ÇÖL KRALİÇESİ “Queen of the Desert”
Çöl Kraliçesi filmi, ”Filistinli lider Arafat, Modacı Chanel, Amerikanın en zengin Kadını Hetty Green” gibi 9 kitabı olan yazar Janet Wallach’ ın 2005 basımı “Desert Queen” adlı biyografik kitabından, yönetmen Werner Herzog tarafından senorya haline getirilmiş, dramatik biyografik bir yapım.
Filmin oyuncu kadrosu göz kamaştırıcı. Amerikalı güzel aktris Nicole Kidman bu filmde Gertrude Bell karakterini canlandırmakta, Col. T.E. Lawrence rolüyle Robert Pattinson, Henry Cadogan karakteriyle James Franco ve Charles Doughty-Wylie rolünü canlandıran Damian Lewis gibi başarılı aktörleri de filmde görmekteyiz.
Getrude Bell, İngiltere’nin aristokrat ailelerinden birinin zeki çocuğudur. Günümüz koşullarında sakinleştirici verilerek durdurulan, hiperaktif çocuklarından biridir. En büyük hayali sürekli gezmektir. Üniversiteyi bitirir.En sonunda babasını ikna eder ve Tahran’da elçilik yapan akrabalarının yanına gider. Farsçayı ve İran edebiyatını öğrenir. Halkın arasında dolaşır. Kendini korumakla görevli, birikimli elçilik 3.katibi Henry Cadogan, gün geçtikçe Getrube’nin ilk aşkı haline gelir. Babasının bu ilişkiyi reddetmesi, aynı zamanda 3.Katip Henry Cadogan’ın intiharına kadar giden olumsuzlukları getirir.
Getrude Bell’in bir sonraki aşkı Britanya İmparatorluğu’nun Mısır Elçisi Charles Doughty-Wylie’dır. Mutsuz bir evliliği olan Charles Doughty-Wylie 1.Dünya savaşının başlamasıyla Anafartalar’ a gönderilir ve orada ölür.
Yönetmen Werner Herzog, geçmişine baktığımızda daha çok belgeselleriyle dikkat çeken bir yönetmen. Belgeselciliğine ait izleri, filmde zaman zaman görmemiz bu yüzden olsa gerek.
Film, 1900 yılların başlangıcından itibaren, Birleşik Krallık gözünden Ortadoğu’nun nasıl şekillendirildiğini dolaylı, yanlı anlatmasına rağmen, konuyla ilgili bildiğimiz Arabistanlı Casus Lawrens’ın patronunun, Getrude Bell olduğu bilgisine de erişmemize neden oluyor. Film boyunca “Ben İngiltere’nin casusu olmam” demesine rağmen, Ortadoğu’da yaptığı bilimsel çalışmalar, araştırmalar, tanıdıkları liderler aracılığıyla Getrude Bell’in İngiltere adına nasıl köklü ilişkiler kurduğunu bize anlatıyor. Getrude Bell, Ürdün, Irak gibi ülkelerin sınırlarını çiziyor. Liderlerini belirliyor. Despot, acımasız kişiliklerine bakmadan. O dönemde neler olduğunu merak edenlere, İngiltere’nin Ortadoğu’yu nasıl gördüğünü anlamak isteyenlere ve oyuncuların hayranlarına tavsiye edilir.
