Deadpool ve Wolverine / Deadpool & Wolverine

Sarı Kostüme Vefa

Filmde görülmesi beklenilen ve beklenilmeden sürpriz olan birçok karakter bulunuyor. Seyircininin öncelikli olarak sinemaya koşarak gitme sebebi; sarı kostümü giyen bir Wolverine ve onu oynayan Hugh Jackman tam olarak döktürüyor. Göndermeler ve cameo’lar bir yana ilk defa bir Deadpool filmi, kendinden başka bir çok filme benziyor. Kanlı küfürlü, dünyanın en ciddiyetsiz süper kahraman filminde ahlaki çıtayı yukarı koymaya gerek var mı, aslına bakarsanız yok. Deadpool hayranı olsun veya olmasın, Marvel filmlerini takip etsin veya etmesin bu eğlenceli filmi seyircinin sinemada izlemesini tavsiye ediyoruz.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Kendi serisi içindeki üçüncü ve Disney, Fox’u satın aldıktan sonra Marvel Sinema Evreni’ndeki ilk filmiyle Deadpool beyaz perdeye geri döndü. Sadece aksiyonun değil başa gelen belanın da dozunun arttığı film Disney’in klasik her yaşa hitap eden filmlerinin arasından sıyrılıp 16 yaş sınırıyla vizyona girdi. Deadpool 3 olarak değil de Deadpool & Wolverine adıyla ekrana gelen filmde hem bir Deadpool beklenilen her şeyi hem de ilk iki filmde olup burada eksik kalan bir şeyi içeriyor. Yazının kalanında film hakkında fazlasıyla spoiler içeren yorumlarda bulunacağız. O yüzden bu yazıyı okumayı filmden çıktıktan sonraya bırakmanızı tavsiye ediyoruz.

Bundan sekiz sene önce Ryan Reynolds gerek kamera önünde gerekse kamera arkasında ortaya koyduklarıyla ilk filmi çıkardığında, eğlenceli çizgi roman okuyucuları için tanıdık olan ama senenin diğer çizgi roman uyarlamaları arasında pek de esamesi okunmayacak bir karakter ilk defa sinemaya uyarlanmıştı. Tabii 2009’daki Wolverine filmindeki iki dudağı birbirine dikilmiş ve Ryan Reynolds’ın içine oturup da karakteri bu güne getirmesine sebep olan uyarlamayı saymazsak. 2016 süper kahramanlar için gerçekten büyük bir yıl oldu. O sene Batman ve Superman ilk defa aynı filmde bir araya gelmiş ve Wonder Woman da yanlarına dahil olmuştu. Avengers ekibi kendi arasında kavgaya tutuşmuş, aynı filmde yepyeni bir oyuncuyla Spider-Man ilk defa Marvel Sinema Evreni’ne girmişti. Joker’i barındıran ve diğer DC kötülerini merkeze alan Suicide Suquad da arkalarından vizyona girmişti. Deadpool bunlarla aynı senede, hepsinden önce, 14 Şubat’ta, romantik komedi filmlerini andıran bir posterle, süper kahramanlara taze kan niyetine vizyona girdi. 13 yaş sınırından öteye geçmeyen süper kahraman filmleri, Deadpool’un gişe başarısı sayesinde daha karanlık sulara yelken açma cesaretini göstermeye başladı.

İkinci filmin sonunda Cable’ın zaman makinesiyle Vanessa’yı hayata döndüren Wade’in yine onu memnun etme çabası içinde Avengers’a başvurmasıyla film başlıyor. Marvel Sinema Evreni’nden ilk tanıdık yüzü, Happy Hogan’ı, burada mülakatı yapan kişi olarak görüyoruz. Filmin bütününe yayılıp Wade’in çatışmasını yaratacak olan cümle Happy tarafından söyleniyor : “Bu işi yapmaya ihtiyacın olduğunu söylüyorsun. Ekiptekilerse bu işi ihtiyaçları olduğu için değil, insanların onlara ihtiyacı olduğu için yapıyor.” Wade’in “önemli biri” olma arzusu buradan itibaren film boyunca kendini gösteriyor. Wade’in onun hayatını riske atmasından bıkan Vanessa’nın, ilişkilerini bitirdiğini ve Vanessa’nın geri dönmesini isteyen Wade’in de Deadpool kostümünü kenara kaldırıp ikinci el araba satan bir dükkanda işe girdiğini görüyoruz. Sevmediği bir işte çalışan Wade, işinde başarı gösteremese de sıkıntı içinde çalışmaya devam ediyor.

Wade ilk iki filmde bencil motivasyonlarla filme başlayıp filmin sonuna doğru daha sorumluluk sahibi bir karaktere dönüşüyor. “Süperim ama kahraman değilim.” Diyen karakter, tabii ki çizgi romanlardaki psikopatlığından sıyrılıp filmin sonunda bir kahramana yaklaşıyor. Kahraman olmak Deadpool’a yakışsa da kahraman olmayı istemek onun üzerine yakışmıyor. Yine ilk iki filmdeki gibi bencilce bir motivasyonla hikayeye başlayan Wade, üçüncü filmde diğerlerinde olduğu kadar bir karakter gelişimi göstermiyor.

Mesai biriminde tüm dostlarının ona hazırladığı sürpriz doğum günü partisinde eğlenen Wade, Loki dizisinden bildiğimiz TVA ile karşı karşıya geliyor. Kendine özel olduğu, evrenler ve zaman çizgileri arası bir süper kahraman olabileceği söyleniyor. Başta seçilmiş kişi olma hevesiyle yanıp tutuşan Wade, kendi evreninin, özellikle de arkadaşlarının yok olacağını öğrenince onları kurtarmak istiyor. Arkadaşlıkları, Wade’in bencilliğinin önüne geçiyor. İlk iki filmde kahraman olma gibi bir hevesi olmadan kahramanlık yapan Wade bu filmde kahraman olma çabasıyla bir kahramana dönüşüyor.

Kanlı küfürlü, dünyanın en ciddiyetsiz süper kahraman filminde ahlaki çıtayı yukarı koymaya gerek var mı, aslına bakarsanız yok. Peki yapboza oturmayan kısım ne; kendini düşünen kafadan kontak bir karakterin, şartların onu zorlamasıyla sağduyulu kararlar veren birine dönüşmesi bu olurken de manyağın önde gideni olarak kalması; kendi dramasını çok ciddiye almayan bir film için gayet ilgi çekici bir durumken, aynı karakterin en baştan kahraman olmaya soyunması onun hareketlerinde sorgulanacak daha çok şey bulmaya sebep oluyor.

Deadpool & Wolverine, John Wick filminin adı anılmayan yönetmeni David Leitch tarafından yönetilen, serinin ikinci filmi kadar stilize aksiyon sahnelerine sahip olmasa da Deadpool ve Wolverine’in kavgası, Deadpool ve Wolverine’in X-Men kötüleriyle kavgası ve ikilinin yüzlerce Deadpool ile kavgasının tadı damakta kalıyor. İlk karşılaşmalarında Deadpool’un kurşunlarına karşı dört ayak üzerinde yabani bir hayvan gibi koşan Wolverine ve muhtemelen filme sponsor olan araba markasının reklamı niteliğindeki araç içindeki dövüş sahneleri seyirciyi coşturuyor.

Filmde görülmesi beklenilen ve beklenilmeden sürpriz olan birçok karakter bulunuyor. Seyircininin öncelikli olarak sinemaya koşarak gitme sebebi; sarı kostümü giyen bir Wolverine ve onu oynayan Hugh Jackman tam olarak döktürüyor. Yaşlanmamış, soğumamış, Logan’da kaldığı yerden şov yapmaya devam ediyor. Filmin sonunda da anlaşılıyor ki Ryan Reynolds, Deadpool filmleri söz konusu olunca Hugh Jackman’ın yakasını bırakacak gibi durmuyor.

Yapım süresince haberleri her yerde çıkan ve artık sürprizi kalmayan Elektra, Blade, Gambit ve X23 gibi karakterler kısıtlı da olsa dolu dolu geçen ekran süreleriyle filme heyecan katıyor. Hele Blade’i yıllar sonra karizması katlanmış halde görmek, Wesley Snipes oynamayacak olsa da Blade filmini bekleyen seyircinin sabrını zorluyor. Channing Tatum’ın film çıkmadan rafa kaldırılan Gambit karakteri de replikleri ve dövüş sahneleriyle seyircinin kafasındaki Gambit’le uyuşuyor ama kostümü parodi filmin parodisinde giyilecek bir kostüm olduğu ve hatta hayran yapımı YouTube kısa filmlerinde daha gerçekçi durduğu için Gambit sahneleri eğlendirse de karakteri seyirciye hayran bıraktırmıyor.

Azazel, Toad, Sabretooh gibi eski düşmanlara gelince; onlar ekranda pek bir şey doldurmuyor. Yalnızca ekran süresi ve diyaloğu diğerlerinden görece fazla olan Pyro biraz olsun ilgiyi üzerine çekebiliyor.

Filmin asıl sürprizi ise Mad Max çöllerine düşen ikilinin karşılarında Chris Evans’ı bulduğu anda oluyor. Chris Evans’ın Kaptan Amerika olarak değil Human Torch olarak geldiği görülünce de salondaki seyirci için ikinci şok yaşanıyor. Böylece Ryan Reynolds, ikinci filme bir X-Force üyesi olarak eklemek istediği Human Torch cameo’sunu üçüncü filmde, diğer Fox filmleri karakterlerine vefa sahnelerinin arasına yediriyor. Ayrıca bu karakterleri oynayan oyuncuların, o filmlerdeki kamera arkası görüntüleri filmden sonra ekrana gelmeye başlayınca, çocukluğunu bu filmlerle geçirmiş seyircilerin gözleri dolduruyor.

Filmin kötüsü, Profesör Charles Xaiver’ın şeytani ikizi Cassandra Nova, Emma Corin’in oyunculuğuyla hayat buluyor. Telepatik güçleri profesör X kadar olmasa da telekinetik güçleriyle ondan kat kat güçlü olan Cassandra, yetenekleri ve acımasızlığıyla ürkütücü; deliliği ve sebepsizliğiyle de sinir bozcuğu bir karakter oluyor. Ne ilk filmdeki Ajax gibi olaya iş olarak bakıyor ne de ikinci filmdeki Russel gibi spesifik bir nefret besliyor, klişe hareketlerle ortada kalıyor. Filmin diğer kötüsü de çoğumuzun Succesion dizisiyle tanıdığı Machew Macfadyen’in Mr Paradox’u, zamanı manipüle ve kontrol eden bir ofisin hırslı bir memuru olarak Cassandra Nova’dan daha renkli bir karakter sunuyor.

 

Senaryo : Shawn Levy, Wendy Molyneux, Lizzie Molyneux-Logelin, Rhett Reese, Paul Wernick, Ryan Reynolds

Görüntü Yönetmeni : George Richmond

Müzik : Rob Simonsen

Oyuncular : Ryan Reynolds, Hugh Jackman, Lewis Tan, Emma Corrin, Matthew Macfadyen, Karan Soni, Leslie Uggams, Morena Baccarin, Rob Delaney, Brianna Hildebrand, Shioli Kutsuna, Jennifer Garner, Aaron Stanford

ABD / Aksiyon-Komedi-Bilimkurgu / 127 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz