Maestro
BİR BERNSTEİN GÜZELLEMESİ
Leonard Bernstein’in karmaşık evliliğini de konu alan film, eşi Felicia ile 30 yıl boyunca süren inişli çıkışlı ilişkisini anlatıyor. Bradley Cooper ve Carey Mulligan’ın olağanüstü performanslarının yanı sıra, filmde Kazu Hiro’nun başarılı makyaj tasarımı öne çıkıyor.
Netflix’te yayınlanan “Maestro” ünlü bestekar Leonard Bernstein’ın hayatına odaklanan bir biyografik drama. Prömiyerini son Venedik Film Festivalinde yapan film Altın Küre’de En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek ve Kadın Oyuncu kategorilerinde adaylık aldı. Büyük ihtimalle film 23 Ocak’ta ilan edilecek Oscar adayları arasında da olacak. Leonard Bernstein’in karmaşık evliliğini de konu alan, ünlü müzisyenin destansı aşk hikayesine, 25 yaşındayken New York Filarmoni Orkestrasının başına geçen bestekarın hayatına odaklanan film, kariyer hayatının yanı sıra Felicia Montealegre Cohn ile 30 yıl boyunca süren inişli çıkışlı ilişkisini de anlatıyor.
Filmin senaryosuna destek veren Bernstein ailesinin “Maestro”yu tümüyle onayladıkları biliniyor. 2 baş kahramanının olağanüstü performanslarına rağmen “Maestro”nun dört dörtlük bir biyografi filmi olduğunu söylemek güç. Tom McCarth’nin “Spotlight” (2015) filmiyle En İyi Orijinal Senaryo Oscar Ödülünü kazanan Josh Singer‘in “Maestro”daki senarist yardımcılığında sınıfta kaldığını söylemek mümkün. Film Bernstein’in “Sanat eseri sorulara yanıt vermez, soruları sorar ve eserin temel anlamı, çelişkili yanıtlar arasındaki gerilimde saklıdır” epiloguyla başlıyor. Filmin yapımcıları arasında Martin Scorsese ve Steven Spielberg de var.
BİYOGRAFİK DRAMA
Biseksüel Leonard ile Felicia arasındaki alışılmışın dışındaki evlilik gerçek bir aşka dayanıyordu. Film bu ilişkiyi yansıtmada başarılı. Erkeklere düşkün Leonard Bernstein partnerlerini genellikle çalıştırdığı orkestradaki gençlerden seçiyor. Bunu bildiği halde müzisyenle evlenen Felicia hayatı boyunca kocasının cinsel tercihinin getirdiği travmalarla yüzleşmek durumunda kalır. 3 kız çocuklu Bernstein ailesinde kocasının gölgesinde yaşamayı kabul ederek, fedakarlık yapma durumunda kalan hep Felicia oldu. Cinsel tercihini bilmesine rağmen Felicia kocasının evlilik dışı ilişkilerinden hep rahatsız oldu. Ancak hayatı boyunca eşinin kariyerine destek vermeyi sürdüren ideal bir eş oldu.
Aile birliğini korumak için alışkanlıklarından taviz vermeye yanaşmayan Leonard Bernstein, genç sevgilisi Tommy’yi büyük kızı Jamie ile tanıştırarak aralarını yapmaya ön ayak olmuştu. Ancak senaryosundan gelen aksaklıklarla dramatik yapısı zayıf olan film 2 baş kahramanının iç çelişkilerini, iç dünyalarında kopan fırtınaları yansıtmayı pas geçiyor. Ancak filmin yetenekli bir besteci olan, işine aşık Leonard Bernstein’ın sanatçı kişiliğini başarıyla yansıttığını söylemek lazım. Ben kendi hesabıma sanatçının 1957’de bestelediği, günümüzde bile çalınan, eskimeyen “Batı Yakasının Hikayesi / West Side Story”den filmde 1- 2 cümleyle geçiştirilmesinden düş kırıklığına uğradım.
Kariyerinin ilk yıllarında, tecrübeli bir orkestra şefinin Yahudiliğini belli eden soyadını değiştirmesi gerektiğini söylenmesine rağmen Leonard Bernstein bu öneriyi dikkate almadı. Ünü arttıkça Bernstein erkeklerle olan ilişkilerinin yanı sıra alkol ve madde bağımlılığı da evlilik hayatına derin zarar verdi. Ekranda bulunduğu tüm sürede, orkestra yönetirken, ders verirken, ailesiyle birlikteyken elinden sigarasını hiç düşürmeyen Leonard Bernstein için “herhalde uykuda geçirdiği saatler dışında hep sigara içti” demekten kendimizi alamıyoruz. Babasının eşcinselliğinden şüphelenen kızı Jamie’ye yalan söyleyerek “sadece söylenti” deyip kıvırır.
Leonard Bernstein ile bir yıldırım aşkın ardından evlenen Felicia Montealegre Cohn kimdi ? Kostarika doğumlu, Broadaway’deki tiyatro performanlarıyla ünlenen, kararlı bir aktivist, Amerikalı bir sanatçıydı. Leonard Bernstein ile ağırlıkla gay’lerin eğlendiği bir partide tanıştı, 1951’de evlenip, 1978’deki ölümüne kadar kendisiyle birlikteliğini sürdürdü. Evliliğini sürdürmek adına, aralarında ünlü klarnetçi David’in de bulunduğu kocasının sevgililerine tahammül gösterdi. Meme kanserine yakalanınca çok zor bir süreç yaşadı. Kocası hastalığı sırasında kendisine destek verdi. Felicia kanser teşhisinden sonraki ameliyatlara ve agresif kemoterapi seanslarına rağmen durumu ağırlaşır, ancak kanseri akciğerine metastaz yapınca, 1978’de kocasının kollarında ölür. Leonard 1990’a kadar yaşar.
HAYATA VE SANATA BİR AŞK MEKTUBU
Geçen yıl izlediğimiz müzisyen biyografisi Todd Field’in “Tar”ı bir Alman müzik orkestrasının ilk kadın şefi Lydia Tar’ın hayatının bir bölümünü anlatıyordu. Venedik Film Festivalinde bu rolü için En İyi Kadın Oyuncu seçilen Cate Blanchett’in olağanüstü performansıyla akıllarda kalan film, zengin konusu ve yoğun olay örgüsüyle “Maestro”dan uzak ara üstün bir filmdi. Bradley Cooper’in de ilk yönetmenlik denemesi “Bir Yıldız Doğuyor / A Star İ Born” da sinematografisiyle “Maestro”dan başarılı bir filmdi. Bradley Cooper’in Lady Gaga ile müthiş bir ikili oluşturduğu filmin senaryosu Eric Roth ve Will Fetters’in elinden çıkmaydı. 1937 tarihli ilk “A Star İs Born”un 1976’daki yeniden çevriminde Barbara Steisand oynamıştı. Bradley Cooper’in filmi En İyi Şarkı kategorisinde Oscar Ödülü kazanmıştı.
Filmin teknik kadrosunda görüntü yönetmeni Matthew Libatique ve adı makyaj sihirbazına çıkan Kazu Hiro öne çıkıyor. Filmde 2 ayrı kadraj kullanılıyor. Küçük, kare bir ebatta yüksek kontrastlı siyah-beyaz başlayan film, geniş ekrana renkli olarak geçiyor. Bradley Cooper ile önceki çalışması “Bir Yıldız Doğuyor / A Star İs Born”da Oscar’a aday gösterilen Amerikalı görüntü yönetmeni Matthew Libatique’in (55) bilhassa açılış ve kapanıştaki siyah-beyaz çalışması çok başarılı. Leonard Bernstein’ın ömrünün 40 yıllık bölümünü anlatan filmde Japon makyaj ustası Kazu Hiro önemli bir imtihandan geçiyor. Bradley Cooper’i her daim güneş yanığı tenli ve uzun burnuyla gösteren makyaj tasarımı başarılı bulundu. Ancak Leonard Bernstein’ın Yahudi kimliği için filmde abartılı bir protez burun kullanılması, bazı insanların duygularını incittiği için de eleştirildi. Kazu Hiro’nun 2 Oscar Ödülü var. Bunların biri olan “En Karanlık Saat / Darkest Hour”da Gary Oldman’ı Wiston Churchill’e benzetmesi unutulmaz bir makyaj tasarımı başarısıydı.
Yönetmen olarak parlak bir imtihan geçirmese de Bradley Cooper (48) oyuncu olarak kariyerinin en parlak kompozisyonlarından birini çıkarıyor. Ömrünün 40 yıllık döneminde bir dahi müzisyenin dokunaklı portresini çizerken Bradley Cooper iyi oyunculuğunu kanıtlıyor. Her insan gibi karakterinin iyi ve kötü yönlerini dürüstlükle ele alan filmde Cooper, Bernstein’in yalnız yetenekli bir besteci değil, aynı zamanda genç müzisyenler için sabırlı bir öğretmen olduğu, megaloman, bencil de olabildiğini ustalıkla gösteriyor. Ödüle ulaşamasa da “Maestro” sanatçıya 10. Oscar adaylığını getirebilir.
İngiliz asıllı yetenekli aktris Carey Mulligan (38), filmde aile birliğine her zaman önem vermeyen bir deha ile birlikte ayakta kalmakta direnen eş rolünde harikalar yaratıyor. Tiyatro oyuncusu Felicia Bernstein’in en az kocası kadar önemli, yetenekli bir sanatçı olduğunu öğrendiğimiz fimde, 3 yıl önceki “Yetenekli Genç Kadın / Promising Young Woman”daki unutulmaz performansından sonra Mulligan’a tekrar hayran oluyoruz. Ethan Hawke ile Uma Thurman’ın 25 yaşındaki kızları Maya Hawke filmde Bernstein ailesinin büyük kızı Jamie’yi canlandırıyor. Jamie babasının cinsel kimliğinden şüphelenince, Felicia kocasından kızına gerçeği açıklamasını talep ediyor.
Yönetmen : Bradley Cooper
Senaryo : Bradley Cooper, Josh Singer
Görüntü Yönetmeni : Matthew Libatique
Kurgu : Michelle Tesoro
Oyuncular : Bradley Cooper, Carey Mulligan, Carey Mulligan, Matt Bomer, Sarah Silverman, Jeremy Strong, Gideon Glick, Sam Nivola, Gabe Fazio, William Hill, Oscar Pavlo, Miriam Shor
ABD / Biyografi-Müzik-Dram / 129 Dk.