Griselda
GERÇEK HAYATTAN BİR KADIN PORTRESi
Griselda’nın acımasız erkekler dünyasına nasıl girdiğini, bir kadın olarak kendisini küçümseyenlere zekası ve gözü pekliliği ile nasıl cevap verdiğini, güç ve para eline geçtikten sonra nasıl bırakamadığını, bir kilo kokainle başlanan yolda tonlarca kokain trafiğini nasıl yönettiğini izlemeyi sizlere bırakıyorum…
Dizi yorumuna geçmeden kahramanından kısa bir biyografi bilgisi verelim : Griselda Blanco çok yakın zamana kadar yaşamış; hem de hızlı yaşamış beyaz bataklığın patroniçesi olmuş, 1.52 boyunda olup boyundan çok büyük işlere kalkışmış, ilginç karakterli bir kadındır. 1943 yılında Kolombiya’nın Medellin kentinde doğan Griselda aslında bir iş adamın gayri meşru çocuğudur, baba hamile sevgiliyi ortada bırakınca daha annesinin karnındayken var olma mücadelesi vermiştir. Doğduktan sonra ise büyüdüğü ortamın koşulları zorlu olduğu için çocuk yaşta sokak çetesi kurarak yağmalama, hırsızlık gibi suç ortamına adımını atmıştır. Bu arada sürekli üvey babanın tacizine maruz kaldığı için 14 yaşında evden kaçar ve suç dünyasının içine doğru yol almakla kalmaz oranın patroniçesi olur…
Biyografisini okuduğum kadarıyla şunu öncelikle söylemeliyim ki Griselda Blanco diziden gösterilenden çok daha acımasız ve cani ruhluymuş. Gerçekte 250 kişinin ölümünden sorumlu olan patroniçenin acımasızlığının altında yatan sebepler ise sadece uğradığı taciz ve şiddetle açıklanamaz, suça yatkınlığı daha çocuk yaşta başlamış olan “kara dul” lakaplı Griselda’nın hırslı karakterinin altında yatan (kullandığı kokain etkisiyle) hasta bir psikolojinin var olduğunu görmek gerekir…
Film gibi bir hayatın çok daha ötesinde olan bu biyografik hikayeye kayıtsız kalmayan “Narcos” dizisinin yapımcıları ve yönetmen Andres Baiz 6 bölüm, 50’şer dakikalık mini bir diziye imzalarını attılar. Narcos’ta adı geçen Pablo Escobar Griselda’nın hiç yabancısı değildi; hatta onun vaftiz annesi olarak adlandırılıyordu, aralarında sadece 6 yaş farkı vardı. Dizi zaten Escobar’ın o meşhur sözü ile başlıyor.
“KORKTUĞUM TEK ADAM GRİSELDA ADINDA BİR KADINDI”
Pablo Escobar’ın “korktuğum tek adam” derken onu ta baştan erkek sınıfına koyuyor, bir kadından korktuğunu kabullenmek istemiyor aslında; oysa dizide görüyoruz ki Griselda bir kadın olarak bu iğrenç dünyaya hükmetme derdinde; çünkü dişiliği yüzünden çekmediği kalmamıştır ve erkek dünyasının içinde intikam hissiyle kendini kanıtlamak zorundadır. Bilinç altında yatan asıl bu duygudur. Görüldüğü gibi kadınlar iyi veya kötü her alanda erkeklerle boy ölçüşecek durumda. Elbette suç dünyasında kadınları görmek istemeyiz ve değerlendirme yaparken insan kategorisine göre yorumlama yapmayı tercih ederiz. İnsanlar eğer iyi ve kötü olarak nitelendiriliyorsa kadınlar bu sınıflamanın içinde olacaktır kuşkusuz.
“Narcos” dizisini izlemedim, zamanında fırtına gibi esen bu diziyi izlememek bilinçli tercihimdi; zira bir karakteri anlatırken onun içinde bulunduğu suç ortamı (uyuşturucu, cinayet, hırsızlık gibi) sıradanlaşıyor, doğal olarak algılanmaya başlıyor. Nitekim bu dizide de kokain çekmek, adam öldürmek olağanmış gibi tehlikeli durum yaratıyor. Yani kaş yapacağım derken göz çıkarmak gibi bir pozisyon ortaya çıkıyor. Elbette bu suç çarkının nasıl döndüğü, siyasetçisinden kanun adamlarına kadar her türlü ilişkinin deşifre olması çok önemli ama dozu iyi ayarlamalı, mesajlar doğru verilmeli… Bu diziyi izlememin sebebi ise baş karakterinin bir kadın olmasıydı!
KOLOMBİYA’DAN MİAMİ’YE BİR ANATOMİNİN ÇIKIŞI
25 Ocak’ta Netflix’te gösterime giren “Griselda” dizisinin başrolünü Kolombiyalı oyuncu, model, tv sunucu ve yapımcısı olan Sofia Vergara canlandırıyor. Fiziksel bakımdan Griselda ile benzerliği olmayan sofia Vergara ruhsal açıdan karakterin duygu dünyasını iyi yansıtıyor… Dizinin ilk dakikalarında Sofia Vergara aynaya baktığı zaman griselda’nın ruhunu görebiliyoruz. Olayın orta yerinden açılış yapan dizi gerilim müziği ile 6 bölümlük uzun hikayenin nasıl yürüyeceğinin ipuçlarını veriyor ve bir bakıma özet yapıyor…
1978 yılı Kolombiya Medellin kentinde başlıyor hikaye, bir kadın yaralanmış vaziyette evine giriyor; fakat kendini bırakacak durumda değil, bir kaçışın planını yapmak zorunda, kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Korku ve dehşet içinde yarasına sargı bezini bastırıyor, uyuyan üç oğlunu yataklarından kaldırıyor, Miami’deki arkadaşına telefon edip oraya geleceğini emrivaki biçimde bildiriyor ve çocuklarıyla arabasına binerek Amerika ‘ya doğru yola çıkıyor… Amacı yeni bir başlangıç yapmak; ancak klasik olan temiz bir sayfa değildir açmak istediği daha da kirlenecek olan, kanla yazacağı sayfalardır onun için çekici olan. Beyaz sayfa olmasa da yanında beyaz bir kilo kokaini vardır…
Bu acımasız erkekler dünyasına nasıl girdiğini, bir kadın olarak kendisini küçümseyenlere zekası ve gözü pekliliği ile nasıl cevap verdiğini, güç ve para eline geçtikten sonra nasıl bırakamadığını, bir kilo kokainle başlanan yolda tonlarca kokain trafiğini nasıl yönettiğini izlemeyi sizlere bırakıyorum… Bir izleyici olarak benim içimi acıtan en önemli şey, dört oğlan çocuğunun bu ortamda büyümek zorunda kalması; ne kadar uzak dururlarsa dursunlar akıbeti bellidir o çocukların…
Erkekler dünyasının uyuşturucu liderliğini yapmak ve yıllarca lider kalabilmek bir kadın için büyük bir başarı mıdır bakış açısına göre değişir. Ancak kirli dünyanın dünya piyasasını elinde tutan meşhur kadınlar örneği çok. Griselda’nın hayat kadınlığından başlayan ekonomik özgürlüğü uyuşturucu baroniçeliğine kadar yükseliyor; tıpkı seks piyasasının hizmet dalından başlayarak patroniçeliğe kadar yükselen Madame Claude gibi…
Ne diyordu Madame Claude “”Önemli biri olmak istedim hep, adımı seçtim önce, kesinlikle çok hırslıydım, hırslarıma uygun bir ad seçtim. “Madame Claude”
Griselda adını değiştirmese de grisi kırmızı ve siyaha dönüşmüş bir Selda o, ve Madame Claud ile ortak bir özelliği var. Güç ve hırs…
Bu bir düşüş mü yoksa çıkış mı? Cevabı basit değildir, ve toplumla mutlaka ilgilidir. Bugün Kolombiya denilince aklımıza gelen ilk kelime hangisi? Uyuşturucu!…
Yönetmen : Andrés Baiz
Senaryo : Carlo Bernard, Ingrid Escajeda, Doug Miro, Eric Newman
Görüntü Yönetmeni : Armando Salas
Kurgu : Joaquin Elizondo, Kelly Stuyvesant, Christopher Cavanagh
Müzik : Carlos Rafael Rivera
Oyuncular : Sofía Vergara, Alberto Guerra, Christian Tappan, Martín Rodríguez, Juliana Aidén Martinez, Vanessa Ferlito, Alberto Ammann, Diego Trujillo, Paulina Dávila, Martín Fajardo, Gabriel Sloyer
ABD / Biyografi-Suç-Dram / 6 Bölüm 50 Dk.
