Tezgah

Sektörde Ne Tezgâhlar Dönüyor!

Yerli sinemada çokça denenmeyen bir yöntemle, oldukça popüler oyuncuların yapımcılığa soyunarak kendi içlerinden, sektörlerinden bir hesaplaşmaya ve eleştiriye yöneldikleri “Tezgâh”, salt bu yönüyle bile oldukça değerli. Kimi zayıflıklarına ve çokça küfür içermesine karşın sektörün kimi temsilcilerini cesurca eleştirmesiyle önemli bir yapım var karşımızda.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Ünlüsü bol tezgah..

Geçen haftanın önemli filmlerinden Francis Ford Coppola yapımı “Megalopolis” tartışmasından sonra bu haftanın sinema gündemi sanırım Joaquin Phoenix ve Lady Gaga’nın başrolü paylaştıkları “Joker: İki Delilik” olacak. Ön gösterimi yapılan film, eleştirmenleri ikiye bölerek serinin ilk halkasıyla bolca mukayesesi yapıldı ve değeri tartışıldı. Ancak sinema dünyası tabi ki bu filmlerden ibaret değil. Mümkün olduğunca daha az sesi çıkan, aradan kaynama riski içinde olan kimi vizyon filmlerini sizlere anlatmaya devam ediyorum. İşte bu haftanın ilginç yerli yapımlarından birisi, ünlüsü de bol olan “Tezgâh” bu hafta görücüye çıkıyor. Kumbara Film yapımı olan Tezgâh’ın yönetmenliğini aynı zamanda başrollerinden birisini de paylaşan ve senaryoyu da kaleme alan Erkan Kolçak Köstendil ile Abdullah Çermik üstleniyor.

Entel Davarlıklar

Film, beş bölüme ayrılıyor. Önce “karşılaşma”. Ancak tehlikeli bir karşılaşma bu. Uyku mahmurluğu içerisinde bulunan aktris (Damla Sönmez) telefonda kendisini arayan kişiye ne kadar onu sevdiğini ve özlediğine dair kurlar yaparken, ardından mutfak tezgâhında bir ihanet hikâyesine hemen geçiş yapıyoruz. Yatağın diğer ucunda, az satan romanların yazarı (Erkan Kolçak Köstendil) bulunmakta. Konseri iptal olan müzisyen (Rıza Kocaoğlu) geldiğinde ihanete uğradığını anlar. Ve hikâye buradan başlayarak hesaplaşma, helalleşme, vedalaşma gibi epizotlarla ilerlemekte. Ancak filmin asıl meramı “Beni Sevenler Listesi”nde olduğu gibi ünlüler dünyasının kimi sahte hallerini çeşitli bölümlerle verme isteğinde görebiliriz. Gerçekten de Damla Sönmez’in oynadığı aktris karakterinin de belirttiği gibi dışı ile içi bir olmayan, sanal dünyada yaşayan bu kahramanların aslında genel beklentisi bir gecelik ilişkilerin yaşanmak istenmesinde. Tüm o entelektüel görünümler aslında kendi ağızından söylersek “entel davarlıkları”nı perdelemek için yapılmakta. Tabi diğer kahramanların ağzından duyduklarımız kendisinin de günahlardan çok arınık olmadığı yönünde. O da bu haliyle topun ağzında ve kirli sektörün tam ortasında. Aldığı iyi eğitimden sonra kötü dizilerde roller kapması gibi. Ve tüm bu ihanet hikâyesi ve ardından devam eden konuşmalar, tıpkı anne halısının kirlenmesi gibi bize sektörün kimi kirlerini oldukça cesur olarak sunmakta.

Yapımın kimi diğer yerli filmlerle benzerlikleri var. Az önce de belirttiğim gibi özellikle Halil Babür’ün harika oyunculuk sergilediği, Emre Erdoğdu’nun yönettiği “Beni Sevenler Listesi”, Cihangir ekâbiri etrafında toplanan elit görünümlü grubun özellikle uyuşturucu müptelası hallerini trajik bir görünümle izleyene sunmuştu. Bu yapımda da reklamların etkisi ile sektörün işleyişine kurban olup, ayrılmayı bile reklama zarar verir diye beceremeyen, düşündüklerini eyleme dökemeyen yazar, oyuncu ve müzisyen etrafında ekranın görünen “sevimli” kimi yüzlerine dönük daha köktenci bir eleştiriyi görüyoruz. Tezgah’ı benzeştirdiğim diğer bir film ise özellikle filmin biçimiyle aynılık gösteren 2022 yapımı, eleştirisini ortakotuk’ta yazdığım “LCV-Lütfen Cevap Veriniz”. Her iki film, tek bir mekânda geçmesi ve tiyatro uyarlamalarına oldukça uygun görünümleri ile benzerlik gösteriyor. Benzerlikleri kısmen içerik itibariyle de mümkün. Mekân dar olunca her iki yapım adım adım seyirciyi şaşırtan sürprizlerle ilerlemeye çalışıyor.

16 Yaş ve Üzeri İçin

İçerdiği kimi cinsel sahneler, bolca küfürler ve şiddet görüntüleri nedeni ile 16 yaş ve üzeri seyirci kitlesi için uygun olan yapımda üç oyuncu da rollerinin haklarını fazlasıyla veriyorlar. Özellikle ihanete uğrayan şarkıcıyı canlandıran Rıza Kocaoğlu, ruh değişkenliklerini çok iyi vermiş. Başlangıçta en yakın arkadaşının kız arkadaşı ile kaçamak yapan ve yazarı canlandıran Erkan Kolçak Köstendil ise kendi ayıbından kaynaklı mahcup bir karakterken yer yer üste çıkan halleri ile filmin mizah kısmını dolduruyor. Yapımın tek kadın oyuncusu olan aktris rolündeki Damla Sönmez ise geçmiş sarsıntılarının sırtına yüklediklerini kolaylıkla karşısındakine fırlatan, katharsis duygusu daha yüksek, en doğrucu karakter olarak iki erkeğin cinsel ezikliklerini onlara yönelten halleri ile çok başarılı.

Sektöre Eleştirel ve Mizahi Bir Bakış

Filmin özellikle “Döndür” parçasında Erkan Kolçak Köstendil’in katkısı da var. Zaten final jeneriği bu müzik ile bitiyor. Gelelim filmin zaaflarına. Yapımın yer yer ikili hesaplaşma duraklarını yaratmak bakımından kimi karakterleri zorlama olarak dışta tutan sekansları çokça kurgusal koku veriyor. İlk bölümlerdeki Damla Sönmez’in tuvalete gitmesi ile iki erkek karakterin tartışmaya tutulması ya da finale yakın helalleşme kısmında Damla Sönmez’in kimi bilinmeyen travmaları ihanete uğrayan müzisyen arkadaşına anlatması imkânını yaratan, gecenin bir vaktinde fırın önündeki aracı çekmeye giden Erkan Kolçak Köstendil’in dışarıya çıktığı bu sahneler bence biraz zorlama olmuş. Onun dışında yapımın Şinasi Yurtsever’in dâhil olduğu finali de hem geliş süreci hem de sonucu ve hızı ile hayal kırıklığı yaratacak düzeyde. Evet, sürprizi kaçırmamak için belirtemeyeceğim final sahnesinde de filmin genel janrına uygun bir eleştirellik bulunmakta. Ama yine de final kısmı bence filmin zayıf noktası.

Yerli sinemada çokça denenmeyen bir yöntemle, oldukça popüler oyuncuların yapımcılığa soyunarak kendi içlerinden, sektörlerinden bir hesaplaşmaya ve eleştiriye yöneldikleri “Tezgâh”, salt bu yönüyle bile oldukça değerli. Kimi zayıflıklarına ve çokça küfür içermesine karşın sektörün kimi temsilcilerini cesurca eleştirmesiyle önemli bir yapım var karşımızda. Eminim filmden çıktıktan sonra birçok kişi “aaa benim de tanıdığım popçu böyle”, “şekerim benim o çok sevdiğim yazar var ya onu bir de bire bir görmen gerek, filmdeki roman yazarı tam da bu” diyerek kimi benzerlikleri kendi tanıdıklarına yakıştıracaklardır. İlk gösterimini Alaçatı Açık Hava’da gerçekleştiren ve bu hafta vizyona giren “Tezgâh”, kimi sektör tezgâhlarını öne çıkartması itibariyle şans verilmesi gereken yapımlardan…

Yönetmen : Erkan Kolçak Köstendil

Senaryo : Erkan Kolçak Köstendil, Kadir Çermik

Görüntü Yönetmeni : Cenk Altun

Kurgu : Çağdaş Sercan

Müzik : Orçun Orçunsel

Oyuncular : Erkan Kolçak Köstendil, Damla Sönmez, Rıza Kocaoğlu, Şinasi Yurtsever

Türkiye / Komedi-Gerilim / 98 Dk.

 

 

 

 

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz