Kurdun Uyanışı filminin yönetmen koltuğuna, 1943 Fransa doğumlu, Oscar dahil uluslararası birçok ödül sahibi ”Ateş Savaşı (1981), Gülün Adı (1986), Ayı (1988), Sevgili (1992), Wings Of Courage (1995), Tibet’te Yedi Yıl (1997), Kapıdaki Düşman (2001), İki Kardeş (2004) ve Kara Altın (2011)” gibi ses getiren filmlerinden tanıdığımız Jean-Jacques Annaud oturmuş. Çekimleri büyük bir sabır gerektiren ”Kurdun Uyanışı” filmini de başka bir yönetmen çekse bu kadar tat vermezdi herhalde. Bence bu film, yönetmenin bugüne kadar çektiği en iyi film. Başka bir deyişle ustalığının son noktası. Bu nedenle, filmle ilgili çok şeyler yazmak istiyorum ama uzun yazınca da kimse okumuyor ne yazık ki! Onun için çok fazla derinlere inmeyeceğim:)
Önce filmin kısa özeti: 1966 Yılı başında Çin lideri Mao Zedong, Kültür Devrimi başlatır. Bu kapsamda üniversiteyi bitiren öğrenciler kırsallara okuma yazma öğretmek için görevlendirilir. İki Çinli öğrenci de, okuma yazma öğretmek için Moğolistan’ı tercih eder. Moğolistan’ın kuş uçmaz kervan geçmez kırsalına gönderilen iki genç buradaki insanları eğitmeye çalışırken aslında kendileri obanın yaşlısı Bao tarafından doğa ve canlıları konusunda eğitilirler. Chen isimli genç, kurtları gördükçe ve kurtlar hakkında anlatılanları dinledikçe kurtlara karşı hayranlık duyar. İlk fırsatta bir kurt yavrusu bulup beslemeye karar verir. Ancak, bu durum obada hiç hoş karşılanmaz ve birçok problemlere yol açar…
Ben, bu vahşi doğadaki yaşamı anlatan muhteşem görselliklerle süslü,doğada var olma, özgürlük ve sorumluluk üstlenmeyi, usta işi bir dille anlatan yapımı çok beğendim. Moğolistan’ın kuzeyinde yaşayan göçebe halk ile güney’inde yaşayan modern halkın geleneksel ortak düşmanları kurtlarla mücadelesine, çıkarcılar ve istilacılar da dahil olunca içinden çıkılmaz bir keşmekeş yaşanıyor. Devletin, halkın evcil hayvanlarına saldıran kurtları ve yavrularını öldürmeleri için kanun çıkartması doğanın dengesini bozuveriyor biranda. Kurtlar yok edildikçe, bu sefer ortaya insanların ekili alanlarına ve otlaklarına zarar veren diğer kemirgenler çıkıyor haliyle. Kurtlar, kışın avladıkları ceylan sürülerini karın altına gömerek kendilerine besin deposu yaparken aslında yerli halkında et ihtiyacını karşılıyor bir şekilde. Ama aç gözlü kürk avcıları, kurtların bütün yiyeceklerini çalarak onları açlığa dolayısıyla kurtların hayvanlarına ve kendilerine saldırmasına yol açıyor.
Filmde, büyük Moğol imparatoru Cengiz Han’ın kurtlardan ilham aldığı da anlatılıyor. Cengiz Han, bu asil ve zeki hayvanları yıllarca izlemiş. Onların savaş taktikleri ve zekasını uygulayarak bir avuç ordusuyla kendisinden güçlü orduları yenerek dünyaya hakim olmuş. Oğuz Türklerine yol gösterenin de bir dişi Bozkurt (Asena) olduğu bilinen bir gerçek. Bu nedenle Oğuz Türklerinin simgesi kurt olmuş ve onu izleyerek Cengiz Han gibi birçok savaşlar kazanmışlardır.
Filmde, seni ”Tengri” (Gök Tanrısı)’ye yolluyorum diyerek yavru kurtların kuyruklarından tutularak uçurumlardan atılması yada çuvala koyulup taşlara vurularak öldürülmesi bir hayvan sever olarak beni çok etkiledi. Kurtların, yüzlerce atı avlamak için kovalama ve saldırma sahnesi ise muhteşem çekilmiş. Bu sahneye bayıldım, ağzım açık izledim. Genç Çin’linin, kurt yavrusunu beslemesi, onu öpüp koklaması ve bütün tehlikelerden koruması da filmin kayda değer notlarından. Filmin oyunculukları gayet iyi. Müziklerin de, filmin olay örgüsüne uygun olarak titizlikle seçildiği belli. Yönetmen, uzak, yakın ve hareketli kamerasını öyle ustalıkla kullanmış ki hayran olmamak elde değil.
Sözün Özü:Yönetmenin, kadrajına sığdırabildiği muhteşem manzaranın içerisindeki ”Kurdun Uyanışı” hikayesi izlemeye değer nitelikte.Kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.İyi seyirler.
NOT: Filmi, basın gösteriminde 3 boyutlu olarak izledim ama artı yanlarına rağmen fazla zevk alamadım. Bence filmi, yönetmenin çektiği doğal renklerle çıplak gözle izlemek daha iyi bir seçenek olabilir. Karar sizin.
Az once bitirdim filmi. Kurtlardan korkardim aslinda ama film bittikten sonra hayran oldum onlara…ve insanlardan bir kez daha nefret ettim, hayatimda izledigim enn guzel filmdi, gercekten sozcuklerle anlatmak imkansiz, avda son kalan kurtla Chen’in karsilasma anında aglamaktan icim disima cikti, o kurdun bakislari oye cok sey anlatiyordu ki… duruşu ve ölüşü… uyuyan kopegimi yerinden alip sarildim sarildim optum bir daha agladim… doganin en buyuk felaketi insandir !! Onun kadar igrenc bir yaratik daha yoktur bu evrende… umarim bir gun insanlik yok olur ve onlardan calinan bu evrende hayvanlar huzur icinde kendi duzenleriyle yasar… izleyin bu filmi… hayatimda ilk kez bir film icin yorum yaziyorum… mutlaka izleyin…