Testere 10 / Saw X
Efsane, serinin en iyisi ile geri döndü
20 Sene boyunca devam eden efsane her bölümde farklı denemelerle seyircisi ile buluştu. Her bölüm hayranları için büyük bir şölen olarak karşılandı. Yapımcılar, efsaneye azalmayan bu ilgi karşısında kayıtsız kalmayıp oldukça ilginç olan son bölümle yeniden devam edeceklerinin mesajını güçlü bir şekilde veriyorlar. John Kramer kan, cesaret ve oldukça gürültülü acılar, temel insanlık ve motivasyon eşliğinde çok daha güçlü olarak ile geri dönüyor.
Elimizde geride kalan 9 bölümlük efsane bir seri varken onuncusu nasıl olur diye kafamızda kurguladığımız seçenekleri düşünürken John Kramer / Jigsaw (Tobin Bell) hiç düşünmediğimiz şahane bir son bölümle kucağımıza düşüverdi. Bu kez bize ilk bölümle ikinci bölüm arasında John Kremer’in yaşadıkları anlatılıyor. Dram, kan, intikam ve gerilim iç içe.
Kanser hastası olan John (Tobin Bell), doktorundan umutsuz haberleri alır ve 3 aylık ömrü kaldığını öğrenir. Bu sırada tanıdığı kanser hastası arkadaşının Meksika’da ki bir doktor sayesinde iyileştiğini öğrenince doktorla irtibat kurup Meksiya gider. Amaliyat olup iyileştiğini sanan John, yapılan her şeyin düzmece tedaviler olduğunu anlayınca sahtekar doktor ve yardımcılarından bildiği yöntemlerle hesap sormaya başlar.
Ben kendi adıma Testere serisinin bu son bölümünü daha çok sevdim. Her şeyden önce John Kramer’in dramı ve sonrasında gelişen kanlı intikam duygusu perdeye tüm orijinalliği ile çok iyi yansıtılmış. John Kramer ve yardımcısı Amanda Young’ın (Shawnee Smith) ilk üç bölümde göremediğimiz ahlaki ve adaletli tutumuna bu filmde şahit oluyoruz. Anlaşılan o ki senaryo yazarları ve yapımcılar ikiliyi bu son bölümle aklamak istemişler. Diğer bir deyişle ”bu ikili aslında kinci değil sadece adil olmaya çalışıyorlar” demeye getirmişler anlattıkları hikaye ile.
20 Sene boyunca devam eden efsane her bölümde farklı denemelerle seyircisi ile buluştu. Her bölüm hayranları için büyük bir şölen olarak karşılandı. Yapımcılar, efsaneye azalmayan bu ilgi karşısında kayıtsız kalmayıp oldukça ilginç olan son bölümle yeniden devam edeceklerinin mesajını güçlü bir şekilde veriyorlar. John Kramer kan, cesaret ve oldukça gürültülü acılar, temel insanlık ve motivasyon eşliğinde çok daha güçlü olarak ile geri dönüyor.
Filmin başlarında John Kramer’in kurguladığı bir tuzak bulunuyor ama bunun filmin geri kalanıyla hiçbir ilgisi yok. Hastanede, hastasının saatini çalan görevli bir personelin gözleri plastik tüpler aracılığıyla yuvalarından çekilirken, parmaklarının kırılmasıyla oturan ve eski “Testere” yöntemiyle hızla ortalığı karıştıran bu hırsızın çektiği eziyeti ayrıntılarıyla anlatan korkunç sekans sizi oldukça rahatsız ediyor. Sonrasında hikaye John Kramer’in daha uzun yaşamak için beynindeki tümörü aldırma ve hayatta kalmak için verdiği çaresizlik dramına odaklanılıyor. Makinelere ihtiyaç duyulmayan bu 30 dakikalık süre de John’un ezici hayal kırıklığı ve umut ışığıyla ilgili samimi deneyimi çok iyi anlatılmış. Daha sonrası ki dakikalar mı? İşte o kısımları mutlaka izlemeniz gerekiyor.
Aklıma takılan soru ise bir ve ikinci bölüm arasında ki zaman diliminde yaşananların anlatıldığı son hikayede Amanda’ya neden gençlik makyajı yapılmadığı. Kendisini perdede şimdiki yaşlanmış haliyle gördük. 20 sene önceki Amanda ile şimdiki Amanda’nın görüntüsü aynı olabilir mi? Neyse o da nazar boncuğu olsun. Filmin senaryosunu, kurgusunu ve efektlerini beğendim. Oyunculuklarda gayet iyi. Filmin hayranlarının serinin en iyisi olan son bölümü kaçırmamalarını tavsiye ediyorum.
Yönetmen : Kevin Greutert
Senaryo : Josh Stolberg, Pete Goldfinge
Görüntü Yönetmeni : Nick Matthews
Kurgu : Kevin Greutert
Müzik : Charlie Clouser
Oyuncular : Tobin Bell, Shawnee Smith, Synnøve Macody Lund, Michael Beach, Steven Brand, Renata Vaca, Paulette Hernandez, Joshua Okamoto, Octavio Hinojosa
ABD / Korku-Gerilim / 118 Dk.