Kuzeyli / The Northman
Hamlet mi, Barbar Conan mı, Viking mi?
Kuzeyli‘nin yönetmen koltuğuna, senaryosunu Sjón ile birlikte yazan, ‘‘The Witch” ve ”The Lighthouse” filmlerinden tanıdığım ABD doğumlu 38 yaşındaki Robert Eggers oturmuş. Film, Alexander Skarsgård, Nicole Kidman, Claes Bang, Anya Taylor-Joy, Gustav Lindh, Ethan Hawke, Björk ve Willem Dafoe gibi ünlü isimlerden oluşan güçlü kadroya sahip. Hal böyle olunca insan doğal olarak filmi merak ediyor ve izlemek istiyor.
Hikaye, M.S. 985 yılında Viking kralı Aurvandil’in (Ethan Hawke) savaştan dönüş sekansı ile başlıyor. Kral, bir süre sonra 10 yaşında olan oğlu Amleth’i (Alexander Skarsgård) krallığa hazırlamaya başlıyor. Kral, oğlu ile birlikte bulunduğu ayin çıkışında üvey kardeşi Fjölnir (Claes Bang) tarafından pusuya düşürülerek öldürülür. Amleth, amcasının askerlerinin elinden kurtularak, bulduğu bir sandalla denize açılır ve annesi Kraliçe Gudrun’u (Nicole Kidman) kurtaracağını, amcasını öldürüp babasının intikamını alacağına yemin eder. Yıllar sonra Amleth’i genç bir adam olarak bir gemide kürek çekerken görürürüz. Amleth, köyleri basıp yaşlıları ve çocukları öldürüp, sağlıklı olanları esir alarak krallıklara köle olarak satan bir barbarlar ordusunun acımasız üyesi olmuştur. Baskın yaptıkları bir köyde dinlenirken büyücü bir kadının ”-artık zamanın geldi, git intikamını al” söyleminden sonra esir kılığına girip amcasının bulunduğu topraklara giderek intikam alma mücadelesine başlar…
Geleneksel Anlatım…
Daha önce çekilmiş bu türe benzeyen filmlere nazaran daha geleneksel bir anlatımı tercih eden intikam odaklı Kuzeyli filmi, hikaye olarak daha çok Hamlet, biraz Barbar Conan, az Rambo, çok az bizim kahramanlardan Malkoçoğlu, Kara Murat filmlerini anımsatıyor. Filmin, mitoloji, aksiyon, kan, vahşet, gerilim seven izleyicileri memnun edeceğini düşünüyorum. Aslında, sürekli kendini tekrar eden sahneler makaslanabilse daha akıcı ve tempolu bir yapım olabilirmiş Kuzeyli.
Yönetmen, hikayenin kahramanının M.S. 895 yıllarında ki yoğun şiddet duygusunu ya da içinden akan soğuk nefretini öne çıkararak intikamın bir çok yönünü araştırıyor. Sonrasında, intikamı besleyen anıların nasıl olduğuna inandığımız sarsılmaz gerçekler olmayabileceğini ve yolu ne olursa olsun intikamın nasıl trajedi doğurduğunu gözümüze sokuyor.
Vikinglerin geleneği, Dini ritüelleri ve Adaleti…
Viking geleneklerinin, hem dini ritüeller hem de adalet açısından şiddetli doğasını hepimiz biliyoruz. Yönetmen filminde, bu Viking geleneklerini ve acımasız adalet anlayışını başarılı bir uslupla anlatıyor. Kahramanımız, bu şiddet ve risklerle dolu yaşamında kendini asla güvende hissedemiyor. Güvendiği bir arkadaşı olmadığı için hep arkasını kollamak durumunda kalıyor.
Yönetmen filminde, Dövüş, kılıçla vuruşma, vahşi saldırı sahneleri ile de anlatmak istediğimi anlatabilir, duygusal ağırlığı, öfke ve acıyı hissettirebilirim mesajını veriyor seyirciye. Kuzeyli’nin bir çok sahnesi vahşet, şiddet ve kan içeriyor. Özellikle belirtmek istiyorum : hikaye, başka bir zamanı ve kültürü anlatmasına rağmen onlarca hayvanın filmde katledilme sahnelerinin seyircinin gözünün içine sokulması, hayvanseverlerin büyük tepkisine yol açacaktır.
Filmde, bana göre olması gereken ve olmaması gerekenlerden kısaca bahsetmek istiyorum. Prens Amleth’in 10 yaşında sandalla kaçtığı sahneden sonra 30 yaşına gelene kadar ne yaptığı, nasıl büyüdüğü, ne zorluklar yaşadığı hiç anlatılmıyor. Perde de beliren ”Yıllar Sonra” yazısından sonra onu yaşlı, kadın, çoluk çocuk demeden öldüren acımasız, eli kanlı bir barbar olarak görüyoruz. Barbarlar çetesinin bastığı bir köyde çocukları, kadınları, yaşlıları bir eve doldurup yakarlarken kılı kıpırdamıyor. Ama sonrasında, köydeki büyücü kadınla yaptığı konuşmadan sonra kalbi kadınlara ve çocuklara karşı yumuşuyor. Bence bu durum, kahraman bildiğimiz karakter açısısından tuhaf bir çelişki oluşturuyor.
Esir taciri barbarlar çetesinin M.S. 800’lü yıllarda krallıklara köle satma seansında, ismi sayılan krallıklar arasında (siz ne dersiniz bilmem ama) ”konstantinopolis”in isminin geçmesi ilginç geldi bana. Anlatılan hikayenin kahramanı Prens Amleth’ten bulması istenilen kanla dövülmüş efsanevi kılıcı elini koymuş gibi bulması ve hiç zorlanmadan kılıca sahip olma sahneleri inandırıcılıktan oldukça uzaktı. Ayrıca, o kılıcın kahramanımıza dağıtıcı, öldürücü bir fayda sağladığı da söylenemez.
Kuzeyli’nin oyunculuklarını beğendim. Her oyuncu, kendilerine sunulan rollerinin hakkını vermiş. Her bir çizgiye, her kaş çatmaya ve her oyuncunun küçük hassasiyetlerine verilen yoğunluk ve bağlılık taktire şayan. Başrol oyuncusu Alexander Skarsgård, kara kara düşünen ve muhteşem görünen eski tür oyuncuları zorlayan vahşi, barbar, öfkeli bir kahramanı canlandırdığı rolünde oldukça istekli bir oyun sergilemiş. Ünlü oyuncular Nicole Kidman kurnaz ve akıllı kraliçe, Ethan Hawke amansız kral, Claes Bang ağabeyinin tahtına göz dikmiş karizmatik üvey kardeş, Willem Dafoe bilge büyücü rolünde başarılılar. Filmin senaryosu ve kurgusu bana göre biraz sıkıntılı. Tek çekim aksiyon sahneleri ve görsel efektleri oldukça iyi. Müzikleri ise olay örgüsüne uygun bestelenmiş.
Sözün özü : Kuzeyli, Viking, mitoloji, aksiyon, gerilim, intikam hikayeleri, vahşet ve şiddet filmlerini sevenlere tavsiye edebileceğim bir yapım. Yukarıda saydığım türler ilginizi çekiyorsa film sizi mutlu edecektir. Tek handikabı, uzun süresi ve bazı birbirine benzer sahnelerin gereksiz bir şekilde tekrarı sizi sıkabilir. Diğer yandan filmin karanlık sahnelerinin çok olmasını hatırlatmakta da yarar var. İzleyeceklere iyi seyirler.
Yönetmen : Robert Eggers
Senaryo : Robert Eggers, Sjón
Görüntü Yönetmeni : Jarin Blaschke
Kurgu : Louise Ford
Müzik : Robin Carolan, Sebastian Gainsborough
Oyuncular : Alexander Skarsgård, Nicole Kidman, Willem Dafoe, Anya Taylor-Joy, Ethan Hawke, Björk, Kate Dickie, Claes Bang, Ralph Ineson, Ian Gerard Whyte
ABD / Aksiyon-Macera-Tarihi / 137 Dk.