Tehlikeli Oyun / Poker Face
Russel Crowe isminin filmi izlemek için teşvik edici bir yanı olsa da, Oscar ödüllü oyuncunun sadece kısmi oyunculuğu ile bir değer atfedilebilecek, konusu itibariyle hiçbir yenilik getirmeyen, oldukça durağan bir yapım var karşımızda. Üstelik finalinin görkemli olmayan hali de yine filmin jeneriği aktıkça hayal kırıklığımızı bir miktar daha da katlayacak cinsten. O zaman ancak zamanınız varsa diyelim ve belki de büyük gladyatörümüz Russel Crowe hatırına göz atılabilir diye de ekleyelim…
Hayat Belki de Bir Kumar…
Oscar ödüllü oyuncu Russel Crowe’ın bizim topraklarda geçen, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın da rol aldıkları Çanakkale Savaşı içerikli 2014 tarihli “Son Umut” filmindeki yönetmenlik denemesinden sonraki bu ikinci yönettiği ve dilimize “Tehlikeli Oyun” olarak çevrilen “Poker Face”, bu hafta vizyona giren yapımlardan. Senaryoya da katkıda bulunan Crowe, filmde aynı zamanda kimi egoist yanları da bulunan Jake karakterine hayat veriyor.
Jake Foley, yapımın orijinal isminden de anlaşılacağı üzere duygularını kolay kolay ele vermeyen, ciddi bir hastalığa duçar olmasına karşın bunu bile kimsenin bilmediği tam da filmin ismindeki gibi “poker suratlı” birisidir. Geçmişine gittiğimizde henüz çocukluğunda kumar illetine bulaşan 57 yaşındaki Jake, kimi arkadaşlarının erken kumar hileleri ile tanışır ve sonrasında kumar kazancı ile büyük bir servet sahibi olur. Bunu ihtişamlı malikânesinden de anlamak mümkün zaten. Aynı zamanda post-empresyonist ressam Paul Cezanne’ın Paris musee d’Orsay’da görme fırsatını bulabileceğiniz “The Card Players” tablosunun bir örneğine de sahip olduğu ciddi bir koleksiyonu da vardır. Bir özelliğini daha ekleyelim Jake’ın; o da hem geçmiş saplantısına sahiptir hem de ciddi bir gözlemci, insan karakterlerini iyi analiz eden bir yapısı vardır.
Geçmiş hallerine sadece filmin ilk sekanslarında denk gelmiyoruz, kızı ile konuşmasından eşini trafik kazasında kaybetmenin hüznünü de hep taşıdığını anlıyoruz. Ama yine de kız arkadaşına olan kayıtsızlıklarından ve kızına olan yaklaşımından kimi benmerkezci yönlerini de görmemek mümkün değil. İşte bir gün kimi siyasetçi, kimi farklı iş kollarında çalışan ama önemli ortak noktaları Jake’ın çocukluk arkadaşları ve iyi de kumarbaz olan arkadaşları Paul, Alex, Michael’i Jake büyük bir poker oyununa davet eder. Ortam hem geçmişte kalsa da bazı sırları dökmeye vesile olacak hem de büyük bir ödül kazanma fırsatını taşıyacaktır. Jake, böylelikle hem hastalığından kaynaklı belki de bir son vedaya hazırlanacak hem de arkadaşlarıyla o çocuklukta kendisinde derin izler bırakan geçmiş kanayan yaraya ve sırlara merhem sürecektir. Ama her şey beklendiği gibi gitmez. Başkalarının o sırada içinde koleksiyonlara da musallat olan başka hesapları vardır. Ya arkadaşları, ya Jake, onlara ne olacak? Filmin finali kısmen bu sorulara yanıt verecek cinsten ama yine de tatmin etmiyor kesinlikle…
Beklenti Karşılanmıyor…
Russel Crowe zaten geçmiş kariyerine bakılınca yeteneğine hiçbir zaman şaşırmadığımız iyi bir oyuncu. Bu filmde de yine karakterinin o içinde fırtınalar kopan ancak dışarıya bunu aktarmayan karakterini iyi taşımış. Ki yapımda Liam Hemsworth, Aden Young ve rap müzik çalışmaları ile de tanınan RZA’nın da olduğu başka iyi oyuncuları da bünyesine taşısa da film maalesef senaryosunun zayıflığı ile ilerlemiyor. Geçmiş, dayanışma, gerilim, kumar gibi aslında çokça sinemada gördüğümüz temalara yenilik katması beklenen ve öyle olması da gereken yapımda konular yavan olarak ele alınınca ve atmosfer yaratma adına durgun bir çekim tekniği de tercih edilince izleyeni sıkan bir yapım karşımıza çıkıyor.
Finale saklanan aksiyon ise hiç inandırıcı olmadığı gibi yine filmin son sekansları da oldukça basit bir şekilde bitiyor. Dolaysıyla iyi bir Russel Crowe izleyicisi olarak söyleyebiliriz ki “Tehlikeli Oyun” yönetmen ve oyuncunun en zayıf filmlerinden birisi olarak rahatlıkla kabul edilebilir…
Sonuç olarak; aktör Russel Crowe isminin bile bir filmi izlemek için teşvik edici bir yanı olsa da, Oscar ödüllü oyuncunun sadece kısmi oyunculuğu ile bir değer atfedilebilecek, konusu itibariyle hiçbir yenilik getirmeyen, oldukça durağan bir yapım var karşımızda. Üstelik finalinin görkemli olmayan hali de yine filmin jeneriği aktıkça hayal kırıklığımızı bir miktar daha da katlayacak cinsten. O zaman ancak zamanınız varsa diyelim ve belki de büyük gladyatörümüz Russel Crowe hatırına göz atılabilir diye de ekleyelim…
Yönetmen : Russell Crowe
Senaryo : Stephen M. Coates, Russell Crowe
Görüntü Yönetmeni : Aaron McLisky
Kurgu : Hugh Bateup
Müzik : Antony Partos, Matteo Zingales
Oyuncular : Russell Crowe, Elsa Pataky, Liam Hemsworth, Matt Nable, RZA, Jacqueline McKenzie, K Callan, Lynn Gilmartin, Daniel MacPherson, Dan Matteucci, Benedict Hardie, Molly Grace
ABD / Aksiyon-Suç-Gerilim / 94 Dk.
