Bugün sinemalarda gösterilmeye başlanan Dram-savaş-aksiyon türündeki,90 dakika süreli,Türk yapımı filmin yönetmen koltuğuna Alper Çağlar oturmuş.Başrolleri ise Ufuk Bayraktar,Çağlar Ertuğrul,Mesut Akusta,Cengiz Coşkun,Fırat Doğruloğlu ve Gözde Mutluer paylaşmış.Filmin senaryosu ve yapımcılığıda yönetmen A.Çağlar’a ait.Filmi,her zamanki gibi ne kadar ileri gidebilmişiz düşüncesi ile büyük bir dikkat ve ilgi ile izledim.Film bittikten sonra herkes gibi bende bu konu ile ilgili çekilmiş tek Türk filmi olan ” NEFES ” ile kıyaslama yaptım.Maalesef Dağ,Nefes’in yanına bile yaklaşamıyor.Erzurum’un dağlarında çekilen o güzel görüntüler resmen heba edilmiş.
Oysa konu fena değil,ancak kurgulama da aksaklıklar var.Filmdeki geri dönüşler ve dialoglar başarısız.Oyunculuklar fena değil.Filmde milliyetçilik duygusu yoğun bir şekilde vurgulanıyor.Bence buda gayet normal.Diğer ülkelerin kahramanlık hikayelerinde (özellikle ABD) milliyetçilik yoğun bir şekilde gözlerimize sokulmuyor mu? Diğer sinema yazarı arkadaşlarım,”teröristlerinde insan olduğunu,onlarında ana-baba kuzusu olduğundan” dem vurup,filmi fazla milliyetçi bulmuşlar.Doğrudur..Biz Türkler insani duyguları,yardımseverliği ile adını duyurmuş,öne çıkmış bir milletiz.İyide sevgili yazar arkadaşlarım,teröristlere biz mi söyledik dağa çıkın diye? Biz mi kışkırttık sizi? Sizleri kendimizden ayrımı tuttuk?
Kürtler,Ülkemizde Cumhurbaşkanı,Başbakan,Bakan,yönetici,öğretmen,mühendis vs. olmuyor mu? Bütün eğlence,inşaat,otomotiv,teknoloji v.b. sektörler de kürt’lerin parmağı yok mu? Yolda özgür bir şekilde yürürken,gezerken,uyurken,yerken-içerken,nefes alırken onlara bir şey diyen mi var? Öyleyse neden bu kin ve intikam? Toprak istiyorlarmış!! Biz onlara ancak toprağın altını verebiliriz,üstünü asla…Kimse kusura bakmasın.Bizim bu toprakları nasıl ve ne şartlarla kazandığımızı dünya biliyor.O halde bu bu filmde insancıl yaklaşım bekleyen sinema yazarı arkadaşlarıma soruyorum: siz neyin peşindesiniz? Evlatlarımız göz göre göre şehit düşerken siz hangi insanlıktan bahsediyorsunuz?
Neyse biz filmimize dönelim.Filmde kısa dönem Er Oğuz’la uzun dönem Er Bekir’in,etrafları teröristlerle sarılı iken birbirleri ile didişmeleri ve kavga etmeleri tuhaf geldi bana.Diğer bir konu ise,dağ karakollarında genellikle Astsubaylar ve Uzman Çavuşlar komutanlık yapıyor ve savaşan,şehit düşenler de onlar oluyor.Yapımcılar ve senaristler,Neden filmlere illaki subay profili koyuyorlar bunu anlamıyorum.Bence bu,onların yeterince bilgilendirilmemesinden ve beyinlerimize subayların hep yakışıklı,kahraman,her şeyi bilen,kıvrak zekalı vs. olarak kazınmasından kaynaklanıyor.İyide aga..!! Onlarda askerlik yapmadı mı? Komutanları hep akıllı ve yakışıklı mıydı?:) Filmde yadırgadığım diğer bir hususta yüzbaşının ve erlerinin her fırsatta küfür etmeleri.Tabiri caizse ota b.ka küfür ediyorlar.Filmde,en beğendiğim,duygulandığım sahne filmin sonunda beyaz perdede bugüne kadar terör belası yüzünden şehit düşmüş evlatlarımızın isimlerinin yazılmasıydı.Bunu kim düşündü ise kendisini kutluyorum.
FİLMİN KONUSU : Dağda keşfe çıkan Yüzbaşı,Astsubay ve iki Er bir sığınakta teröristler tarafından ateş altında kalır.Yüzbaşı ve Astsubay çatışmada şehit düşer.Kısa dönem Er Oğuz ve uzun dönem Er Bekir,zorlu tabiat koşullarında Dağ’dan kurtulmak için hem teröristlerle,hem kendileri ile hemde tabiatla amansız bir ölüm-kalım savaşına girişirler.
İYİ SEYİRLER