Şeytanın Düşmanı / The Pope’s Exorcist

Şeytan türü filmlere yeni bir yenilik getirmeyen “Şeytan’ın Düşmanı”, asıl hikâyeyi bağlamından kopararak kimi yan ögeleri çokça boca etse de, yine de seyir keyfi konusunda bir sıkıntısı yok. Yine çokça Hristiyan teolojisinden beslenen ve yer yer dini anlatıları ön plana alan bir şeytan kovma ağırlıklı film var önümüzde.

OrtaKoltuk Puanı:

 

“… Şeytanla alay ettiğimizde ve kendimize onun var olmadığını söylediğimizde, onun en mutlu olduğu an budur…” Gabriele Amorth

Şeytan temalı filmlerin en bilineni olması nedeniyle 1973 yapımı Exorcist (Şeytan), hangi benzer konuda film çekilirse çekilsin kuşkusuz ilk akla gelen yapım oluyor ve ister istemez bu kült yapım ile mukayeseye de tabi tutuluyor. William Friedkin’in yönettiği 1973 tarihli yapım o kadar beğenildi ki, daha çok Hristiyan düşüncesi etrafında ele alınan şeytan figürü, 1974 yılında Metin Erksan tarafından bu kez milli ve İslami bir şekilde korkutucu ve hatta bizde travmatik etkiler bırakacak şekilde işlendi. Agâh Hun’un bir din adamı olarak şeytan çıkartma seanslarına katılımı oldukça tartışılmıştı.

Bu hafta itibariyle vizyona girecek olan Julius Avery imzalı “The Pope’s Exorcist (Şeytanın Düşmanı)” filmi aslında her ne kadar gerçek bir öyküden yani Vatikan’ın baş şeytan kovucusu olarak bilinen Gabriele Amorth’un (1925-2016) hayatından kesitler sunduğu iddiasında olsa da, film özellikle Vatikan çevresinde daha gösterime girmeden çokça eleştiriye uğradı.

Açılış sekansı 1987 yılında İtalya’nın Calabria bölgesinde yer alan Tropea kentinde iblisin musallat olduğu bir şeytan kovma seansıyla yapıyor. Çokça Hristiyan ayini ve haç çıkartma görüntüleri eşliğinde bir şeytan kovma olayına denk geliyoruz. Ve “şeytan kovucusu” pozisyonunda ise akademi ödüllü Russel Crowe karşımıza çıkıyor. Bu kez biraz kilolu hali ve daha da ermiş rolüyle karşımızda. Fakat Amorth’un şeytan kovma ile başlayan popülaritesi Vatikan çevrelerinde bazı hoşnutsuzluklara da yol açar. Ve taraflar arasında yani bazı piskoposlar ile Amorth arasında bu seansların yapılıp yapılmaması adına tartışmalar çıkar. Ve tüm bu süreçte aslında filmin gerçek hikâyesi olan yine 1987 yılındaki İspanya’nın Castilla kentine uzanıyoruz.

Fedakâr anne Julia (Alex Essoe) eşinin trafik kazası sonucu ölümü ile iki çocuğu olan Amy ve Henry (Peter DeSouza Feighoney) ile yaşamaya başlar. Ancak bu kaza, özellikle araç içinde olan Henry’de bir travma yaratır. Uzun süre tüm aile fertleri ile iletişimini keser. Ve kendilerine babalarından kalan bir manastır olan San Sebastian Manastırına bakıp hemen satmak amacı ile İspanya’ya gelirler. Fakat günler sonra Henry’de tuhaf durumlar, hareketler baş gösterir. Tıp yetkilileri duruma çare bulamaz. Bir süre sonra manastırda bulunan başka bir din adamı olan Esquibel’in gayretleri ve de şüphesinin olması nedeni ile şeytan kovmada uzman Amorth’a ulaşılır.

Motosikleti ile uzun bir yolculuk yapan Amorth çocukla konuşmaya başlayınca onun şeytanın tasallutuna uğradığını anlar. Ancak bu kez durumu daha zordur. Zira çocuğun vücuduna hâkim olan şeytan, her iki din adamının geçmişlerindeki açıklarını bulur ve de onların zaafları ile onları da fethetmeyi ve savaşı kazanmayı hedefler. Zira şeytan en çok zaaflardan ve korkulardan beslenir. Gerçekten de Amorth’un 2. Dünya Savaşı sırasında Partizan saflarında iken kendisini ölü göstererek cepheden diğer arkadaşlarının ölmesine rağmen sağ kurtulması kendisinde bir travma oluşturmuştur.

Diğer din adamının ise yine bir ilişkiden kaynaklanan sorunu vardır. Ancak hikâye bunun dışında mekân olan manastırdan taşarak 1400’lü yıllardaki İspanyol engizisyonuna uzanır. Nerede ise engizisyondaki tüm dini uygulamalar şeytana yorulur. Geçmişe uzanan, Vatikan’ı da kuşatan bir şeytan komplosunun şifrelerine ulaşılır. Acaba bu zor mücadeleyi, yani birey bedenini ile geçiren şeytan ile din adamları arasındaki bu savaşı kim kazanacaktır. Ve de komplo da açığa çıkacak mıdır?

İçimizdeki Şeytan…

Aslında “Şeytanın Düşmanıbize yeni bir hikâye vaat etmiyor. Yine çokça Hristiyan teolojisinden beslenen ve yer yer dini anlatıları ön plana alan bir şeytan kovma ağırlıklı film var önümüzde. Ancak hikâye seriminde çok vurgulanmasa da din insanlarının kimi yanlış uygulamalarını da konu etmiyor değil. Ancak her şeye rağmen filmin baskın bir Hristiyan söyleme sahip olduğunu ve İtalyan din adamı olan ve 2016 yılında hayatını kaybeden Gabriele Amorth’un hikâyesini oldukça kurguya boğarak bir korku filmi türünü yarattığını görüyoruz. Russel Crowe sinematografisinde çok görülemeyecek şekilde bir korku türü yaratma adına klasik korku film temalarını işlemekten çekinmiyor. Ve yan konular olan özellikle engizisyon kısımları sanırım tepkiden de çekinilerek çok yüzeysel ele alınıyor…

Şeytan türü filmlere yeni bir yenilik getirmeyen “Şeytan’ın Düşmanı”, asıl hikâyeyi bağlamından kopararak kimi yan ögeleri çokça boca etse de, yine de seyir keyfi konusunda bir sıkıntısı yok. Ancak şunu bilmekte fayda var : Film aslında tüm tek Tanrılı dinlerin ana konularından olan şeytan’ı ana kahramanın bir papaz olması ve aynı zamanda mekânın da İtalya ve İspanya toprağı olması itibariyle Hristiyan teolojisi, daha da özelde Katolik düşüncesi bağlamında ve de o kurguyla ele alıp meseleye öyle yaklaşıyor.

Ya Russel Crowe… Gladyatörden din adamına her role bürünmede bir sıkıntı yaşamadığını bu filmde de görüyoruz. Türü sevenler için fena bir yapım olmasa da, konunun çokça işlenmesi ve ağırlıkla da türe yeni bir katkı sunmaması itibariyle filmi beğenmeyenler de azınlıkta kalmayacak gibi. Filmin başta bahsettiğim 1973 tarihli yapım kadar bir korkutuculuğunun olmadığını, özellikle Henry’e musallat olan şeytanın sesinin o gülünç mekanik halinin de korkunçluğun son emarelerini sildiğini belirtmem gerek.

Filmin şeytanın içine girdiği çocuk ve ilk kısımlardaki diğer şahsı görsel olarak da çok korkutucu göstermediğini izlerken görecekseniz… “Şeytanın Düşmanı” bu hafta sinemalarda…

Yönetmen : Julius Avery

Senaryo : Michael Petroni, Evan Spiliotopoulos

Görüntü Yönetmeni : Khalid Mohtaseb

Kurgu : Matt Evans

Müzik : Jed Kurzel

Oyuncular : Russell Crowe, Daniel Zovatto, Alex Essoe, Franco Nero, Laurel Marsden, Cornell John

ABD / Biyografi-Korku-Gerilim / 103 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz