Faruk

BABA KIZ HİKÂYESİNDEN ÇOK DAHA FAZLASI

Aslı Özge birçok meseleyi didaktik bir anlatıma sığınmadan, kendi deneyimleri ve babası özelinden bir hikâye inşa ederek hafıza, yaşlılık, ekolojik sorunlar gibi hayati meseleleri eli yüzü düzgün bir dille vermeyi başarıyor. Ve daha çok anne ve çocukları etrafında örülen sinema anlatımına bu kez baba ve kızı özelinde duyarlı bir yaklaşımla hatıralara ve babasının yaşama motivasyonuna başka türden katkı sunuyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Yönetmen Aslı Özge’nin başrolü babasına verdiği, başta “Berlinale Panorama” bölümünden “FİPRESCİ” ve oyuncu Faruk Özge’ye de Fas’taki 29. Tetouan Akdeniz Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandıran “Faruk”, kimi festival gösterimlerinden sonra 24 Ağustos itibariyle MUBİ’de vizyona girdi.

Filmde kentsel dönüşüme giren evinin yıkılma süreciyle 90’larında olan Faruk için hayatın ne kadar zorluklarla dolu olduğu gösteriliyor. Faruk’un en yakın arkadaşları bir bir yaşamlarını kaybederler. Hatta birisi metroda ölmesine rağmen uzun süre kendisinin bu durumu fark edilmeyecek kadar da hissizleşen bir toplumda aynı zamanda komşularının cenazede kimi çıkar kavgalarını izleyecek kadar da yalnızlıktan kıvranmaktadır. Aslı Özge, babası Faruk’un bu yalnızlığını belli ederken yer yer İstanbul içi kalabalık sekansları kullanmayı da tercih etmiş. Bir bakıma kalabalıklar içinde bir yalnız insan portresi belirginleştirilmiş. Faruk için şehir tam bir karabasana dönmektedir.

Gerçekten de çevremize bakalım : Kentlerin yaş almışlara kolaylık sağlayan bir mimari hali var mı? Metrolardaki merdivenlerin, asansörlerin yetersizliğinden, kaldırımların haline, kamu binalarına erişim sorununa değin birçok örnek sıralanabilir. İşte Faruk için sık sık gittiği parkın bile kentsel dönüşüm adı altında ranta kurban edilmesi en çok da Faruk gibi yaşlıları mağdur etmiyor mu? Film, bu yönleri araya iyi serpiştirerek sunuyor. Ve kimi kamera planlarının Faruk’u devasa gökdelenlerin altında küçük bir halde betimleyerek sunması bilinçli bir tercih. Bir süre sonra Faruk özelinde daha derinlikli düşüncelere dalıyoruz. Eşini uzun süre önce kaybeden Faruk’un bir de kadraja hiç yansımayan Aslı evet yönetmen Aslı isimli kızı da vardır.

Aslı Özge, toplumun duyarsızlığını orta yere atıp çekilmemiş. Yaşlılara karşı bu bigâne tutumda çuvaldızı kendisine de batırarak filmin samimiyetini arttırmış. Çünkü filmde yönetmen, kentsel dönüşümü kâr odaklı düşünen komşuları, bu işi en ekonomik getiriye çevirmeye çalışan müteahhitleri ve de bitmeyen resmi işlemlerde Faruk’tan “akli melekeleri yerindedir” raporu isteyen bürokratik mekanizmayı eleştirip kenara çekilebilirdi. Ama bunu yapmayarak filmin maliyetini karşılamayı babasının belki de yıllarca süren emeğine, ocağına atmayı düşünen çocuklara da bir mesaj vermek istemiş.

Filmin finaline yakın Aslı’nın babasını bırakarak yurt dışına gitmesi, doğum gününde babasını yalnız bırakması ve en sonunda babasından habersiz babasını ilgilendiren konulara tek başına karar vermesi hep bu söylenenleri pekiştiren sahnelerdi. Ve bir de toplumun kötücülüğünün artık istismara kadar gitmesi. Faruk’tan “yardıma muhtaç çocuklar” adına para dilenen ve aslında cep telefonu hırsızlığı yapanların genel kötülüğü yansıtması gibi. Sanırım filmin bu yalnızlık temasının en hüzünlü sahneleri de Faruk’un telefonunu çalanlara yönelik kendisinin yalnız, tek iletişim kanalının telefonu olduğunu söylediği kısımlardı. Ve Faruk Amca o kaybolmayan saf iyilik halini burada dahi göstererek ihtiyacı varsa bu hırsıza yeni bir telefon alacağını söyleyecek kadar da bu genel kötülükten ayrı bir kişilik sergiliyor.

FİLM İÇİNDE FİLM

Türkiye, Almanya, Fransa ortak yapımı olan “Faruk”, yönetmen Aslı Özge’nin “Ansızın”, “Hayatboyu” ve “Köprüdekiler” filmlerinden de kimi bakımdan benzer temaları işliyor. Arada ufak bir parantez açarak belirteyim ki film bana biraz bir başka kadın yönetmenimiz Pelin Esmer’in “11’e 10 Kala” filmini de anımsattı. Aslı Özge, aslında “Faruk” filmine babasının yaşadığı binanın yıkılma sürecini bir bakıma kayıt altına alma dürtüsü ile başlıyor. Ancak bu sadece bir binanın yıkılış hikâyesinden çok, erken zamanlarda yitirilen annesi ile babasının hatıralarına vedalaşmasının da kaydı oluyor. Zaten başka bir eve taşınmak durumunda olan Faruk’un sararmış kartpostalları incelediği ya da cızırtılı kamera kaydına baktığı anlar aslında bu yitip giden hatıralara son bir veda olarak görülmeli.

Bir bakıma Aslı Özge bir röportajında da belirttiği gibi kamera arkasından bakarak bu üzüntüsünü hafifletmeye çalışıyor. Ve gerçek ile kurgunun bir süre sonra silikleştiği bir biçim deneniyor. Film, normal seyirle giderken bir anda yönetmenin sesi ile film ekibinin Faruk Özge’ye filmin tekniğine dair taktik verirken görüyoruz. Böylelikle “film içinde film” izleme deneyimi bize sinemamızda sıkça görülmeyen yeni bir biçimi haber veriyor.

FARUK MUBİ’DE

Kentsel dönüşüm adı altında yapılan uygulamaların sadece yaş almışlar için bir mekân değişimini yansıtmadığını gösteriyor Faruk. Aslı Özge, kendi deneyimi ile babasının gittikçe kaybolan hatıralarını kent içi duyarsızlıklarla iyi bir tonda veriyor. Ancak filmin sadece hüznü yansıttığı düşünülmemeli. Yapımın hiç azımsanmayacak mizahi bir tonu da var. Bunun ötesinde kendi hafızasını koruma ve kendi savunma mekanizmasını kurma adına Faruk’un hayallerinin de yine verilmesi önemliydi.

Aslı Özge birçok meseleyi didaktik bir anlatıma sığınmadan, kendi deneyimleri ve babası özelinden bir hikâye inşa ederek hafıza, yaşlılık, ekolojik sorunlar gibi hayati meseleleri eli yüzü düzgün bir dille vermeyi başarıyor. Ve daha çok anne ve çocukları etrafında örülen sinema anlatımına bu kez baba ve kızı özelinde duyarlı bir yaklaşımla hatıralara ve babasının yaşama motivasyonuna başka türden katkı sunuyor. Apartman toplantısı bir bakıma bizi bize gösteriyor. Bu da filmden bize kalanlar olarak hanemize yazılıyor… “Faruk”, şimdi MUBİ’DE. Kaçırmayın.

Yönetmen / Senaryo : Aslı Özge 

Görüntü Yönetmeni : Emre Erkmen

Müzik : Karim Sebastian Elias

Oyuncular : Faruk Özge, Derya Erkenci, Gönül Gezer, Alibey Güner, Nurdan Çakmak, Begüm Güzeldoğu, Semih Arslanoğlu

Türkiye-Almanya-Fransa / Belgesel-Dram / 97 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz