Mucize Aynalar

Absürt, Fantastik ve tam da Aziz Nesinlik

Tolga Örnek, yine teknik bir konuyu politik hatta taşıyan özelliği koruyarak bu kez oldukça politik ve hiciv ustası bir yazarın öykülerinden hareketle umudunu kaybetmeyen kişilerin minik dünyalarına eğilmeyi deniyor. Kimi ufak zaaflarına rağmen haftanın bence en iyisi. Siz de mucize aynaların karşısına geçin ve hiç çekinmeden güzellikleri hayal edin, umudunuzu hiç kaybetmeyin. 

OrtaKoltuk Puanı:

 

Bu hafta vizyona giren Tolga Örnek’in yönettiği “Mucize Aynalar” ilginç bir buluşmanın da hikayesi. FETÖ kumpası nedeniyle en güzel yılları hapiste geçen seçkin, “örnek” bir komutanın yönetmen oğlu ile yine düşünceleri nedeniyle cezaevine girerek bedel ödeyen politik mizah ustası evrensel bir yazar olan Aziz Nesin‘i bir yapım ile bir arada göreceğimiz, hayatın ilginç bir cilvesini yansıtan bir yapım var karşımızda. Filmde Aziz Nesin‘in altı öyküsü bir şekilde birbirine bağlanarak uzun metraj film haline getirilmiş. Filmin bitiş jeneriğinde de sıralandığı üzere “Mucize Aynalar”, “Bir Ölü Aranıyor”, Yiyin Allaşkına Di Buyrun”, “Alman Kızını Ne Yapalım”, “Kim Kimin Yanında”, “Minibüsün Kolu” öykülerinden uyarlanmış film ve biri de filmin ismi olmuş.

Tolga Örnek’in Uzun Aradan Sonra Sinemaya Dönüşü

Kaybedenler Kulübü”, “Devrim Arabaları” ve “Gelibolu” gibi başarılı filmleri ile dikkatleri çeken Tolga Örnek’in uzun süre sonra yeniden dönüşü niteliğindeki filmini herkes gibi ben de merakla bekliyordum. Nesin Vakfı’nın desteği ile çekilen “Mucize Aynalar” aslında tam bir tesadüfler ve kesişimler ile ilerliyor. Hikayeler bir şekilde birbirine bağlanıyor. Nesin Vakfı’nın desteğine ufak bir başlık açmak istiyorum. Zira bu destek son dönemde sinemamızda sıkça yaşanan telif hakkından kaynaklı hukuki sorunun önüne geçtiği gibi aynı zamanda usta yazarın eserlerinin ruhuna da sadık kalmayı sağlamış. Yapımcılığını “Orchestra Content” adına Mine Şengöz‘ün üstlendiği filmin yapımcıları arasında aynı zamanda senaryoyu yazan ve yöneten Tolga Örnek’in yanı sıra Alp Çağrı Günal ve Levent Güneri de bulunuyor.

Şahap’ın Aynalarla İmtihanı

Gelelim hikayemize : Şahap Cenabettin (Cengiz Bozkurt), (bir yazarımızın ismini ne kadar da anımsatıyor) insanların her şeyini kaydeden, hem gelecek düşlerini gösteren hem de artık silinip gitmiş anıları tekrar gün yüzüne çıkartan mucize aynayı yaratan, içinde Aziz Nesin’in fotoğrafları da olan Mucizeler Atölyesi’nde çalışan elektrik ustası ve aynı zamanda mucit birisidir. Ama her teknolojik gelişme gibi bu da kötüye kullanılır. Artık tüm özel anları kaydeden bir gizli kamera özelliğine de ulaştığında insanlar arasında çatışmalara neden olur. Çeşitli ihanetler ve dürüst kişiliği nedeniyle haciz gibi ekonomik sıkıntılarla boğuşan Şahap, özellikle yabancıların ortaklık tekliflerine ümit bağlasa da yine bazı trajikomik haller nedeniyle zor anlar yaşar. Özellikle Almanlara verilen Türk usulü yemekteki misafirperverlik sahnelerinde eşi Emel rolündeki Şebnem Bozoklu ve usta oyuncu Zerrin Sümer’in oyunculuk yetenekleriyle komedinin tonu daha baskın hale geliyor.

Filmin ana kahramanları arasında bir başka hayalci daha vardır. Kerem! Kerem (Boran Kuzum), adli tıpta ambulans şoförü olarak çalışan, zaman zaman kıskançlık krizi yaşayan Yasemin ile evli, büyük bir senarist olma hayalleri kuran biridir. Onun da doktor rolündeki İdil Fırat’ın acı bir haykırış olarak söylediği “bir kadını öldürebilirsiniz ama sakın cesedi kaybetmeyin” söylemini de içeren kayıp kız cesedine ilişkin bölümleri en akılda kalır kısımlardı. Dolmuş şoförünün kapı takıntısına dair diğer Aziz Nesin hikayesine bağlanan sekanslar ise komikti. Ama bence filmin biraz distopik yer yer de absürt, kara komedi ve fantastik yöne seyrelten anları filmin finaline yakın, yarı fantastik ama oldukça da gerçekçi Kafkaesk bürokrasi kısmıydı ve de şahaneydi. Burada Cengiz Bozkurt’un bürokrasinin çürümesi nedeniyle çıldırmaya başladığı kısımlar eleştirel ton taşıması itibariyle Aziz Nesinlik hallere yarışır nitelikteydi.

Aslında Tolga Örnek uzun süre önce yazılan ama halen güncelliğini koruyan bir hikaye bütününü milenyum ve dijital çağ gibi gelecek dönemle buluşturabilmesi, bunları sentezlemesi az buz bir başarı değil. Ama yine de sanki Boran Kuzum’a ait hikaye üzerinde biraz daha durulabilir, finali ise daha görkemli sona erebilirdi. Müziklerde Mehmet Erdem, Meral-Zuhal gibi isimlerin şarkılarına da denk geldiğimiz yapım, dinamik bir akışla devam ediyor. Film özellikle günümüzün en önemli komedyenlerinden ama drama da kayabilen yeteneğiyle Cengiz Bozkurt’tan oldukça güç almış. Boran Kuzum ve Galip Erdal ile birlikte yükün önemli kısmını sırtlamış.

Mucize Aynaların Karşısına Geçin

Tolga Örnek’in son filmi “Mucize Aynalar”, “Devrim Arabaları” gibi aslında yine teknik bir konuyu politik hatta taşıyan özelliği koruyarak bu kez oldukça politik ve hiciv ustası bir yazarın öykülerinden hareketle umudunu kaybetmeyen kişilerin minik dünyalarına eğilmeyi deniyor. Kimi ufak zaaflarına rağmen haftanın bence en iyisi. Siz de mucize aynaların karşısına geçin ve hiç çekinmeden güzellikleri hayal edin, umudunuzu hiç kaybetmeyin. “Mucize Aynalar” bu hafta sinemalarda …

Yönetmen / Senaryo : Tolga Örnek

Görüntü Yönetmeni : Olcay Oğuz

Kurgu : Oğuz Çelik, Emre Gezici

Oyuncular : Cengiz Bozkurt, Şebnem Bozoklu, Boran Kuzum Zerrin Sümer, Eren Demirbaş, İştar Gökseven, İdil Fırat

Türkiye / Komedi-Dram / 103 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz