Ekşi Elmalar filminin yönetmen koltuğuna 1967 Hakkari doğumlu Yılmaz Erdoğan oturmuş. Y. Erdoğan, komediden daha çok Anadolu insanının dramlarını anlatmayı seven bir yönetmen. Bu filminde de bir Kürt ailesinin yaşamını anlatırken hem güldürüyor hemde ağlatıyor. Neden bir Kürt ailesi? Çünkü kendisi de bir Kürt.. Tutup da beni anlatacak değil ya! Aile büyüklerinden ne dinlediyse, duyduysa, yaşadıysa onu anlatıyor Yılmaz. Anlatırken de seyirciye mesajlar vermeyi unutmuyor. Yönetmen bu siyasi filminde de Doğu illerine hizmet gitmediğinden dem vuruyor ve bunun sonucunda Kürtlerin ayaklandığını vurguluyor. Y. Erdoğan’ın, bu duruma uygun uyarı niteliğindeki repliği çok dikkat çekiciydi. Radyoda haberleri sunan spiker, Doğuda askeri karakola saldırı sonucunda bir askerin şehit düştüğü haberini verirken Belediye Başkanının dudaklarından şu kelimeler dökülüyor: ”- Bu daha bir şey değil, içimize, kapımıza kadar gelecekler..”
Yönetmen, bu isyana dikkat çekerken Doğu halkının cehaletine, okuma yazma oranının düşüklüğüne, mahrumiyetine ve erkeklerin egemen olduğu doğuda ki kadınların bir ”mal” gibi görülmesine de vurgu yapıyor. Filmde Doğulu kadınların, erkek egemenliği nedeniyle eşinden veya babasından habersiz hiçbir yere gidemedikleri ve hiçbir faaliyette bulunamadıklarına da değiniliyor. Ayrıca, filminde Kürtçe bir şarkıya yer verirken sevgiye ve aşka dair Kürtçe kelimelerin Türkçe karşılığını da seyirciye ezberlettiriyor. Filmin kısaca özetinden bahsedip yazımıza kaldığımız yerden devam edelim.
EKŞİ ELMALAR FİLM KONUSU
1970 yılında Hakkari ilinin bir kasabasında Belediye Başkanı olan Aziz Özay’ın(Yılmaz Erdoğan), eşi ve yetişkin üç kızı ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Aziz bey, sert bir mizaca sahiptir. Kavak ağaçlarına ve gözü gibi baktığı meyve bahçesine çok düşkündür. Belediye başkanlığı seçimlerinde yeniden başkan seçilemeyince her şey tersine dönmeye başlar. Kızları birer birer yuvadan uçarken, kendisi de önlenemez bir düşüşe geçer..
Ekşi Elmalar, ”Vizontele”yi anımsatan bir film olmuş. Her iki filmde de halkın cehaletine ve imkansızlıklarına değiniliyor. Vizontele sadece güldürürken, yönetmen kendisine göre samimi ve sıcak, bana göre vasat olan hikayesinde hem güldürüp hem de ağlatmayı hedeflemiş. Başkanın kızlarının, birer birer yuvadan uçuşu sonrasındaki yaşamı ve varlığın tükenişinin perdeye yansıması fena değil. Ekşi Elmalar’ın oyunculukları iyiydi. İçlerinde öne çıkanlar ise Farah Zeynep Abdullah ve Fatih Artman. Farah ve Fatih’in olgunlaştıkça çok daha iyi bir oyuncu olacaklarına inananlardanım. Filmin kurgusu ve kamerasını da beğendim.
Sözün özü: Ekşi Elmalar, haftanın tek Türk filmi. Türk filmlerini seven izleyiciler için, siyasi göndermeleri görmezden gelirseniz iyi bir alternatif olabilir. İyi seyirler.