The Substance
FEMİNİST BODY HORROR FİLMİ
Coralie Fargeat “THE SUBSTANCE” ile En İyi Senaryo Ödülünü kazandı
Yaşlandığı için işinden kovulan bir TV süperstarı, kendisinden daha genç bir versiyonunu yaratacağı söylenen “madde”yi kullanınca, kendisinin bir başka versiyonuna hayat verir. Aşırılıkta, provokasyonda sınır tanımayan bu bilimkurgu klonlanma hikayesi, izleyicinin tahammül sınırını sorgulayan aşırı şiddetiyle uçlarda gezinen bir film. MUBİ’nin dağıtımını yapacak filmden, hassas bünyeli ve kan görmeye tahammülü olmayanların uzak durmasını öneririm.
77. Cannes Film Festivali’nde yeni bir “Titane” beklentisi yaşatan, genç Fransız yönetmen Coralie Fargeat’ın “The Substance”ı festivalin izleyiciyi ikiye bölen skandal filmi oldu. Çok kişinin Altın Palmiye’ye layık gördüğü film bu ödüle ulaşsaydı, festival tarihinin 1987’de Maurice Pialat’nın “Şeytanın Güneşi Altında / Sous le Soleil du Satan”ından bu yana yaşadığı en büyük skandal olacaktı. Bu “femnist body horror” denemesinde ekrandan taşan kanla filmin gösterimi sırasında, kendilerini iyi hissetmeyen izleyicilerin salonu terketmek zorunda kaldıkları gözlemlendi. Filmin 2 karakterinin canavara dönüştükleri final bölümünü izlemek benim için işkenceden farksızdı. Aşırılıkta sınır tanımayan bu bilimkurgu korku filminin kanlı sahneleri için ben “Kurban Bayramında bu kadar çok kan akıtıldığını tahmin etmiyorum” diyebilirim.
“TİTANE”A ÖZENEN FİLM
Coralie Fargeat ilk uzun metrajlı filmi “İntikam / Revenge”de kadınlara yönelik şiddeti tavizsiz bir şekilde kınadığını ilan etmişti. Bu iddiası kariyerinin 2. filmi “The Substance”ın Cannes’ın ana yarışmasında yer bulmasına yetti. Coralie Fargeat’ın, David Lynch’in “Lost Highway”, John Carpenter’in “The Thing”, David Cronenberg’in “Crash” gibi gerilim filmlerinden etkilendiği belli oluyor. “Titane” ile 3 yıl önce Cannes’ı fetheden Julia Ducounau’ya özendiği görülüyor. Ama “The Substance” ile “Titane” arasında dağlar kadar fark var. Fargeat ele aldığı temayı işlerken çirkinleşmekte sınır tanımayarak filminin etkileyiciliğini artıracağını tahmin eden bir bakış açısını senaryosuna taşımış. “The Substance” izleyicinin tahammül çizgisini sorgulayan sınırsız ve aşırı şiddetiyle uçlarda gezinen bir film. Fargeat senaryosunda izleyicisini dehşete düşürmek, tiksindirmek, abartıya kaçmak için bütün kozlarını kullanmış. Kan gölü bir trash (çöp) filmi yapmak için elini korkak alıştırmamış.
Filmde Demi Moore’un canlandırdığı Elizabeth Sparkle, her daim daha güzel, daha güçlü, daha seksi olan, uzatmaları oynayan bir TV süperstrarı işinden kovulunca, kendisinden daha genç, daha diri, daha mükemmel bir versiyonunu yaratacağı söylenen “madde”yi kullanmaya karar verir. Akıllara durgunluk veren bir vücut deformasyonu sonucu, yaşlı Elizabeth’in içinden kendisinin bir başka versiyonu, gencecik bir afet, Sue (Margaret Qualley) doğar. İhtiyarlama korkusunu kanlı bir masal üzerinden anlatmaya soyunan filmin finalinde bulduğu çözüm, gençleşme arayışının ölümcül bir sonu olacağı şeklinde. MUBİ’nin dağıtımını üstlendiği “The Substance”ın bizde ekranlarda boy göstermesi kaçınılmaz. Midelerin kaldıramayacağı bunca abartılı sahneyi bünyesinde barındıran filmden, kan görmeye tahammülü olmayanların, hassas bünyeli izleyicilerin uzak durmalarını şiddetle öneririm.
Eğlenceli olma iddiasını taşıyan bu feminist vahşet filminin ana teması, görünüşüne önem veren, ilelebet seksi görünmeyi düşleyen bir kadının, gizemli bir şirket tarafından kendisine yapılan teklif üzerine, hayatını değiştirecek, devrim niteliğindeki bir ilacı almayı kabul etmesi üzerine. Bilimkurgu filminin gizemli “madde”si kendinizin daha genç, daha güzel, daha mükemmel bir başka versiyonuna ulaşmanızı sağlıyor. Bu “klonlama” hikayesi insan vücuduna yapılacak müdahalenin fiziksel ve psikolojik açıdan rahatsız edici durumlara sebebiyet vereceğini kabul ediyor. Coralie Fargeat “Bu fikir aklıma hayatımın bedenimden nefret ettiğim bir döneminde geldiğini” kabul ediyor. “Senaryomda kadınların bazı dayatlamalardan kurtulmak için, kendilerine neden bu kadar baskı uyguladığını merak ettim ve kendime hiçbir sınır tanımadan tepkiyi groteskin sınırlarına kadar zorlamak istedim” diye devam ediyor.
Klipvari sahneler eşliğindeki bu 140 dakikalık filmde çok sayıda referans var : feminizm, yaşlanma korkusu, kıskançlık, tüketim toplumu, hümanizm gibi. Başkanı Greta Gerwig’in feminist olduğu bilinen kadın ağırlıklı Cannes jürisi, “The Substance”ı eli boş göndermek istemedi. Coralie Fargeat En İyi Senaryo dalında ödül listesinde kendine yer buldu. Filmde egemen erkek fesefesinin temsilcisi, Dennis Quaid’in canlandırdığı TV kanalının sahibi Harvey temsil ediyor. Cannes Film Festivali Direktörü Thiérry Frémaux yarışma filmlerini ilan ettiği basın konferansında “The Substance” için : “Tür filmleri yaptığınızdai bu filmlerin işe yaraması için harika bir sinemacı olmanız gerekir ve Coralie Fargeat için durum böyle. Bu yılki yarışma için doğru bir seçim” demişti. Allocine film ile ilgili yazısında “The Substance Cannes’da bugüne kadar gösterilen en çılgın film” başlığını attı.
CANNES TARİHİNİN EN ÇILGIN FİLMİ
Trash türünün karamsar örneği olarak, aşırı karikatürize karaterler eşliğindeki bu taşlama her daim genç ve güzel olmayı takıntı haline getiren kadınlara da eleştiri okları atıyor. Sinemanın bir süper starı iken kariyerini bir TV kanalı için fitness hocası olarak sürdüren Elizabeth, yaşlı olduğu gerekçesiyle yapımcısı Harvey tarafından kovulunca, yerini alacak 20’li yaşlarda bir istidatın alınacağını öğrenir. Bir şirketten yutacağı ilaçla kendisinim klonunun yaratılacağı teklifini alınca kabul eder. Kurallara göre haftada bir günü yarattığı klonu Sue ile yer değiştirebilecektir. Bu karışık uygulama bir müddet devam etsa de 2 kadının hayatını kabusa dönüştürecektir. Teknolojinin mucizevi ürünü “madde”yi kullanan 2 kişinin dönüşümlü olarak, 1 hafta genç, ertesi hafta yaşlı olması gerekmektedir. Bu protokole uyulmayınca kaçınılmaz felaket gerçekleşir.
Birbirlerinden nefret eden ikili, yaşamlarını sürdürmek için birbirlerini destekleyip “madde” kürünü aksatmamayı beceremiyorlar. Filmin akıllara durgunluk veren, sınırların zorlandığı çılgın finalde, David Cronenberg’in sinemasındaki en korkunç canavarları gölgede bırakan yaratıkların şiddetine maruz kalınır. Bir yılbaşı TV çekimi için son derece kalabalık bir salonda yer alan izleyicilerin tümü, sahnede yer alanlar, kameramanlar, görevliler dahi herkesin, filmin kahramanının kustuğu kanla yıkandığını görürüz.
Demi Moore bu yıl Cannes Film Festivali’ne ilk kez yer aldığı bir filmin oyuncusu olarak geldi. 1962 New Mexico doğumlu aktris, ünlü “Striptease” filminde bile yapmadığını, “The Substance”da kariyerinde ilk kez (61 Yaşında) çırılçıplak oynamayı kabul etmekle yaptı. Sinema ve TV’deki 70 filmlik kariyerinde Demi Moore ünlü yönetmenlerle çalıştı. Bunlar arasında Ridley Scott (G. I. Jane), Roland Joffe (The Scarlet Letter), Bary Levinson (Disclosure), Neil Jordan (We’re No Angels), Rob Reiner (A Few Good Men) ve Woody Allen’i (Deconstructing Harry) sayabiliriz. Yapımcı ve 1 TV filmi yönetmeni olan Demi Moore “Ghost” (1990) filmindeki performansıyla akıllarda kalacak. Filmde Demi Moore’un klonlanmış genç kopyasını canlandıran Margaret Qualley Holywood’un yükselen yıldızlarından. Bu yıl Ethan Coen’in “Drive-Away Dolls”, geçen yıl Yorgos Lanthimos’un “Poor Things”, 2019’da Quentin Tarantino’nun “Once Upon a Time in Hollywood” filmlerinde oynayan Margaret Qualley bu yıl Cannes’da 2 ana yarışma filminin oyuncusu olarak kırmızı halıdan geçti : Lanthimos’un “Merhamet Hikayeleri / Kinds of Kindness” genelde beğenilmedi. Qualley 1994’te Montana’da ünlü aktris Andie MacDowell’in kızı olarak dünyaya geldi.
1976 Paris doğumlu Coralie Fargeat senaryo yazılımı üzerindeki yüksek tahsilinden sonra, 2 kısa metrajlı filmin ardından 2017 yılında ilk uzun mertajlı filmini yaptı. Aksiyon, korku, gerilim ve drama türlerindeki “İntikam / Revenge”, tipik bir tecavüz sonrası intikam alma öyküsüydü. Film tümü evli aile babası olan 3 orta yaşlı, zengin erkeğin geleneksel bir av partisi için bir araya gelmeleriyle başlıyordu. Aralarından birinin metresi olan Jen tecavüze uğrar, öldüğü zannedilip çöle terkedilen kadın intikam için harekete geçer. Acımasız bir insan avını odağına alan film, bir intikamın hayata geçirilmesinin ne anlama geldiğini soruşturuyordu. “İntikam” hem kanlı, hem de radikal ve kalıcı bir etki bıraktı. Coralie Fargeat 7 yıllık bir suskunluk döneminden sonra, Demi Moore, Margaret Qualley ve Dennis Quaid gibi 3 ünlü Amerikalı oyuncuyla filmini Cote D’Azur bölgesinde çekti. Coralie Fargeat Cannes’daki teşerkkür konuşmasında : “Filmlerin dünyayı gerçekten değiştirebileceğine inanıyorum. Bu yüzden filmimin yeni temeller inşa etmek için yararlı olacağını ümit ediyorum. Gerçekten bir devrime ihtiyacımız olduğuna ve bunun gerçekten başladığını da düşünüyorum” dedi.
Yönetmen / Senaryo : Coralie Fargeat
Görüntü Yönetmeni : Benjamin Kracun
Kurgu : Jérôme Eltabet
Müzik : Raffertie
Oyuncular : Demi Moore, Margaret Qualley, Dennis Quaid, Hugo Diego Garcia, Gore Abrams, Matthew Géczy, Daniel Knight, Phillip Schurer, Olivier Raynal, Tom Morton
ABD / Dram-Korku / 140 Dk.