Creed : Efsanenin Doğuşu filminin yönetmenliğini, senaryosunu da yazan Ryan Coogler yapmış. Coogler, ABD 1986 doğumlu çok genç bir yönetmen. Creed’den önceki çektiği tek uzun metrajı ”Son Durak” ta yine Michael B.Jordan’ı baş rolde oynatmıştı. Birbirlerini iyi tanıyan ikili bu filmde de beraberler. Coogler, tecrübesiz bir yönetmen olmasına rağmen iyi iş çıkarmış. Tabiki bunda usta oyuncu Sylvester Stallone’un katkısı çok fazla. Yönetmenlik de yapan Sylvester, ego yapmadan tecrübesi ile genç yönetmene bir çok konuda katkı sağlamış.
Boks sporunu sevmememe rağmen bir boksörün yaşamını, dramını anlatan filmler hep ilgimi çekmiştir. Ben, bu yeni boks hikayesini de sevdim. Rocky serisi, boks filmlerine bambaşka bir soluk ve heyecan getirmişti. Rocky’nin doğuşu, yükselişi ve dramının anlatıldığı seride herkes kendinden bir şeyler bulmuştu. Creed ise Rocky serisine saygı duruşunda bulunup selam gönderirken yeni bir seriye merhaba diyor ve yeni bir efsanenin doğuşunu aynı Rocky’de olduğu gibi başa sarıp bizlere yeni bir seriyi müjdeliyor. (Hemen hemen karakterler bile aynı). Rocky’de nasıl sokaklardan gelip sıfırdan başladıysa Creed’de aynı yol izleniyor. Bu klişeleşmiş maya, Rocky’deki gibi tutar mı?, aynı tadı verir mi? ona seyirci karar verecek ama genelde böyle filmlerde drama örgüsü iyi kurulup, seyirciyle iletişim sağlandığında başarı kaçınılmaz oluyor. Sizi bilemem ama bana soracak olursanız, klişeleşmiş maya örgüsü bu film için tutmuş gibi görünüyor. Çekilecek devam filmleri aynı başarıyı yakalayabilir mi? Onu da zaman gösterecek.
Filmin kısaca özetini geçip sonra sohbetimize devam edelim. Apollo Creed’in başka bir kadından olan oğlu Adonis, annesi ölünce kimsesiz çocuk yetiştirme yurdunda yaşamaya başlar. Apollo’nun oğlu olduğunu öğrenen nikahlı eşi, çocuk yetiştirme yurduna giderek Adonis’i evlatlık edinir ve büyütür. İyi bir eğitim almasına rağmen girdiği hiç bir işi benimseyemeyen genç Adonis, babası gibi ünlü, şampiyon bir boksör olmak ister. İdealini gerçekleştirebilmek için, kendisini şampiyonluğa götürebileceğine inandığı babasının arkadaşı, yaşayan efsane Rocky’yi bulur ve ondan kendisini çalıştırmasını ister. Rocky, bu isteğe kayıtsız kalsa da genç Adonis’in ısrarları sonucunda evet demek zorunda kalır. Bu arada aktif spor yaşantısını noktalayacak olan İngiliz Dünya şampiyonu Pretty Ricky Conlan(Anthony Bellev), son maçını ünlü ama yenebileceği bir isimle yapmak ister. Dünya şampiyonun Menajeri, Apollon’un soyadını taşıyan, dişine göre rakip gördüğü Apollo Creed’in oğlu Adonis Creed’e Rocky aracılığı ile teklif götürür. Rocky, teklifi kabul eder ve Creed’i maça hazırlamaya başlar..
Michael B.Jordan haricinde filmdeki boksörlerin hepsi profesyonel boks yapan isimler. Jordan’ın tek dezavantajı minyon tipi. Hiç boksör tipi yok. Bu nedenle ring’de boks yaptığı sahnelerde yetersiz görüntü sergilerken diğer sahnelerde oldukça başarılı. Stallone ise bu filmde canlandırdığı, boksu öğreten, hastalıklı, yaşlı Rocky tiplemesiyle oldukça başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Diğer oyunculuğunu beğendiğim isim ise Anthony Bellev. Kendisi ”Bombacı” lakaplı eski bir Dünya Şampiyonu boksör olmasına rağmen oyunculukta da adını duyuracak bir yeteneğe sahip olduğunu filmde sergilediği performansla gözümüzün içine sokuyor adeta.
Sözün özü : Boks sporunu ve boksla uğraşan insanların dramını anlatan CREED, yeni bir efsanenin doğuşunu izlemek sizleri sinema salonlarına davet ediyor. Boks filmlerini seviyorsanız bu film sizi sinema salonundan mutlu uğurlayacaktır. Haftanın iyi seyirliklerinden bir tanesi, kaçırmayınız. İyi seyirler.
