ALİS HARİKALAR DİYARINDA : AYNANIN İÇİNDEN
“Alice Through the Looking Glass”
Alis Harikalar Diyarında serisinin ikinci filmi “Alis Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden” 108 Dakikalık Fantastik /Macera filmi.
2010 yılında çekilen filmin yönetmeni Tim Burton bu filmin yapımcılarından biri, ancak ilk filmin atmosferi yönetmen James Bobin tarafından başarıyla devam ettirilmiş.
Disney yapımı film, Tim Burton’ın 2010 yılında yaptığı filme göre, daha başarılı duygusal atmosfere ve derinliğe sahip. Ancak, ilk filmin yakaladığı büyük başarının üstüne çıkamayacağına dair işaretler görülmekte.
“Alis Harikalar Diyarında” kitabı Lewis Carroll takma adını kullanan Charles Lutwidge Dodgson tarafından 1865 yılında yazılmıştır.Kitap ilk defa 1903 yılında Cecil Hepworth tarafından sessiz film olarak çekilmiştir. 2010 yılında Tim Burton’ın çektiği Alis Harikalar Diyarında filmi, kitabın 14. Uyarlamasıdır ve tüm dünyada yaklaşık 200 Milyon dolar maliyetle, 1 Milyar dolar hasılat rakamlarına ulaşmıştır.
“Alis Harikalar Diyarında:Aynanın İçinde” filmi Alis’in (Mia Wasikowska) kendi gemisinin kaptanı olarak açık denizlerden Londra’ ya dönüşüyle başlar. Döndüğü yer, gemisinin elinden alındığı karşılığında annesinin evinin borçlarının kapatıldığı ve adının yer aldığı şirkette sadece masa başı işi olan bir yerdir. Alis, katıldığı bir partide içinde sihirli aynanın olduğu, normalinde kilitli olması gereken bir odaya kaçar. Ve odadaki aynadan, daha öncede ziyaret ettiği fantastik dünyaya geçer. Eski dostları Beyaz Tavşan (Michael Sheen), Cheshire kedisi (Stephen Fry), Fındık faresi (Barbara Windsor), Mart Tavşanı (Paul Whitehouse), Tweedle kardeşler (Matt Lucas) ve Çılgın Şapkacıyla (Johnny Depp) ile bir araya gelir.
Şapkacının geçmişte yaşadığı felaketi ortadan kaldırmak için Alis, Zaman’ı (Sacha Baron Cohen) ı bulmak ve Şapkacıyı normale döndürmek için yola çıkar, Beyaz Kraliçe (Anne Hathaway) de Zaman da geri gitmek istemektedir. Böylece büyük macera başlar.
Film oyuncu kadrosu, görsel efektlerin başarısı, soyut kavram olarak bildiğimiz zaman’ın bir karaktere dönüşerek, somutlaşması, karakterlerin ve hikayenin sunduğu temel atmosferle, sinemanın başlangıcında beliren ayrımla, fantastik sinemanın öncüsü George Melies’in günümüz mirasının en başarılı örneği olarak,mutlaka izlenmeli diyorum. İyi seyirler.