Gassal : Ölü yıkayıcı
Gassal’ın ne anlama geldiğini dışarıda yüz kişiye sorun 98’i bilmez. Sevgili arkadaşım Alper Kıvılcım, en azından Gassal’ın kimlere dendiğini filmi ile bizlere anlatmış oldu. Alper, Türk korku sinemasının iyi senaristlerinden. Bu sefer, korku sinemasına yeni bir soluk getireceğine inanıp yazdığı senaryoyu ilk kez yönetmen koltuğuna oturarak kendisi çekmiş. Kendisi ile filmin sonunda ayaküstü yaptığım sohbette ”-Bu güne kadar başkalarının istediği türde senaryolar yazdım. Bu sefer, uzun zamandır çekmeyi planladığım bir senaryomu kendi isteğimle hayata geçirdim ve yönettim. Buna bir nevi mastürbasyon diyebilirsiniz ” dedi.
Bu filminde cinler, ucubeler yok. Tamamen psikolojik bir gerilim ve sonunda seyirciyi ters köşeye yatırış var. Şunu belirtmeliyim ki, korkmak için filme gidenler büyük bir hayal kırıklığına uğrayıp uzun süresi nedeniyle sıkılabilir. Korku filmi izleyenlerin yaş aralığının 13-30 yaş arası olduğunu da düşünürsek Gassal’ın gişede çakılması muhtemel. Gassal, Hitchcock‘un Sapık filmini anımsatan bir yapım. Filmde, iki insanın yaşadığı psikolojik travmalar, amaçsız yaşamları, hayattan kopuşları ve yavaş yavaş şiddete yönelişleri anlatılıyor. Gassal, bir takım eksiklerine ve kurgudaki aksamalara rağmen Türk sinemasının psikolojik gerilim türüne yeni bir ivme kazandırabilir.
Alper, bu filmdeki eksiklerini görüp giderecek ve eminim ki daha akıcı, seyirciyi avucunun içine alan ”cin”siz bir senaryo ile yeniden bizlere merhaba diyecektir. Çünkü o, yazma potansiyeli bir hayli fazla olan, kalemine inanıp güvendiğim bir senarist. Filmde, kadın karakterin mastürbasyon sahnesi ise bana Hülya Avşar‘ın “Berlin İn Berlin“ filmindeki sahnelerini hatırlattı. Alper, filmdeki mastürbasyon ve sevişme sahneleri ile Dünya korku sinemasına selam göndermeyi de ihmal etmemiş. Filmin başrol oyuncusu Ayhan Eroğlu‘nu uzun süredir takip ediyorum. Uzun soluklu film ve dizilerde, kendisine kısa roller veriliyor. Buna rağmen o kısa rollerde bile rolünün hakkını veren nadir oyunculardan. Ben ona çirkin ama yetenekli adam diyorum. Bu filminde Ayhan, yanılmıyorsam ilk kez başrol oynuyor ve kendisini Alper sayesinde gösterme imkanı buluyor. Bence, yönetmenin istediklerini de fazlasıyla yerine getirmiş ve tam bir Gassal olmuş. Diğer başrol oyuncusu Nilay Olcay‘da fena değildi ancak Ayhan’ın oyunculuğu karşısında biraz gölgede kalmış sanki!
Sözün Özü : Kısıtlı maddi imkanlar çerçevesinde çekilen Gassal, Türk sinemasının psikolojik gerilim türüne yönelmesine yol açacak bir yapım. Ancak; konu, kalite ve görsel açıdan daha iyi filmler ortaya çıkabilmesi için yapımcıların kesenin ağzını biraz açmaları gerekiyor. Hem 3 kuruş olsun hemde 5 köfte isterim derseniz Gassal’ın dışına çıkamazsınız. Birazda filmin konusuna değinip yazımızı sonlandıralım. Gassal, ücra bir köyde kimsenin işi düşmedikçe uğramadığı bir evde yaşamaktadır. Gassal’lığın yanında evinin bir bölümünü de otel gibi kullanarak yaşamını sürdürmeye çalışır. Bir gün, köyün muhtarı eve bir kadınla gelir ve bir günlüğüne oda kiralamak istediğini söyler. Ancak, kadın çeşitli bahaneler uydurarak evde sürekli kalmaya başlar. Zaman ilerledikçe, İkili arasında yakınlaşmalar, tuhaf olaylar yaşanmaya başlarken sakladıkları gerçeklerde birer birer gün ışığına çıkmaya başlar…
NOT : Filmin afişini çok beğendim. Seyirci de merak uyandırıp, sinemaya çekecek çarpıcı bir afiş olmuş. Kim tasarlamışsa yüreğine, ellerine sağlık.
Peki neden gassal ve siccin 4 piyasada yok
Peki neden siccin 4 ve gassal youtube düşmedi ve neden bu iki flim piyasada yok