Bugün sinemalarda gösterimine başlanılan 2012,172 dakika süreli,Bilim kurgu-Gerilim-Dram türündeki,ABD yapımı BULUT ATLASI filminin yönetmen koltuğuna ”THE MATRİX” filminden de hatırlayacağımız Andy Wachowski,Lana Wachowski (Lana,Matrix filmini çekerken erkekti ve ismi Larry idi.Daha sonra kadın oldu ) ile Alman yönetmen Tom Taykwer birlikte oturmuşlar.Filmin 6 bölümden oluşması nedeni ile 1-5 ve 6 numaralı öyküleri Wachowski kardeşler,2-3 ve 4 numaralı öyküleride Alman yönetmen Tom Taykwer çekmiş.Baş rolleri ise Tom Hanks,Halle Berry,Hugo Weaving,Jim Broadbent ve Jim Sturges paylaşmış.
Film,1969 doğumlu İngiliz yazar Davit Mitchell’in 2004 tarihli Türkçe’ye de Bulut Atlası olarak çevrilmiş olan romanından sinema için senaryolaştırıldı.Pekçok ödüle sahip romanın otoriteler tarafından, karmaşık öyküsü nedeni ile sinemaya uyarlanamayacağı söyleniyordu.Bu nedenle filmin yönetmenleri,hiçbir büyük yapımcıyı bu film için ikna edemediler.Sonunda,orta halli yapımcı olan Stefan Arndt’ı kendilerine ortak yaparak filmi kendi bütçeleri ile çekmeye karar verdiler.Film,geniş bir zaman diliminde hareket ediyor.Bu nedenle 172 dakikalık film boyunca ”aslında olmayan,tasarlanmış olan ideal toplumu” ve ”kötü,karamsar,negatif toplumun” sorunlarını geçmişten günümüze,oradanda yakın ve uzak geleceğe taşıyarak anlatırken bizleride ayrı hikayenin peşine takıyor.
Film,6 ayrı öyküyü anlatmasına rağmen Matrix serisi gibi kafa karıştırıcı değil ve Matrix’in yolunda daha sade bir rota ile ilerliyor.Matrix’de de,Bulut Atlası’nda da dertler hemen hemen birbirine yakın.İyiler ve kötüler dünya kurulduğundan beri var ve gelecektede olacak.Bugün iyi olan yarın başka bir bedende kötü olabilir yada tam tersi.Bu nedenle Bulut Atlası,Matrix’in her yaştan ve kültürden izleyiciye hitap eden haline dönüşmüş.Yani kısacası,anlaması kolay bir film olmuş Bulut Atlası.
FİLMİN KONUSU : 1850 Yılında Pasifik’te dolaşan bir gezgin(Adam Ewing) yaşadıklarını bir günlüğe aktarır.Daha sonra bu günlük,1930 yılında fakir ama yetenekli genç bir müzisyene ilham kaynağı olur.Müzisyenin eşcinsel bir ilişkiyi paylaştığı fizikçinin 1970 yılında bir nükleer tesisin inşaası sırasında hazırladığı rapor,bağlı bulunduğu şirketin sahibi tarafından yok edilmesi gereken bir belgedir artık.Fizikçinin hikayesini yazmak isteyen gazetecinin aktardıklarından hazırlanan bir kitap,günümüzün iş bilir bir yayıncısının eline geçer.Yakın bir gelecekte ise iş bilir yayıncının öngörüsü gerçekleşmiş ve insanlığın hizmetine sunulan robotlardan birisi başkaldırarak,kitleleri isyana teşvik edici bir role soyunmuştur.Daha uzak gelecekte ise üstün teknolojiye rağmen,insanlık ilkel çağlarına geri dönmüştür ama başkaldıran robot,yörenin yoksul insanları için ilham kaynağı olmuştur.Sözün Özü : Bulut Atlası,izlenmeyi hak eden bir yapım olmuş.Karşınızda izlerken size keyif veren bir seyirlik var,tadını çıkarın.
İYİ SEYİRLER
