkanları Makron olmak üzere, daha önce yaşanmış olaylar nedeniyle, öğrencisiyle ilişki kuran ve tutuklanan öğretmenin hikayesi de “Mourir d’Aimer” Sevmekten ölmek adıyla film olmuş ve çok ilgi çekmişti.
Türkiye’de “Bir Skandalın Peşinde” adıyla vizyona girecek olan, Cannes Film Festivali’nde resmi seçkide gösterilmiş ve Fransa’da bile vizyona girmek için 2024 Ocak’ı bekleyen “May Decembre” iki Oscarlı başrol oyuncusuyla dikkati çekiyor : Natalie Portman ve Julianne Moore. Todd Haynes’in yönettiği filmin konusu ise ABD’yi sarsmış gerçek bir hikayeden esinleniyor : çocuk tacizi!
Sadece yaş farkı değil
Hikayenin gerçek kişileri, olayı yaşamış ve üzerinden uzun yıllar geçmiştir. Ama bir televizyon kanalı konuyu filme almaya karar verir. Ve Natalie Portman’ın canlardırdığı ünlü televizyon oyuncusu, olayın gerçek kişileriyle tanışmak ve konuşmak, olayın geçtiği yerleri görmek ve empati kurmak için binlerce km yol katederek Georgia’ya gelir.
Rolüne saygı
Burada hemen bir parantez açmalıyım: bütün bu kısmı, bir oyuncunun mesleğine saygısı açısına dikkat çektiği için hayranlıkla izledim. Bütün oyuncuların yapması gereken bu; canlandırdığı kişiyi iyi tanımak ve onun ruh halini anlamak. Birçok biyografik filmin de çekildiği bizim sinemamız açısından önemli bir yol gösterici. Gerçi bizde de Müslüm ve Bergen gibi çok başarılı filmler yapıldı. Muhtemelen o filmlerin oyuncuları da böyle yöntemlerle çalıştı. Ancak burada Elisabeth, (Nathalie Portman) film boyunca sadece canlandıracağı kişiyi tanımak değil, adeta olayı çözmek için gelmiş bir dedektif gibi de görünür. Olayın bütün tanıkları, kişileri ile baş başa görüşür, olay yerini gezer, hatta şahısların birlikte yakalandıkları depoda cinsel bir fantezi bile yaşar? Dahası aynı deneyimi, daha sonra olayın kahramanı ile yaşayacak kadar da ileri gider! Bu da mı oyunculuk içindir, sorgulanması gerekir!
Farklı yaşlar
Olayın özü şu : Jullian Moore’un canlandırdığı Gracie, 53 yaşındadır, eşi Joe (John Milton) da 34! İşin skandal olması sadece bu yaş farkından ileri gelmez. Çift, 20 yıllık evlidir! Yani Gracie, üstelik de bir başkasıyla evli ve çocukları varken, 14 yaşında bir çocukla sevişmiş, hatta ondan hamile kalmış ve bunun sadece kocasına ihanet ettiği suçlamasıyla kalacağını düşünürken çocuk tacizinden suçlanarak hapse girmiş ve ilk çocuğunu da cezaevinde doğurmuştur!
Kişileri travmalı
Aradan 20 yıl geçtikten sonra küllenmiş bir skandalın tekrar kurcalanması ve gerçeklerin deşilmesi, fark etmemiş görünseler de ailenin sinir uçlarıyla oynayacak, Joe, Gracie ve özellikle diploma törenine hazırlanan ikizleri ve büyük oğulları, zaten travmalı da oldukları için, bundan çok etkilenecektir.
Gracie ile görüşmeye gelen Elisabeth’in ilk karşılaştığı bir bahçe partisidir ve her şey çok normal gözükmektedir. Gracie’nin eşi Joe’ya çocuklarına davrandığı gibi hükmedici ve otoriter tavırları dışında. Joe, içine kapalıdır. Elisabeth, Joe ile çalıştığı hayvan dükkanında konuşur, Gracie’nin avukatını, eski eşini bulur, onlarla sohbet ederken olayı anlamaya çalışır. Gracie ise, kocası Joe’nun kendisini ayarttığını söyleyerek savunur kendisini.
Başka bir yönetmenin elinde hayli karanlık ve boğucu olabilecek bu konu, Todd Haynes’in elinde zaman zaman neşeli bile olabiliyor, psikolojik gerilim olmaktan çıkıp komediye bile dönüşebiliyor.
İlgiyle izlenen filmin sonunda bir sürpriz de var; o da izleyiciye kalsın!
Oyunculuklar süper, tahmin edebileceğiniz gibi. Amerikan aile yapısı, mezuniyet törenine verilen önemden tutun da çocukların evden ayrılmasının yarattığı hüzne kadar, her şey dantel gibi işlenmiş. Hayat bir yandan da eğlenceli, partiler, törenler, buluşmalar, kıyafet seçimleri, hepsi vazgeçilmez. Türk izleyicisi, bu eşler arasındaki yaş farkını daha çok kız çocuk, yaşlı erkek örneğinde yaşıyor. Fransızlar, başta başkanları Makron olmak üzere, daha önce yaşanmış olaylar nedeniyle, öğrencisiyle ilişki kuran ve tutuklanan öğretmenin hikayesi de “Mourir d’Aimer” Sevmekten ölmek adıyla film olmuş ve çok ilgi çekmişti.
Yönetmen :Todd Haynes
Senaryo : Alex Mechanik, Samy Burch
Görüntü Yönetmeni : Christopher Blanvelt
Kurgu : Alfonso Gonçalvos
Oyuncular : Julianne Moore, Nathalie Portman, Cory Michael Smith, Charles Melton, Piper Curdi
ABD / Dram-Romantik / 117 Dk.
