31 ocak Cuma günü sinemalarda gösterilmeye başlanacak olan 2013 Türk yapımı Meddah, dram türündeki,90 dakika süreli filmin yönetmen koltuğuna filmin senaryosu ve yapımcılığınıda üstlenen Batur Emin Yüksel oturmuş.Başrolleri ise Münir Canar,Tuğçe Kumral,Hakan Gerçek,Tolga Evren,Evren Bingöl,Erdoğan Aydemir,Mehmet Atay ve İsmail Düvenci paylaşmış.Filmin çekimleri İstanbul,Çanakkale ve Balıkesir/Ayvalık ilçesinde gerçekleştirilmiş.Filmin müzikleri,Onur Özmen tarafından bestelenmiş ve Bilkent Senfoni Orkestrası tarafından seslendirilmiş.Bilkent Senfoni Orkestrasının seslendirdiği ilk film müziğidir.Bu titiz çalışmanın sonucunda,filmin her karesinde,mükemmel bir müzik ziyafeti kulaklarınızın pasını siliyor.Filmi,Pazartesi günü Nişantaşı City’s’de yapılan galasında oyuncular ve davetlilerle birlikte izledim.
MEDDAH : Bir topluluk önünde çeşitli hikayeler anlatan,taklit sanatı icra eden kişiye denir.Filmde,yaşlı bir tiyatro sanatçısının yaşam savaşı ve çektiği acılar anlatılıyor.Film,tam bir hayat bilgisi kıvamında.Gençliğinde yaptığı hatanın bedelini ağır bir şekilde ödemiş olan yaşlı adam,kendisine kızgın ve küs olan kızı ile iletişim kurmaya çalışıyor.Ama kızı,annesinin ölümünden babasını sorumlu tuttuğu için birtürlü babasını affetmiyor.Ben filmi çok beğendim.Bu film bana çocukluk yıllarımda izlediğim yıldırım önal’lı filmleri anımsattı.O filmler,insanları ağlatırken aman sizler sakın böyle hatalara düşmeyin diye dersler verirdi.Dersi alana tabiki:) Bir ara filmi izlerken Aziz bey rolündeki Münir Canar’ı rahmetli Yıldırım Önal’a benzettim.Aziz bey rolüne Münir Canar cuk oturmuş doğrusu.Çok başarılı bir oyunculuk çıkarmış.Usta oyunculuk böyle bir şey işte.Kendisini yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.Diğer oyuncularda oldukça iyiler.”Hayat dediğin öğle namazı ile ikindi namazı arası kadar kısadır” ve ”Yaşanan düzene ortak olmayın,sürekli aynı şarkıyı çalan plak olmayın,plak olmayın,plak olmayın…” replikleri filme damgasını vuruyor.
Film,başlarda yüreğinden yakaladığı seyirciyi ortalara doğru kendinden uzaklaştırıyor ancak kısa sürede yine toparlanıp kendisine bağlıyor ve yürek dağlayan finalle sona eriyor.Filmi izlerken şöyle bir sağıma soluma baktım,salonun tamamı gözyaşlarına engel olamamış ağlıyordu.İşin güzel tarafı ise,hiç kimse bu insani durumdan utanmadı ve göz yaşlarını saklama gereği duymadı.Zaten insanı insan yapanda bu doğallık değilmidir? İnanıyorumki,bu filmi izleyecek olan herkes anlatılan hikayenin içinde kendinden birşeyler mutlaka bulacaktır.Çünkü,hemen hemen herkesin kimselere anlatamadığı,sakladığı bir sırrı,acıları,istemeden veya isteyerek yaptığı hatalar mutlaka vardır.Bu filmi,gelecek yaşamlarında hata yapmamaları için özellikle gençlerin izlemesini öneriyorum.Çünkü onlar,gençken gençliğin kıymetini anlayamıyorlar ve sürekli böyle genç kalacaklarını sanıp sürekli hata yapıyorlar.(doğrusunu isterseniz,öz eleştiri yapmak gerekirse başta siyasiler olmak üzere bizlerde onlara iyi örnekler olamıyoruz maalesef) Ne diyor atalarımız!! ”Ne oldum dememeli,ne olacağım demeli”,”kelimeler ağzımızdan çıkmadan önce bizim kölemizdir,ağzımızdan çıktıktan sonra biz onun kölesiyiz”.Ne güzel söylemişler değil mi? Sözün özü : Bu film,son zamanlarda vizyona giren Türk filmlerinin çoğundan başarılı bir yapım.Senaryosu,müziği,kamerası,kurgusu ve oyunculukları ile öne çıkan bu eli ayağı düzgün filmi atlamayınız ve mutlaka izlemeye çalışınız.
İYİ SEYİRLER
