Tamiri Mümkün
Filmi gerçekten çok beğendim ve son derece tarafsız olarak eleştirmeye çalıştım Sıra dışı bir topluluğun sıra dışı konserinin heyecan verici tanıklığının yanında, “Tamiri Mümkün” sinemasal anlatımıyla da çok başarılı bir belgesel.
Filmin girişinde esprili bir görsellik eşliğinde yapılmış olan anonsa kulak verin. “Tamiri Mümkün”ü izlerken telefonlarınızı kapatmanın gerekmediğini, resim, video ya da selfie çekebileceğinizi, şarkılara eşlik etmenin, el çırpmanın, alkışlamanın serbest olduğunu unutmayın. Eğer konsere gitmişseniz o geceyi tekrar yaşamanın, gitmemişseniz o gecenin içine dalarak katılmanın keyfini çıkarın. Kaçırmayın, kaçırmayın ama seyirci ya da izleyici olarak da kalmayın derim.
Nefes kesici bir konserin heyecan verici filmi
Alternatif Türk Rock (Turkish Rock) müzik grubu Mor ve Ötesi’nin temelleri, 90’lı yılların başında Alman Lisesi’nde okuyan Harun Tekin ve Kerem Kabadayı’nın kurduğu Decision grubu ile atılmıştır. Ocak 1995’te Harun Tekin (vokal & gitar), Alper Tekin (bas), Derin Esmer (vokal & gitar) ve Kerem Kabadayı (davul) tarafından kurulan Mor ve Ötesi 1996’daki ilk çıkışından bu yana çağcıl Türk rock müziğinin güç merkezi olmuş, şarkı sözü ve aranjörlük yetenekleriyle nesiller boyu Türk müzisyenlerine ilham vermiştir.
1996’da gruptan ayrılan Alper Tekin’in yerini Burak Güven’in alması, 1999’da ABD’ye taşınan Derin Esmer’den boşalan gitar kadrosuna Kerem Özyeğen’in gelmesiyle günümüze kadar gelen son şeklini alan topluluk artık alternatiften ana akıma geçmiş, Türk rock müziği ortamında oluşturduğu müthiş yaratıcı ve sağlam yeri, çeyrek yüzyıla yakın bir süredir başarıyla korumuştur.
Mor ve Ötesi’nin geçen yaz, 28 Mayıs 2022 tarihinde İnönü Stadı‘nda verdiği ve 35 bin seyircinin katıldığı efsanevi ilk stadyum konseri, “Tamiri Mümkün” adıyla, yapımcılığını Mor ve Ötesi, Marsel Kalvo ile Armağan Lale’nin, yönetmenliğini Recep Yılmaz‘ın üstlendiği bir konser filmi olarak beyazperdeye taşınıyor.
Yaşım icabı stadyum konserlerine pek gidemediğim için beni öncelikle, olayın teknolojik başarısı çok şaşırttı. Müthiş ses düzeni, tüm alanı bir ses ve ışık gösterisine dönüştüren profesyonel ışıklandırma ve projeksiyonlara topluluğun son derce kaliteli müziği eklenimce, yurt dışı konser filmlerinin o görkemli görsel-işitsel düzeyini kesinlikle aratmayan bir iş çıkmış.
İzleyici sayısına gelince, otuz beş bin söylenmesi de yazılması da uzun bir rakam. Harun Tekin, filmin / konserin sonlarına doğru şarkıları telefonlarının ışığıyla aydınlatan seyircilere “yakın, hepsinin ışığını yakın” diye seslendiğinde, koca stadyum, orta sahası ve tribünleriyle sanki Samanyolu yıldız kümesine evrilince seyirci sayısı tam olarak algılanabiliyor.
Aslında, şarkıların tamamını solistlerle birlikte kelimesi kelimesine söyleyen, kimi zaman operanınkileri kıskandıracak derecede uyumlu bir koroya, kimi zaman eşlikçi vokalistlere dönüşen bu 35.000 kişiye seyirci ya da izleyici demek eksik kalır. Onlar olsa olsa, konserin fiilen öğesi olan, müziği toplulukla birlikte söyleyip yaşayan katılımcılardır.
Gelelim bu özel mi özel konserin sinemaya aktarılmasına. “Tamiri Mümkün” konserinkiyle yarışan bir görsel-işitsel teknik başarıyla, usta işi belgesel yapımın da kalıplarını aşarak, filmi izleyeni o tarihi geceye, stadın içine götürüyor. Hatta çok sayıda kamerayla yapılmış çekimler ve dört dörtlük ses düzeni, seyirciyi konserde en önlerde olsa bile ulaşamayacağı bir yere, sahnenin ta içine sokuyor. Tüm mekânı tepeden gösteren çok sayıda drone çekimiyle de olayın kapsamı başarıyla aksettiriliyor.
Filmin final jeneriğinde, çoğu müzisyen olan ünlülerin konserle ilgili fikirlerini ve duygularını paylaşmaları çok etkileyici bir son söz oluşturuyor. Ancak asıl etkileyici olan, stadın içinde gerçekleştirilmiş başarılı çekimlerle, bu fenomen topluluğun fenomen izleyicisinin konser boyunca benzersiz katılımının, duygularının, heyecanlarının, aldığı keyfin, mutluluğunun bire bir yansıtılabilmesi.
Sonuç olarak sıra dışı bir topluluğun sıra dışı konserinin heyecan verici tanıklığının yanında, “Tamiri Mümkün” sinemasal anlatımıyla da çok başarılı bir belgesel. 13 Ocakta vizyona giriyor. Kaçırmayın, kaçırmayın ama seyirci ya da izleyici olarak da kalmayın derim.
Filmin girişinde esprili bir görsellik eşliğinde yapılmış olan anonsa kulak verin. “Tamiri Mümkün”ü izlerken telefonlarınızı kapatmanın gerekmediğini, resim, video ya da selfie çekebileceğinizi, şarkılara eşlik etmenin, el çırpmanın, alkışlamanın serbest olduğunu unutmayın. Eğer konsere gitmişseniz o geceyi tekrar yaşamanın, gitmemişseniz o gecenin içine dalarak katılmanın keyfini çıkarın.
Final jeneriğiyle ilgili kişisel bir notum var. Filmi gerçekten çok beğendim ve son derece tarafsız olarak eleştirmeye çalıştım ama, bu son jenerikte yapım koordinatörü olarak büyük torunum Eren Kalvo’nun adını gördüğümde müthiş gurur duyduğumu itiraf etmek isterim.
Yönetmen : Recep Yılmaz
Görüntü Yönetmeni : Sedat Taşkan
Kurgu : Berk Dalyanoğlu, Recep Yılmaz
Müzik : Mor ve Ötesi
Oyuncular : Harun Tekin, Kerim Özyeğen, Kerem Kabadayı, Burak Güven
Türkiye / Müzik-Konser / 120 Dk.
“Tamiri mümkün kalbimin” net bir mesaj herkes için, muhteşem eserlerin seslendirildiği, itiş kalkışın olmadığı herkesin sadece müzik için bir araya geldiği ve doyasıya eğlendiği 40 bin kişinin katıldığı konserin içinde gezinmek, bir konserde görme şansımızın olamayacağı ayrıntıları yakalamak, sinemada telefonu kapatmadan avaz avaz bağıra çağıra şarkı söylemek dans etmek gerçekten benim için muhteşem bir deneyimdi. Sinemaya girerken dev bir konseri izleyeceğimi düşünmemiştim. Aslında sıra dışı insanların toplandığı sıra dışı bir konserin sıra dışı yansımasını deneyimledim. Edirneden Diyarbakıra, Rize’den Adana’ya seyirci ile gönderilen mesaj donmuş kalplere yeni umutlar bıraktı…. Çok teşekkür ederim emeği geçenlere…
Saçmalık ve ötesi bildiğin YouTube videolarını sinema diye oynattılar 200 lira da cabası.