Adalet 3 : Son / The Equalizer 3
ŞİDDET SENFONİSİ
Aşırı şiddet içeren sahneleriyle, vahşice işlenen yaratıcı cinayet sekanslarıyla, bu gerilim dolu heyecan verici bir “şiddet senfonisi” tadındaki film, kendisini baştan sona eksilmeyen bir ilgiyle izlettiriyor. Aksiyon ustası Antoine Fuqua’nın dövüş sahnelerinde titizlikle hazırlanmış koreografisi, baş döndürücü hızlı temposu, ustalıklı mizanseni, uyumlu oyuncu kadrosuyla ”Adalet 3”, türünün kaliteli yapımları arasına girmeyi hakediyor
GÖRSEL ŞÖLEN
Amerikalı yönetmen Antoine Fuqua ve fetiş oyuncusu Denzel Washington, 1980’lerin TV dizisini aksiyon filmi olarak sinemaya uyarlanmasından 30 yıl sonra “Adalet 3 / The Equalizer 3” ile, aksiyon tutkunu izleyicilere bir görsel şölen sunuyorlar. Bu filmin hikayesi “The Equalizer 2”nin sonundaki olayların bir süre sonrasını konu alıyor.
Michael Sloan ve Robert Richardson’un 185’te başlayan TV serilerinin ilk sinema versiyonunun senaryosunu 2014’te Richard Wenk yazmıştı. 2018 yılındaki “Equalizer 2” ve seinin sonu olarak ilan edilen 2023 versiyonunun senaryo yazarı, yönetmeni ve başrol oyuncusu hep aynı kaldı. Uluslararası bir başarısı olmasa da, Pensilvanya doğumlu, 58 yaşındaki Antoine Fuqua, yönetmen, oyuncu ve yapımcı olarak Hollywood’un birinci sınıf aksiyon sanatçıları arasında yer alıyor.
MODERN ROBİN HOOD
Fuqua’nın en ünlü filmleri arasındaki “İlk Gün / Training Day” (2001), bir polis ekibinin bol aksiyonlu serüvenlerine odaklanıyordu. “Muhteşem Yedili / Magnificent Seven” (2016) Japon usta Akira Kurasawa başyapıtı “7 Samuray”ın Amerikan uyarlamalarından biriydi. Bir boksörün hayatını anlatan “Son Şans / Southpaw” (2015) Antoine Fuqua’nın yukarıda adı geçen filmlerin içinde Denzel Washington ile çalışmadığı tek filmdi.
“Adalet 3”, biri haksızlığa uğradığında adaleti sağlamak için acımasız geçmişinden gelen yeteneklerini kullanmak zorunda kalan eski hükümet ajanı Robert McCall’ın maceralarını konu ediyor. Seçilen coğrafya İtalya’nın güneyindeki “camorra”sıyla ünlü acımasız mafya örgütlü Sicilya adası. Bu konuda çevrilen sayısız filmin en ünlülerinden biri 2008 Cannes Film Festivalinde olay yaratan, Matteo Garrone’nin cesur başyapıtı “Gomorra”sıdır. Film, Roberto Saviano’nun sansasyon yaratan romanından, Matteo Garrone’nin de aralarında bulunduğu 5’li bir senaryo ekibi tarafından sinemaya uyarlanmıştı.
Camora’nın içyüzünü, Napoli Mafyasının kirli çamaşırlarını ortaya saçan gerçekçi olaylarla kitabına taşıyan Robert Saviano, Mafya’nın ölüm tehdidinden sonra uzun müddet gizlenmek durumunda kalmıştı. İtalyan karakter aktörü Toni Servillo’nun başrolünü oynadığı “Gomorra” Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nü kazanmıştı. Ancak, klişeleşmiş karakterleriyle, inandırıcılıktan uzak sahneleriyle “Adalet 3”ün, hayattan alınmış, amatör oyuncularla inandırıcılık kazandırılmış, gerçekçi “Gomorra” seviyesine yaklaşabilen bir film olduğunu söylemek mümkün değil.
Kan dondurucu bir katliamla açılan filmde, hükümet suikastçısı Robert McCall’u (Denzel Washington) Güney İtalya’da, Sicilya adasının Altymonte kasabasında kendisine yeni bir dünya inşa etmeye çalışırken buluruz. McCall’un yolu uyuşturucu mafyasıyla kesişmiş, işlerini yürüttükleri ulaşılmaz çiftliklerine bir baskın düzenlemiştir. McCall yaralı olarak çıktığı bu baskında arabasını sürerken bayılmış, vicdanlı bir polis tarafından kasaba doktoru Enzo Arisio’nun (Remo Girone) şifalı ellerine teslim edilmiştir.
Ezilenlerin yanında yer alıp, adaleti sağlamaya çalışarak teselli bulan Robert McCall, suikastçı olarak çalıştığı hayatından vazgeçmiş, geçmişinde yaptığı korkunç şeylerin yükünü omuzlarından atmak için kendisini affettirmeye çabalamaktadır. Siciya’nın bu sevimli kasabasında edindiği yeni arkadaşlarının yerel mafyanın kontrolü altında ezildiğini görünce onlara karşı amansız bir mücadeleye girişir. McCall Sicilya’da yoksul işçi sınıfından haraç toplayan Napoli’li mafya kardeşleri Vincent (Andrea Scarduzio) ve Marco (Andrea Dodero) emrindeki motosikletli çetenin Altymonte’yi terörize etmesine isyan eder. Olaylar ölümcül tehlikeler getirdiğinde, McCall kan gölüne dönüşen bir coğrafyada hünerini konuşturur .
AMERİKALI GÖZÜYLE İTALYAN TAŞRASI
Sırtındaki kurşunu çıkarıp kendisini hayata döndüren doktor Enzo, nazik ve anlayışlı polis memuru Gio (Eugenio Mastrandrea), güzel lokantacı Aminiah (Gaia Scodelero), çapkın bir kafe sahibi, ödeme yapmasına izin vermeyen bir balık satıcısı, kasabanın rahibi, McCall’un kasabanın yerel halkından bağlantı kurduğu kişilerdir. Mafyanın bu sevimli basit insanlara, haraç toplayarak, tehdit ve gasp yoluyla kontrol etmesine isyan eden McCall onları koruma kararı alır. CİA teşkilatını az bilinen numarasından arayıp, istihbarat teşkilatı görevlisi Emma Colins’e (Dakota Fanning) Sicilya’daki uyuşturucu trafiğiyle ilgili bilgilerini aktarır ve CİA’in yerel polis teşkilatıyla bölgeye müdahalesini sağlar.
Filmin final sahnesinde, McCall’ın uyuşturucu çetesine yaptığı baskında el koyduğu para dolu çantayı, ABD’de emeklilik hakkını alamayan orta sınıfa mensup bir işçi için sakladığını öğreniriz. İyi ilişkiler kurduğu Emma’ya emekli işçinin adresini vererek, emeğinin karşılığı çantadaki parayı kendisine teslim etmesini ister. Adaleti sağlama peşinde, kötü şeyleri iyi niyetle yapan emekli ABD Deniz Kuvvetleri subayı Robert McCall rolünde Denzel Washington filmin yükünü omuzlarında taşıyor. Bu kendisinin yönetmen Antoine Fuqua ile 5. işbirliğini yaptığı film. Aynı yönetmenin 2002 tarihli filmi “İlk Gün / Training Day”de En İyi Erkek Oyuncu dalında 2. Oscar Ödülünü almıştı. Washington’un Oscar ile ilk kez taçlandırıldığı film Edward Zwick’in “Glory”siydi (1989). Hollywood’un bu ağır topunun Oscar’a 10 kez adaylığı var.
Denzel Washington 2004 tarihli Tony Scott’ın “Gazap Ateşi / Man On Fire”ında, eski bir CİA ajanı olarak Mexico City’de 10 yaşındaki bir kızı koruma görevini gönülsüz de olsa üstlenmişti. Aktör “Adalet 3”ün ikonik karakterini bilinen oyun gücüyle canlandırıyor. Deneyimli aktörün “Gazap Ateşi / Man On Fire”den 20 yıl arayla başrolü paylaştığı Dakota Fanning, “Adalet 3”te çocuk oyuncudan olgun CİA istihbarat görevlisi rolüne terfi ediyor. Genç aktrisin (29) sinema ve TV’de 60’ın üstünde filmi var.
Aşırı şiddet içeren sahneleriyle, vahşice işlenen yaratıcı cinayet sekanslarıyla, bu gerilim dolu heyecan verici bir “şiddet senfonisi” tadındaki film, kendisini baştan sona eksilmeyen bir ilgiyle izlettiriyor. Bunda deneyimli görüntü yönetmeni Robert Richardson’un rolü var. Quentin Tarantino’nun fetiş kameramanı Richardson’un 10 Oscar adaylığı var. Bunların ikisini sıkı bir işbirliği yaptığı Martin Scorsese’nin “The Aviator” (2005) ve “Hugo” (2012) filmleriyle kazandı. Richardson ilk Oscar’ına Oliver Stone’un “JFK” (1991) filmiyle ulaşmıştı.
İtalyan taşra hayatına Amerikalı gözüyle bakan “Adalet 3”te, görüntü yönetmeni Richardson’un McCall’ın sığınak bulduğu Sicilya’nın kartpostal güzelliğindeki fotoğrafları öne çıkıyor. Özetlemek gerekirse “Adalet 3”, aksiyon ustası Antoine Fuqua’nın dövüş sahnelerinde titizlikle hazırlanmış koreografisi, baş döndürücü hızlı temposu, ustalıklı mizanseni, uyumlu oyuncu kadrosuyla, türünün kaliteli bir filmi olmuş.
Yönetmen : Antoine Fuqua
Senaryo : Richard Wenk
Görüntü Yönetmeni : Robert Richardson
Oyuncular : Denzel Washington, Dakota Fanning, David Denman, Eugenio Mastrandrea, Remo Girone, Sonia Ben Ammar, Salvatore Ruocco, Bruno Bilotta
ABD / Aksiyon-Gerilim / 108 Dk.