Gölgelerin Aşkı / Above The Shadows
Senarist Claudia Myers’in yönetmen koltuğuna oturduğu Gölgelerin Aşkı filmi, fotoğrafçı Holly’in (Olivia Thirlby) hayatını doğaüstü bir anlatımla ele alıyor. Doğaüstü derken Holly’nin gerçek hayatta çoğunlukla görünmez bir kadın olarak karşımıza çıkmasını kastediyorum. Aslında Holyy, on iki yaşına kadar herkes tarafından görünen bir çocuktur fakat annesi öldükten sonra birden görünmez olmaya başlar. Holly yetişkinliğe adım attıktan sonra ilk başlarda kimse tarafından görülmemesinin üzüntüsünü ve bunun getirdiği yalnızlığı ruhundan derinden hisseder fakat görünmezlik özelliğini kullanarak ünlü insanların mahrem sayılabilecek görüntülerini çekmeye başlar ve bu görüntüleri bir magazin dergisine yollar.
Görünmez bir insanın neden böyle bir işe giriştiğini anlamak da hayli güç ve absürt. Özünde iyi bir insan olan Holly’nin bu davranışını da yaşadığı ruhsal çalkantılara bağlayabiliriz ya da görünmez olsa bile adının bir magazin dergisinde geçmesi belki de onu kendince görünür kıldığı için böyle kötücül bir eyleme giriştiğini söyleyebiliriz. Holly’nin, fotoğraflarını çektiği isimlerden biri de ünlü dövüşçü Shane Blackwell (Alan Ritchson) dir. Holly’nin çektiği bu fotoğraflar Shane’in tüm kariyerini yerle bir eder ve Shane bir anda istenmeyen adama dönüşür. Yaptıklarından pişman olan Holly, Shane’ın eski şampiyon statüsünü geri kazanması için elinden geleni yapar. Filmin devamında ise Holly’in ailesiyle yaşadığı sorunlar ve Holly’in gerçek dünyada ayakta kalma mücadelesi ele alınır.
İşin gerçeği filmi izlerken görünmezliğin bir alegori olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz. Çünkü Holly mutsuzken, toplumdan dışlanırken görünmezlik özelliği kazanır. Kendisini görmezden gelenlerin arasında birden gerçekten de görünmez olur. Fakat bu özelliğini Shane ile karşılaşınca ve ona aşık olunca kaybeder. Dünyada ilk başlarda sadece Shane onu görürken aşk ve mutluluktan sonra başkaları da Holly’i görmeye başlar.
Yönetmenin bu anlatım tarzı ve kurgusu da bizi böyle düşünmeye itiyor. Çünkü Holly çocukluğunda annesi dışında kimse tarafından sevilmemektedir. Annesi ölünce yani onu seven kimse kalmayınca Holly birden görünmezlik özelliği kazanır belki de bu kendisinin yalnızlığından yarattığı bir hissediştir diyorsunuz fakat filmin büyük bir kısmında Holly’in gerçekten de kimse tarafından görülmemesi ister istemez bizi bir anlam karmaşasına sürüklüyor.
‘’Gölgelerin Aşkı ‘’ filminin asıl derdinin sevgisiz bir dünyada insanın kendini ne kadar değersiz hissettiğini anlatmak olduğunu söyleyebiliriz. Filmdeki oyunculuklara baktığımızda orta seviyede bir oyunculuk görürüz. Filmin senaryosu da bir sürü handikapla dolu ve sürükleyicilik özelliği de taşımıyor. Filmde yer yer sinematografik anlamda güzel enstantanelerle karşılaşmanın dışında görüntü yönetmenliği açısından da çok etkileyici bir kompozisyonla karşılaşmayız.
Sonuç olarak ‘’Gölgelerin Aşkı’’ filmi de Holly gibi yakın bir zamanda sinemanın görünmezleri arasına girecek ve unutulacak bir film diyebilirim.
Yönetmen / Senaryo : Claudia Myers
Görüntü Yönetmeni : Eric Robbins
Oyuncular : Megan Fox, Olivia Thirlby, Justine Cotsonas, Alan Ritchson, Jim Gaffigan, Maria Dizzia, Owen Campbell, David Johansen
ABD / Fantastik-Romantik / 110 Dk.
