Spotlight filminin yönetmen koltuğuna, ”Hayatın İçinden (2003), The Visitor (2007), Kazananlar Kulübü (2011) ve The Cobbler (2014)” filmlerinden tanıdığımız 1966 ABD doğumlu Thomas McCarthy oturmuş. Film, gerçek bir yaşam öyküsünden Tom McCarthy ve Josh Singer tarafından senaryolaştırılıp sinemaya uyarlanmış.
Spotlight, 2016 Altın Küre’de En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo dalında iki ödüle layık görüldü. Önümüzdeki ay düzenlenecek Oscar töreninde ise En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Kadın Oyuncu dallarında Oscar’a aday gösterildi.
YAŞANANLARI NE KADAR GİZLEYEBİLİRSİNİZ? GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MISINIZ?
Filmde, 1970-1982’li yılları arasında Boston’da yaşayan 70 rahibin, fakir ve kimsesiz çocuklara yaptıkları cinsel tacizlerin “The Boston Globe” gazetesi çalışanları tarafından 2002 yılında açığa çıkarılması anlatılıyor. Yıllarca, koyu Hristiyanların tepkisinden çekinip görmezden gelinerek hasır altı edilen ya da Hristiyan dininin zayıflayacağını düşünen üst düzey bürokratların, olanlara göz yummaları o dönemde rahiplerin istediği gibi at oynatmasına neden olmuş. Peki bu durum nasıl ortaya çıkmış? Küçük bir çocukken rahip tarafından tecavüze uğrayan genç bir adamın “ben yandım başkası yanmasın” diyerek mahkemeye başvurmasıyla. Ancak, savcı ve yargıçlar infial olur düşüncesiyle o kurbanı susturmuşlar! Daha sonra, kiliseyi mahkemeye veren genç adamdan cesaret bulan 400 cinsel istismar mağduru da çocukluk döneminde cinsel tacize uğradığına dair kiliseyi mahkemeye verince büyük bir skandal patlak vermiş. Skandaldan sonra papa, Boston Katolik Kilise lideri Cardinal Bernard Law’ı yanına çağırmış. Görüşmeden sonra olay kapatılmış. Ne zamana kadar? The Boston Globe gazetesinin 4 kişiden oluşan araştırmacı gazetecilik birimi Spotlight çalışanları duruma el koyana kadar. Ben filmi, kurgusunu ve cesaret gerektiren olaya el atışını çok beğendim. Bazılarına film ağır gelebilir ama araştırmacı gazetecilik filmlerini sevenler ve gerçeği öğrenmek isteyenler için dakikalar su gibi akıp gidiyor.
KİMSEYE GÜVENMEYİN! İYİ, GÜVENİLİR BİLDİĞİNİZ GERÇEKTE KÖTÜ OLABİLİR.
Hristiyan papazların bu tür pislikleri bilinmiyordu ya da biliniyordu da görmezden geliniyordu. Artık öğrendik, biliyoruz. Peki, diğer dinlerde çocuklara cinsel tacizde bulunan din görevlileri yok mu? Onlar sütten çıkma ak kaşık mı? Onları da açığa çıkaracak cesur, araştırmacı gazeteciler çıkar mı? Gerçi daha önce bu tür insan kılığına girmiş pislikler, yüzeysel de olsa yazılı ve görsel basına yansımıştı. Ancak, bunların pislikleri çabuk kapatıldı. Hatta o zamanlar onları savunan, yaşanılanlara inanmayanlar bile olmuştu. Buradan, çocuklarını din öğrenmeleri için gönderen ebeveynleri dikkatli olmaları için uyarıyorum. Çocuklarınızın hal ve davranışlarını lütfen takip ediniz!
Filmin yönetmeni McCharty’yi, bu az bilinen konuyu cesaretle sinemaya taşıdığı için tebrik ediyorum. Umarım ülkemizde de her türlü pisliklerin, yolsuzlukların üzerine cesaretle gidilir ve temizlenir. Ele aldığı konu dışında Spotlight’ın oyunculuklarını da beğendim. Micheal Keaton’ın yaşı ilerledikçe oyunculuğu da büyüyor. Mark Ruffalo ve Rachel McAdams da oyunculukları öne çıkan isimler. Genelde sırıtan oyuncu yok gibiydi, hepsi anadan doğma gazeteci gibi oynamış.
Sözün özü: 1982 yılında kilise rahipleri tarafından küçük çocuklara yapılan cinsel tacizlerin gazeteciler tarafından ortaya çıkarılışını anlatan, dram ve gerilim içeren üst düzey filmi kaçırmayın! İyi seyirler.